"araştırması" - Translation from Turkish to Arabic

    • بحث
        
    • البحث
        
    • تحقيق
        
    • دراسة
        
    • بحثه
        
    • بحوث
        
    • تحقيقات
        
    • بأبحاث
        
    • ببحث
        
    • بالبحث
        
    • الأبحاث
        
    • أبحاثه
        
    • لأبحاث
        
    • ابحاث
        
    • أبحاث
        
    Ve bu dünyadaki en büyük biyomedikal atılım araştırması. TED وهو أكبر مشروع بحث في الطب الحيوي في العالم
    Corol Gilligan'ın bir araştırması var ve bu yaşların kızların sesini yönetme ve değiştirmeye başlama yaşı olduğunu söylüyor. TED هناك بحث أجرته كارول جيليجان تقول هذا هو العمر عندما تبدأ الفتيات بإظهار وتغيير أصواتهن.
    Bana New York'ta son çare olarak fiber araştırması yaptığını söyledi Open Subtitles أخبرتني بأنها كانت في نيويورك من أجل البحث الأخير المستميت لليف
    Paul Avery'nin araştırması kendisine Zodiac'tan "Sen öldün!" yazılı bir uyarı ödülü kazandırdı. Open Subtitles تحقيق بول أفيري ادي به لنيل الوسام رسالة تحذير من الزودياك أنت ملعون
    Ha, kanser araştırması için bir kaç sigara bırakabilir misin bize? Open Subtitles هلا تركت لي القليل من السجائر من أجل دراسة عن السرطان؟
    araştırması bir sürü dejeneratif hastalık ve kalıtsal bozukluğun tedavisine önderlik edebilirmiş. Open Subtitles ربما يتجه بنا بحثه لعلاج لبعض من الامراض الإنحلاليه والعيوب الوراثية
    1940'lara kadar piyasa araştırması, tüketimin izlenmesi için genellikle satış rakamları ve müşteri anketlerinin kullanıldığı niceliksel bir araştırmaydı. TED حتى عام 1940، كانت بحوث السوق كمِّية غالبًا باستخدام أشياء مثل أرقام المبيعات واستطلاعات العملاء لتتبع الاستهلاك.
    Ama doğal olarak, bunu küçük bir pazar araştırması yapmadan yapamazsınız. TED ولكن في الواقع عادة لايمكن التحقق من هذا الأمر بدون بحث ميداني
    Bu bulaşma için yakıt araştırması başlangıç noktası olabilir. Open Subtitles هذه وسيلة بحث الوقود يمكن أن تكون نقطة الصفر للإبتلاء.
    Detaylı adti tıp araştırması için iki tanesini mezardan çıkarttım. Open Subtitles كان عندي إثنان من تلك الأجسام نبشت بحث عن التفاصيل العدلية المنتقلة.
    Tam bir adli protokol araştırması yapman gerekiyor. Open Subtitles انه حى, ثق بى ستحتاج لعمل بروتوكول بحث شرعى
    Güvenli bir yerdesin zaten. Rahim kiralama araştırması nasıl gidiyor? Hepsi berbat. Open Subtitles حيث أستطيع تجميع شتات حياتي يمكنكِ ذلك ماأخبار البحث عن رحم للإيجار؟
    Embriyonik köken araştırması hamilelik süresince olanlar için kadınları suçlamakla ilgili değil. TED ليس الهدف من البحث في أصول الأجنّة إلقاء اللوم على النساء على ما يحدث أثناء الحمل.
    Aslında, bu bir ön duruşma araştırması davacının kanıt sunduğu zaman sanığın davaya cevap vermesi anıdır. Open Subtitles عامه انه تحقيق اولى حيث يقدم المدعى العام النصيحه حيث يمكن للمشتبه به اتباعها
    Büroda biz buna tam saha araştırması derdik. Open Subtitles كان المكتب التحقيقاتي يسميه تحقيق الميدان الشامل
    Dünya Bankası'nın yeni bir araştırması... ...200 yozlaşma dosyasını inceledi. TED دراسة أجراها البنك الدولي مؤخرا نظرت إلى 200 حالة من الفساد.
    araştırması hayvansal beslenme ve biyokimya üzerineydi. Open Subtitles كان يدور بحثه حول التغذية الحيوانيّة و الكيمياء الحيويّة.
    Ama bilirsiniz Kanada'da orman araştırması böyle olur. TED لكن كما تعملون، هذه هي كيفية عمل بحوث الغابة في كندا.
    Polis araştırması zayıfladıktan sonra ben devam edip eldeki bütün bilgileri inceledim. Open Subtitles بعدما تلاشت تحقيقات الشرطة، أنا استمرّيت بذلك بدراسة التقارير والتحقيقات والمعلومات المتوفرة لديهم
    Uzun zamandır gizlilik içinde bio-teknolojik hibrit zırh araştırması yapıyorlar. Open Subtitles كانوا يقومون بأبحاث عن الدروع بالتقنية الحيوية لفترة طويلة، سراً
    Mutfak tezgahında gerçek kanser araştırması yapamazdım. TED لا أستطيع أن أقوم ببحث عن السرطان على طاولة مطبخي.
    Yerel yetkililer DNA ve doku araştırması yaparken zeminde birkaç parça tütün de bulmuşlar. Open Subtitles عندما قامت الشرطة المحلية بالبحث عن حمض نووي ، وعينات ألياف لقد وجدوا
    Bunu biliyorum çünkü balıkçılık araştırması yapan bir arkadaşım var orada o bana okyanustaki gemilerden raporlar yolladı. TED أعرف ذلك عن طريق أصدقائي الذين يعملون في مسامك سفن الأبحاث والذين أرسلوا لي تقارير من السفن في وسط المحيط.
    Hükûmet çalışanı bir bilim insanı arkadaşım ona McPherson diyeceğim, devlet politikalarının araştırması üzerindeki etkisi ve Kanada'da kötüye gitmekte olan bilimin mevcut durumu hakkında bilhassa endişeliydi. TED أحد العلماء الحكوميين، وهو صديق لي، لنسميه ماكفرسون، يشعر بالقلق حول تأثير سياسات الحكومة على أبحاثه وحقيقة العلم تتدهور في كندا.
    Sıtma araştırması için kurulmuş dünyadaki en büyük sivrisinek çiftliği. TED إنها أكبر مزرعة بعوض متاحة في العالم لأبحاث الملاريا.
    Listeye öldürücü sporlara erişimi olanları, üniversitelerde biyolojik silah araştırması yapanları, ve mikrop koleksiyonu olan laboratuar çalışanlarını da ekle. Open Subtitles و اضيفي للائحتك اي احد لديه حق دخول للابواغ الجاهزة الجامعات الباحثون الذين يعملون في ابحاث الاسلحة البيولوجية
    Oğlunuz için, Cadmus Laboratuvarın'da çok gizli meteor parçaları araştırması yapıyordum. Open Subtitles كنت أجري أبحاث سرية على حجارة النيازك لصالح أبنك بمختبرات كادموس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more