Normalde bölgemiz için kavga etmeyiz, Ama şimdi durum farklıydı. | Open Subtitles | نحن بالعادة لا نتقاتل لمنطقة معينة لكن الان الامور تغيرت |
Şu, şu emlak bürosundaki berbat işe girdim, bütün ayak işlerini ben yapıyordum Ama şimdi yılda 100,000 $ civarında kazanıyorum. | Open Subtitles | وقمت باستلام تلك الوظيفة في مكتب العقارات كنت عمليا المرمطون والآن أنا أنظر قدما إلى رقم من 6 خانات أنا ذكي |
Ama şimdi ölmek istiyor oysa ben onun benimle kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن و الآن هي تريد الموت وأنا أريد إبقائها معى |
Sanırım ilk vakalar 10 gün önceydi Ama şimdi iki hemşire kaldık. | Open Subtitles | أعتقد.. أن الحالات الأولى كانت منذ عشرة أيام لكن الأن فقدنا ممرضتين |
Bir zamanlar öyleydi. Ama şimdi daha fazlasıyım. Oh, Gracias senor. | Open Subtitles | كان ذلك منذ زمن, ولكن الان انا اكثر بكثير اوه, سنيور |
Ama şimdi ondan senden korktuğumdan bile daha fazla korkuyorum. | Open Subtitles | لكنني الآن أخاف منه أكثر حتى من خوفي منك أنت |
Zamanında, yiyecek artıklarını saklamak için kullanılıyordu Ama şimdi anlamlı deseni ve eşsiz biçimiyle evrensel hayranlığın bir simgesi. | Open Subtitles | كانت تستخدم فى وقتها , كوعاء لوضع الطعام به أما الآن فهى .شىء يبهر الجميع لتصميمه المقتضب وتكوينه الفريد |
Ama şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki 55 ülkede ya kuşlarda, ya insanlarda ya da her ikisinde birden bu virüs görülüyor. | TED | و لكن الآن وصل إلى 55 دولة في العالم، إنتشر فيها هذا الفيروس سواء بين الطيور، أو البشر، أو الإثنين معا. |
Ama şimdi, benim en iyi olduğum bir gerçek. Spassky'i hiç yenemedin. | Open Subtitles | لكن الان انها حقيقة واضحة بأني الأفضل أنت لم تهزم سباسكي أبدا |
Başta niçin veya ne anlama geldiğini bilmiyordum Ama şimdi biliyorum. | Open Subtitles | و في البداية لم اعلم او ماذا يعني لكن الان اعلم |
Bu kadar çabuk çocuk yapmayı planlamamıştık Ama şimdi olacağı için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أعني, لم نخطط ان نملك اطفال قريباً جداً لكن الان لدينا, وانا مثار |
Yani iki hafta önce Ninja diye bir şey yoktu Ama şimdi her şehirde arama emri mi çıkartıldı? | Open Subtitles | لذا منذ اسبوعين كنت تقول انه لا يوجد وجود للنينجا والآن كل مدينة في العالم امرت بالقبض علي واحد |
Ona yardım edeceğini söylüyordun Ama şimdi... Bana soracak olursan... | Open Subtitles | وقلت لها انكِ ستساعدينها والآن انتِ .. لو طلبتي رأيي |
Ama şimdi görüyorum ki o senin en güçlü anınmış. | Open Subtitles | و الآن أنا أدرك أنه كان أكثر أوقاتك شعوراً بالقوة |
Aile yadigârı. Ama şimdi içinde yaşadığı bir mezara dönüştü. | Open Subtitles | كان ملكاً خاصاً للعائلة ، و الآن تعيش حياة رثة |
Ama şimdi senin pedlerini ve cüzdanını tarayalım ki sonra senden özür dileyebilelim. | Open Subtitles | لكن الأن فلنبحث خلال سداداتك القطنيه و أشيائك لكي نقدم إعتذارنا بعد ذلك |
Söz veriyorum sonra her şeyi açıklayacağım Ama şimdi acil durum planını uygulamalısın. | Open Subtitles | أعدك سأشرح كل شئ فيما بعد لكن الأن يجب أن تتبعي خطة الطوارئ |
Ama şimdi harika bir şey yapabiliyorum, başka kimsenin yapamayacağı bir şey. | Open Subtitles | ولكن الان استطيع ان افعل شىء رائع شيئا لايقدر غيرى على فعله |
Ama şimdi, bildiğim şeyi nasıl bildiğimi sorgulamaya başladım. | TED | لكنني الآن بدأت أتساءل كيف عرفت ما عرفته. |
Böyle başlamış olabilir Ama şimdi sadece bizim kim olduğumuz. | Open Subtitles | ربّما كانت تلك البداية أما الآن هذا ما نحن عليه |
Ama şimdi , o dışında olduğunu belli ki çok gerçek. | Open Subtitles | و لكن الآن بما أنه بالخارج فهذا يعني أنه حقيقي جداً |
Ben senelerce burada kaldım, Ama şimdi yukarıda... ikinci katta yatıyorum. | Open Subtitles | لقد عشت هنا لسنوات عديدة لكني الآن أسكن في الطابق العلوي |
Ama şimdi bu yere bakıyorum bulmamız için tam yolumuzun önüne bırakılmış. | Open Subtitles | ولكن الأن أنا أنظر الى هذا المكان و أضع الحق فى طريقنا |
İlk başta haşlanmış pancar satıyordun Ama şimdi chelo kebap satıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت تبيع بنجر مسلوق في البداية لكنك الآن تبيع اللحم |
Yüzeyel olarak Ama şimdi daha derine inmek istiyorum. | Open Subtitles | في الأمور الخارجية لكنّي الآن أريد أن أبحث بصورة أعمق |
Ama şimdi yeni bir ateşe ihtiyacımız var, bizi güvenli, emniyetli, sağlıklı ve kalıcı kılacak bir ateşe. | TED | لكننا الآن نحتاج إلى وقود جديد يجعلنا آمنين و محميين , أقوياء و بصحة جيدة. |
İlk başta, yırttığım için rahatlamıştım, Ama şimdi belli bir utanç hissi içimi dolduruyor ve sonsuza kadar orada kalacak! | Open Subtitles | لقد كنت مرتاحا في بادئ الأمر للخروج من ذلك الموقف ولكن الآن يوجد ذلك الإحساس بالمهانة والذي سيظل بصحبتي للأبد |
gibi. Ama şimdi o aslında, teknik açıdan daha doğru olabilir, çünkü o patlayabilir; | TED | لكنها الآن يمكن أن تكون أكثر دقة، لأن الإنفجار ممكن؛ |