"aradıkları" - Translation from Turkish to Arabic

    • يبحثون عنه
        
    • يبحثون عنها
        
    • يبحثون عن
        
    • تبحث عنه
        
    • يبحثونَ عنه
        
    • إتصلوا
        
    Ama en çok aradıkları şey online olduğunuz ve online bir dükkanda alış veriş yaptığınız zamanlar. TED لكن الشيئ الذي يبحثون عنه اكثر هي الفترات الزمنية عندما تكون على الشبكة و تشترى على الشبكة في اي متجر الكتروني
    Çok uzun zamandır dışarıya bakıyorlar, fakat aradıkları şey tam da burada, burunlarının dibinde, içlerinde. TED لقد نظروا إلى الخارج لوقت طويل و ما يبحثون عنه كان دائماً في متناول أيديهم ، في دواخلهم.
    Onu yakaladılar. aradıkları adamı yakaladılar. Bana artık bir şey yapamazsın. Open Subtitles وجدوا الرجل الذي يبحثون عنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن
    Ve aradıkları dosyaların bilgisayar kopyalarının artık sizde olmadığından eminler. Open Subtitles ولأن من المؤكد الآن لم يكن لديك نسخة من الملفات التي يبحثون عنها.
    aradıkları cinayet sebebini onlara vermiş. Open Subtitles بيقول أنكِ وفرتِ لهم الدافع الذى كانوا يبحثون عنه
    Sen tam aradıkları türde birisin. Open Subtitles وانت النوع الذي يبحثون عنه صغيرة وذكية وجميلة
    Hâlbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda bulunabilir. Open Subtitles ما كانوا يبحثون عنه يُمكن أن يُعثر عليه في وردة منفردة، أو كمية قليلة من الماء.
    Hayır, hayır, yanılıyorlar. aradıkları yaratık yaşayan ölü. Open Subtitles لا ، إنهم مخطئون المخلوق الذين يبحثون عنه هو الخالد
    FBI'a göre, aradıkları adamı tanıyormuşsunuz. Open Subtitles حسب المخابرات الفيدرالية, أنت تعرف الرجل الذي يبحثون عنه.
    Tekliği arayanlar aradıkları herşeyi bulacaklardır. Open Subtitles من ينشدون الإنسجام و التوافق مع ما حولهم سيجدون ما يبحثون عنه
    Lütfen adamlarıma aradıkları şeyleri nerede bulabileceklerini gösterin. Open Subtitles من فضلك أخبري رجالي أين سيجدون ما يبحثون عنه
    Daha önce hiç basketbol koçluğu yapmadığı yada oynamadığı gibi... okul yönetimine aradıkları doğru kişini kendisi olduğunu kanıtlamayı başardı. Open Subtitles بالطبع هو لم يدرب او يلعب كره السله من قبل لقد اثبت الى الاداره انه ذلك الشخص الذى كانوا يبحثون عنه
    Ama asıl aradıkları şey insan parmağı değil. Open Subtitles لكن ما يبحثون عنه في الواقع ليس اصبع انسان.
    aradıkları sapığın tanımına uyduğumu söyledi. Open Subtitles وقالوا أنى أطابق أوصاف الشخص الذى كانوا يبحثون عنه
    Şirketinin profilini öyle bir hazırlayacağım ki tam olarak aradıkları şey olacak. Open Subtitles يمكنني تعجيل ملف شركتكِ كي أجعلها ما يبحثون عنه بالضبط
    Ama size şunu söyleyeyim, eğer birisi burayı karıştırdıysa, size garanti veriyorum aradıkları şeyi bulamadılar. Open Subtitles ساخبرك ماحدث لو شخص ما اقتحم هذا المكان انا اضمن لك انهم لم يجدوا ما كانوا يبحثون عنه
    aradıkları kafanın nerde olduğunu biliyorum artık. Bell söyledi. Open Subtitles لقد عرفت مكانها، الرأس التي يبحثون عنها.
    O sözde hakemlere öyle bir şey vermeliyim ki tam aradıkları şeyi ifade etmeli. Open Subtitles سأمنح هؤلاء المحكمين القطعة التى يبحثون عنها
    aradıkları şey büyük W'nin altındaymış. Open Subtitles إنهم يبحثون عن شيء مدفون تحت علامة دبليو كبيرة
    İşte aradıkları şey orada : lezzetli yeşil bir yaprak. Open Subtitles هذا ما تبحث عنه بالظبط أوراق خضراء مملوء بالعصير
    aradıkları şeyi bulabildiler mi merak ediyorum. Open Subtitles أتسائل إن وجدوا ما يبحثونَ عنه.
    Seni son aradıkları numarayı istiyorum. Open Subtitles أريد أي رقم إتصلوا بك عبره آخر مرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more