"aramızdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيني
        
    • علاقتنا
        
    • بيننا
        
    • بينى
        
    • بينك وبيني
        
    • فينا
        
    • وسطنا
        
    • مابيننا
        
    • نتشاركه
        
    Demek istediğim;aramızdaki her şeyin her zaman olduğu kadar açık olmasını istiyorum. Open Subtitles المغزى أني أريد أن نسمى فوق أيّ خلافات كما كنّا بيني وبينك
    Eski müdürlerden birkaçı bu karmaşanın seninle aramızdaki kin yüzünden olduğunu söylüyor. Open Subtitles بعض المدراء السابقون يقولون أن هذه الفوضى نتيجة لمشاكل سيئة بيني وبينك.
    Bak dostum. aramızdaki fark işte bu. Open Subtitles انظر يا صديقي هذا هو وجه الاختلاف بيني وبينك
    Kuzi, Bay Kierney aramızdaki yakınlığı sorduğunda... ne cevap verdiğini tekrar eder misin? Open Subtitles ياابن عمي,هل تستطيع اعادة ماقلته لمستر كيرني عندما سألك عن وصف علاقتنا ؟
    aramızdaki en temel ortak bağ... bu küçük gezegeni... paylaşıyor olmamız. Open Subtitles الصلات البسيطة المشتركة بيننا هى أننا جميعا نسكن هذا الكوكب الصغير
    aramızdaki kadar mesafeden başkasına geçebilir. Open Subtitles . كان هناك رجل ألتقط المرض من مسافة مثل التى بينى وبينك
    Seninle aramızdaki tek fark ben kaybettiğim insanları üzerimde taşımıyorum, Jake. Open Subtitles الأختلاف الوحيد بينك وبيني هو، انا لا أضع الشيء الذي فقدته على ذراعي يا جيك
    Hayır, aramızdaki yaş farkının sorun yaratacağını sana söylemiştim. Open Subtitles لا ، لقد أخبرتك أن فارق السن بيننا سوف يؤثر فينا
    Kate'le aramızdaki olay amaçladığımdan daha hızlı gelişti. Open Subtitles الأمور بيني و بين كيت جرت بشكل أسرع من الذي كنت أريده ..
    Sizinle aramızdaki fark, siz istediğiniz yere gidebilirsiniz. Open Subtitles بيني وبينكم يمكنكم أن تذهبوا أينما تريدون
    Seninle aramızdaki fark, sen ölünce cehenneme gideceksin! Open Subtitles الفرق بيني و بينك أنك ستذهب للجحيم عندما تموت
    Evet, seninle aramızdaki ayrılık da bu zaten. Open Subtitles نعم، حسناً، هُنا يَكمُن الفَرق بيني و بينِك
    Eğer aramızdaki sorun seks değilse, o zaman birinin Musevi olması gerekli. Open Subtitles إذا لم يكن الجنس بيني وبينك... ثم شخص ما لديه ليصبح يهوديا.
    aramızdaki tek fark şu: Ben suçlu olduğumu biliyorum. Open Subtitles والفرق الوحيد بيني وبينكم هو أنني أعرف أني مذنب
    Yaşadığımız onca şeyden sonra aramızdaki her şeyin böyle sinirle bitmesine çok üzülüyorum. Open Subtitles أكره فكرة أن تنتهي علاقتنا بهذا الكم من الكراهية، بعد كل ما خضناه
    aramızdaki köprüyü yaktığımı biliyorum eski arkadaşız falan filan, yaşasın. Open Subtitles أعلم أنني كنت السبب في قطع علاقتنا كنا أصدقاء قدامى
    Yani aramızdaki 'bu şey' başlayalı bir saatten çok olmadı. Open Subtitles لذا علاقتنا .قد بدأت منذ أقلِ من ساعة ٍ مضت
    aramızdaki anlaşmazlıkların, her seferinde benim haksız olmamla sonuçlanması ne kadar etkileyici. Open Subtitles ما أجمل أن أي اختلاف بيننا يجب أن ينبع من كوني خاطئة.
    Sırf bir kızı öptüm diye aramızdaki seyi unutmak mı istiyorsun? Open Subtitles انتي فقط تريدين ان نخسر ما بيننا لاني قبلت فتاه ما؟
    İşte onunla aramızdaki ilişki o zaman zehirlendi sanırım. Open Subtitles أعتقد أن عند هذه النقطة تعكرت العلاقة بينى و بينه
    Bu işe, bu yüzden devam ediyorum. aramızdaki fark da bu. Open Subtitles حَسناً، ذلك الإختلافُ بينك وبيني.
    Bir dünya hayal edin, aramızdaki o derin, varoluşsal korkuyu kolayca tanıyabildiğimiz ve birbirimizi korkmadan sevebildiğimiz, çünkü insan olmanın o korkuyla yaşamak olduğunu bildiğimiz bir dünya. TED تخيل حياتك في عالم حيث يمكننا بكل بساطة أن نتعرف على ذلك الخوف العميق الموجود فينا ويحب أحدنا الأخر بقوة لأننا نعلم أن كونك إنسان يقتَضي أن تعيش مع هذا الخوف.
    Açgözlülük günahından kurtulma duamız, ilkelerimizi unutup, aramızdaki yabancıyı aldatmak için mi? Open Subtitles هل نصلي لنغتسل من خطيئة الطمع فقط لنغلق الكتاب ونخدع الغريب في وسطنا ؟
    Bu yüzden aramızdaki kavgayı bir konuşmada çözmeyi beklemiyordum. Open Subtitles ولذا لا أتوقع ان نصلح مابيننا في محادثةٍ واحدة
    aramızdaki çok özel şey birden anlamını kaybederdi. Open Subtitles مثل شئ مميز نتشاركه معاً اصبح فجأ ليس مميزاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more