| Monica nihayet annesini Meksika'dan buraya getirmeyi başarmıştı... ve annem bir parti veriyordu. | Open Subtitles | مونيكا تمكنت أخيراً من إحضار أمها من المكسيك و أمى كانت تعدّ حفلاً |
| Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi. | Open Subtitles | صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة |
| Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor | Open Subtitles | نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها |
| Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor. | Open Subtitles | نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها |
| Eger E.J. yakinda bir kiz bulamazsa, sanirim annesini oldurecek. | Open Subtitles | لو لم يرتبط اى جى باى فتاة سيقتل امه قريبا |
| annesini arayan bir delikanlıydı bu da bir umut arayışı demek. | Open Subtitles | كان يبدو شابا يبحث عن أمّه و هذا سعي وراء الأمل |
| Çamaşırhanede iyi bir kadın bile boş makine için annesini doğrayacak kıvama gelirdi. | Open Subtitles | في المغاسل حتّى المرأة المهذّبة قد تصفع أمّها مرّتين من أجل مغسلة فارغة |
| annesini kaybettim, onu kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | اننى بالفعل فقدت امها ولا اريد ان افقد ابنتها ايضا |
| annesini öldüren trafik kazasına babanın sebep olduğunu ilk defa öğrendi. | Open Subtitles | أول مرة تدرك أن والدك سبب الحادثة الكبيرة التي قتلت أمها |
| Berbat durumda, çünkü 22 yıl boyunca, annesini öldü zannediyordu. | Open Subtitles | إنها مضطربة لأنها كانت تظن لـ22 سنة أن أمها ميتة |
| Biyolojik annesini mümkün olan en kısa sürede buraya getirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نجلب أمها البيولوجية إلى هنا بأقرب وقت ممكن |
| Mektup annesini ağlatır, yine de Sophie'ye de birazını okur. | TED | تتسبب الرسالة في بكاء أمها لكنها تقرأ لصوفي بعضها. |
| - Anlayış gösterin. annesini bir yıl kadar önce kanserden kaybetti. | Open Subtitles | عليكما أن تفهما، فقدت والدتها بسبب السرطان قبل أقل من سنة. |
| - İtiraf etti. annesini kaybettiği geçen senenin ona çok zor geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأن العام الماضي الذي فقدت فيه والدتها كان صعب جداً عليها |
| Belki son dakikada fikir değiştirdi, çünkü annesini korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما غيرت رأيها في آخر لحظة لأنها أرادت حماية والدتها |
| O çocuk annesini kaybetti ve bir yıl sonra da hapse girdi. | Open Subtitles | الولد فقد امه وامضى سنة في السجن انه يحتاج الى تحديد اتجاهاته |
| Bu arada, hiç bir zaman bir çocuğun kafası batırmam, özellikle de annesini dükkandayken. | Open Subtitles | إضافة إلى أنني لا ألخبط رأس طفل أبدا خصوصا عندما تكون أمّه في الدكان |
| Ona tanıdığı annesini göstermek için çok çalıştığınız sonucunu çıkarıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ بذلتِ قصارى جهدكِ كيّ تُريها أمّها التي عرفتها، |
| İyilik timsali ablası bile annesini olanlar konusunda ikna edememişti. | Open Subtitles | حتى اخته الرقيقه لم تستطع ان تقنع امها بالحقيقه |
| Her gece, annesini rüyasında görüyormuş beyaz gelinliğiyle onu çağırırken. | Open Subtitles | كل ليلة ، كان يحلم بأمه في لباس عرسها الأبيض هذا ما دعاه |
| Caitlin, Dr. Wells'in Zıt Flash olduğuna ve Barry'nin annesini öldürdüğüne inanıyoruz. | Open Subtitles | كيتلين، فإننا نعتقد أن الدكتور ويلز هو عكس فلاش وقتل الأم باري، |
| Yapmak zorunda kaldığım en zor şeylerden biri, başka bir şehirde yaşayan annesini aramaktı. | TED | أحد أصعب الأشياء التي كان عليّ القيام بها هو الاتصال بوالدته التي كانت تعيشُ في مدينة أخرى. |
| Daha yeni Odessa'da bir otelden annesini aramış ama onlar... | Open Subtitles | لقد إتصلت بأمها من فندق في أوديسا لكنهم لم يكونوا |
| Sadece Bruiser'ın annesini değil, bütün köpekleri oradan çıkaracağım. | Open Subtitles | و أنا لن أكتفى بوالدة بروزر بل سوف أخرج كل الكلاب من هذا السجن |
| Elime onca kişinin kanı bulaşmış olduğu halde, öz oğlumun annesini öldüremedim. | Open Subtitles | بكلّ الدمّ على أيديي أنا لا أستطيع أن إقتل أمّ إبني الخاص،... |
| Sonra ofisini aradım, ama görünüşe göre "Bayan Önemli" annesini arayamayacak kadar meşgulmüş! | Open Subtitles | ثم اتصلت بالمكتب ولكن فيما يبدو أن الآنسة المهمة كانت مشغولة جدا للاتصال بوالدتها مرة أخرى |
| Jess, Rachel'in annesini arasa mıydım? Bakalım Rachel perşembe akşamı yemeğe gelmek istiyor mu. | Open Subtitles | جيسيكا ، هل تريدين أن أتصل بأم ريتشل لنرى إذا كان سيأتي إلى العشاء يوم الخميس |
| Bu daha küçükken babası annesini başka bir kadın uğruna boşamış... | Open Subtitles | والده طلق والدته عندما كان بهذا الحجم من أجل امرأة أخري |