| Dağa kayak yapmaya gideceğiniz zaman ise arabaya eşyalarınız için farklı aksesuarlar alabilirsiniz. | TED | وعندما تذهب للتزلج على الجبال، تأخذ معك مختلف الإكسسوارات في السيارة. للقيام بالتزلج. |
| İkimiz dışarı çıkacağız ve bir arabaya binip gideceğiz. Ne yapacaklarını anlat. | Open Subtitles | . أنا و أنت سنخرج و نركب السيارة أخبرهم بما عليهم فعله |
| Tamam, eğer arabaya binersen ve arabada müzik çalıyorsa, farz edelim ki,... | Open Subtitles | حسنا.. فالنفترض أنك ركبت سيارة و هناك موسيقى تصدر من مذياع السيارة |
| Bir saniyeliğine ayrıldı, buraya geleceğini sandım... ve sonra da arabaya geri döndü. | Open Subtitles | خرج للحظة وظننت لوهلة أنه قادم باتجاهنا ثم عاد للسيارة أعتقد أنه ثمل |
| arabaya binerim ve Metropolis' teki gerçek hayatıma doğru gideriz. | Open Subtitles | وأركب معهم في السياره ونعود إلي حياتنا الطبيعيه في متروبوليس |
| Hiç kimse üstün degildir. Ne ben ne de sen. Simdi arabaya bin. | Open Subtitles | و لا يوجد احد فوقهم , لا انت ولا انا ,ادخل السيارة الآن. |
| - Onu arabaya koy ve hastaneye götür. - Tamam. | Open Subtitles | احملها, ضعها في السيارة و أوصلها إلي مشفي سانت جو. |
| Sana bir saat önce o çantayı arabaya koymanı söylemiştim! | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن تضعِ الحقيبة فى السيارة منذ ساعة |
| Bazen arabaya doluşur ve sadece sürmüş olmak için sürerdik. | Open Subtitles | أحياناً كنا نتكدس فى السيارة ونقود من أجل القيادة فقط |
| Eşyalarımı arabaya yükledim ve yola çıktım. Şehirden uzaklaşmak zorundaydım. - Neden peki? | Open Subtitles | أنا فقط ألقيت بأشيائي في السيارة ، و أقلعت اضطررت للخروج من المدينة |
| Yavaş ol. arabaya düz kontak yapmayı bilen var mı? | Open Subtitles | ألا يوجد شخص هنا يعرف كيف يُدير هذه السيارة ؟ |
| Bu arabaya dokunmayın ta ki bütün kurbanlar otobüsten çıkıncaya kadar. | Open Subtitles | لا تلمسوا هذه السيارة حتى يتم إخراج كل الضحايا من الحافلة |
| Biliyorum bu arabaya birşey olmasını istemiyorsun fakat biraz gaza basabilirmisin? | Open Subtitles | كارتر أعرف أنك تخاف على هذه السيارة ولكن أرجوك هلاّ أسرعت |
| Bak, eğer bana bir şey olursa, arabaya bin ve git. | Open Subtitles | انظر, اذا حدث شيئا ما لي , اذهب الي السيارة وانطلق |
| Binadan arabaya gelene kadar kirlenmeyi başarman; gerçekten de hayret verici. | Open Subtitles | كيف تكونين قذر وانت تمشين من المبني الي السيارة انكي مدهشه |
| Bak, bu arabaya seni zorla kimse bindirmedi sen istedin. | Open Subtitles | لا أحد أجبرك على ركوب تلك السيارة أنتِ أردتِ ذلك |
| Beş dakika içinde, oğlum arabaya binmek için hazır olsun. | Open Subtitles | سيدة بايلوك ألبسي ابني و أوصليه للسيارة خلال خمس دقائق |
| Gidip eşyaları arabaya koy ve arabayı mezarlık girişine getir. | Open Subtitles | ضعي الاشياء في السياره وبعد ذلك قودي الى مدخل المقبره |
| Ve onu kilime sarıp arabaya kadar sürükledim ve bagaja koydum. | Open Subtitles | ، ثمّ استخدمت البساط لأجرّها إلى السيّارة . ثمّ وضعتها بالصندوق |
| Lana'yla o arabaya bindiğimde, radyo doğru istasyonu çalıyor olmalı. | Open Subtitles | عندما أصعد بالسيارة مع لانا يجب أن تكون المحطة الصحيحة |
| Görünüşe göre bir grup atlı buradan arabaya eşlik etmek için katılmış. | Open Subtitles | يبدو و كأن العربة انضمت هنا من قبل عصابة خيّالة الرماة نعم |
| Eğer güvenli olmadıklarını düşünürsem, arabaya binmem. | Open Subtitles | لو لم أعتقد ان ذلك آمنُ, لا أَركب معهم في السيارةِ. |
| Aslına bakarsan bir arabaya ihtiyacım var. Tanıdığın birileri varsa... | Open Subtitles | فى الحقيقة أنا بحاجة لسيارة لو تعرفين أى شخص لـ |
| Yemin ederim, Snake, yerini biliyorum. Bizi arabaya al, seni ona götüreyim. | Open Subtitles | أنا اقسم يا سنيك انا اعلم اين هنا فقط اصطحبنا معك للسياره وسأقودك له |
| Bir adam geçen gün başka bir arabaya çarptı. Uçarak benim taksiye geldi. | Open Subtitles | لقد أصيب رجل في أحد الأيام بسيارة أجرة و قد وصل إلى سيارتي |
| Yaklaşan sakallı adamlardan ya da arabaya binmekten aşırı biçimde korkmaktadırlar. | TED | فقد تفزع من الاقتراب من رجل ملتحي أو من ركوب السيارات. |
| Pekala, Hekes arabaya. | Open Subtitles | حسناً، ليصعد الجميع للسيّارة كما كان مُخطّطاً. |
| Saint Petersburg şehir merkezinde arabasını başka bir arabaya çarpmış. | TED | في وسط المدينة في سانت بيترسبيرغ في الواقع هو صدم سيارته بسيارة اخرى |
| Titus'un arabası o akşam bayan bir otostopçuya tecavüz eden bir adam tarafından kullanılan bir arabaya benzerdi ve aynı zamanda Titus da tecavüzcüyü andırıyordu. | TED | لأن سياره تايتس كانت تشبه الى حد ما سياره رجل قد قام باغتصاب فتاه على الطريق وكان تايتس الى حد ما يشبه ذلك الرجل |
| Vay canına, şu arabaya bak. Demek ben içerdeyken zenginleşmişsin. | Open Subtitles | انظر الى سيارتك يبدو أنك اغتنيت بينما انا في السجن |