Kaplumbağa kabuğuna benziyor Ama bunun pek bir yararı yok. | Open Subtitles | أعني ، إنها تبدو كصدفة سلحفاة لكن هذا لا يساعد |
Zor bir şey ve cesaret gerektiriyor Ama bunun için yaşıyoruz, değil mi? | TED | وهو أمر صعب ، ويحتاج قدرًا من الشجاعة، لكن هذا السبب في أن نعيش الآن، أليس كذلك؟ |
Bu bizim zaman içindeki nihai hedefimiz Ama bunun için biraz zaman gerek. | TED | هذا هو هدفنا في نهاية المطاف مع مرور الوقت، لكن هذا سيستغرق بعض الوقت. |
Ama bunun tek nedeni sadece bunlarda iyi olduğumu sanmamdandı. | Open Subtitles | ولكن هذا فقط لإنني ظننت بأنني جيد في كل هذا |
Ama bunun gibi küçük canları kurtarmayı öğrenmek için gereken budur. | Open Subtitles | ولكن هذا مايلزم لتتعلم كيفية الحفاظ على البشر الصغار مثل هذا. |
Biraz fazla kaba olabilirim, Ama bunun nedeni önde oluşum. | Open Subtitles | قد أكون قاسياً نوعاً ما, لكن ذلك لأنني في المقدمة. |
Ama bunun sizi kesin olarak kurtaracağımız anlamına gelmediğini bilin. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أننا سنقدر على مساعدتكم. |
Ama bunun önemi yok. Size göre burada bir işim yok. | Open Subtitles | لكن هذا ليس مهماً أتوقع أنكِ تظنين أن لا مكان لى هنا |
-Onbaşı, duygularını anlıyorum. Ama bunun sana yapılan suçlamalar ile bir ilgisi yok. | Open Subtitles | أنا افهم مشاعرك لكن هذا ليس له علاقة بالتهم |
Ama bunun önemi yoktu. | Open Subtitles | و لكن هذا كان غير مهم بالنسبة للهدف الذي كنت تنتويه؟ |
Örnek bir mahkûm değil Ama bunun değişmesine yardımı olabilir. | Open Subtitles | إنه ليس بسجينٍ مثالي، كلا، لكن هذا الأمر قد يقربه منا. |
Ama bunun anlamı buz çekirdeğinden alınan materyal vücudunda tanımlanamayan... | Open Subtitles | لكن هذا يعني.. المادة من عينات الجليد.. يجب عليك إدخال حامض نووي من خلايا الكيميرا الغير معرفة.. |
Ama bunun için stratejinin değişmesi gerekiyor çünkü eski stratejimiz hatalardan ders çıkarıyor. | TED | ولكن هذا الفوز يتطلب تغييرًا في الاستراتيجية. لأن استراتيجيتنا القديمة مبنية على التعلم من الأخطاء. |
Şimdi başını sağa çevirdi Ama bunun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | الآن تلتفت إلى اليمين، ولكن هذا لا يعني شيئا. |
Şimdi başını sola çevirdi Ama bunun hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | الآن تلتفت إلى اليسار، ولكن هذا لا يعني شيئا. |
Şey, bazı ahmak budalalar yeteri büyüklükte bir hava pompası getirmemişler gibi gözüküyor Ama bunun normalde bir şeytan olması gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن شيئاً سخيفاً، لم يحصل على الهواء الكافي لينتفخ، ولكن هذا مفترض أن يكون شيطان. |
İnsanlar çılgın fikirlerin olduğunu sanıyor Ama bunun nedeni kendi hayalgüçlerinin olmaması. | Open Subtitles | يظن الناس أنّ أفكارك متهورة لكن ذلك لأنهم لا يملكون أي خيال |
...Ama bunun anlamı genel nüfusun içinde sandığımızdan daha da fazla ilerlemiş olması. | Open Subtitles | لكن ذلك يعني أنه ينتشر بشكل أكبر بين المجتمع العام أكثر مما اعتقدنا |
Doğrular yamuk. Ama bunun sebebi doğrunun izdüşümünün düz bir yüzeye düşüyor olması. | TED | الخطوط متعرجة. لكن ذلك فقط لأنني أسقطها على سطح مستوي. |
Ama bunun olması uzun sürer... ve tuzlu suya ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسناً ولكن ذلك سيأخذ وقتاً طويلاً مع الكثير من المياه المالحه |
Ama bunun önemli değil. Çünkü biz dublörüz, mantıklı insanlar değiliz. | Open Subtitles | و لكن لا بأس لأننا مؤديي مشاهد خطرة وليس لدينا إحساس |
Ama bunun, yapacağım en zor şeylerden biri olduğunu anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | , ولكن يجب أن تفهمي .. سيكون هذا أصعب شئ فعلته في حياتي |
Söylemek istediğim sadece bulunulan ortamın her şey olduğu değil, Ama bunun neden böyle olduğu. | TED | ولكني لا أريد التحدث عن أن السياق هو كُل شيء ولكن لماذا السياق كُل شيء |
Ama bunun için ağaçlara koyulacak bir alet lazımdı. | TED | لكن عليك أن تمتلك جهازًا لتتسلق الأشجار. |
Ama bunun, yeni çalışma stratejimden beni alıkoymasına izin veremezdim. | Open Subtitles | و لكنني لن أدع ذلك يلهيني عن خطتي الإستراتيجية الجديدة للمذاكرة |
Kanunsuzun yeni dalgasına ilham olduğumu söyledin Ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | قلتَ إنّي ألهمت موجة المقتصين الجديدة هذه لكنّي لا أظن ذلك حقيقيًا. |
Ama bunun yerine, zengin olmak için bana bu çocukların içini boşalttırdın. | Open Subtitles | لكن بدلاً مِن ذلك جَعلتَ أُصرّفُ أولئك الأطفالِ، ويمكن لذلك أن تكوني ثرية |
Ama bunun diğer günlerden bir farkı olmaz değil mi? | Open Subtitles | ولكن كيف سيكون ذلك مختلفا ً من أي يوم آخر؟ |
Ama bunun hoşunuza gideceğini sanmam Bay McMurphy. | Open Subtitles | ولكنني لا اعتقد انك سوف تحبها سيد ماكميرفي |
Ama bunun için serbest görüşme odası talep etmek lazım. | Open Subtitles | لكنى يجب أن أطلب مقابلة . وجهاً لوجه |
Ne? Yanılmış olabilirim, Ama bunun bir araba parçası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي يُمكن أن أخظئ، لكنّني لا أظنّها أجزاء سيّارة مطلقًا. |