"atalar" - Translation from Turkish to Arabic

    • السالفون
        
    • السالفين
        
    • الأجداد
        
    • الأسلاف
        
    • سالفينا
        
    • للسالفين
        
    Atalar seni burada bulursa ne olur biliyor musun? Open Subtitles ألديك أدنى فكرة عمّا سيحدث إن وجدك السالفون هنا؟
    Aylarca orada kaldım, Atalar tarafından sıkıştırıldım.. ..ve işkence gördüm. Open Subtitles أمضيت أشهر هناك حبيسًا يعذّبني السالفون.
    Atalar beni kontrol ediyor. Ben kendimi kontrol edemedim. Open Subtitles السالفون تمكّنوا منّي، وما كنتُ في وعيي.
    Şansımıza Atalar barlara gitmiyorlar daha çok mezarda keçi kesiyorlar. Open Subtitles لحسن الحظّ أن السالفين ليسوا من محبّي التجوال بالحيّ فهم ميّالون أكثر للمقابر وتضحيات الماعز.
    Atalar benden nefret edebilir, ama sonuç olarak cadılar kendilerinden olana sahip çıkarlar. Open Subtitles لعلّ السالفين يكرهونني، لكن السحرة بالنهاية يعتنون بأبناء جلدتهم.
    Eğer bunlar var olma boyutları arasında kapana kısılmış Atalar ise belki bana bir şeyler anlatmak istiyorlardır. Open Subtitles و إذا كانت هذه هي الأجداد محاصرين بين مناطق مختلفة من الوجود ربما انهم يحاولون إخبارى شيئا
    Soy bilimi Atalar ve ailelerle ilgilidir. Open Subtitles علم الأنساب كل شيء عن الأسلاف و العائلات
    Bana şunun cevabını ver.. Atalar sana planlarından bahsettiler mi.. ..yoksa herkes gibi sen de mi.. Open Subtitles أنبئني بهذا، هل أفصح السالفون عن خطّتهم إليك
    Atalar seçimlerimden dolayı benden nefret ediyorlar. Open Subtitles السالفون يكرهونني بسبب الخيارات التي اتخذتها.
    Bunu sana Atalar yaptırıyor. Bu şehirden gitmen gerekiyor. Open Subtitles السالفون يفعلون هذا بك، عليك مغادرة المدينة
    Atalar seni geri getirirken kullandığım büyüyü değiştirmişler. Bunu biliyorduk. Open Subtitles عبث السالفون بالتعويذة التي أحييتك بها، علمنا ذلك.
    Atalar onu vekil yaptı. Ve hamlelerini yapmak üzereler. Open Subtitles السالفون نصّبوه وصيًّا، وهم على وشك القيام بحركتهم.
    Bunu sana yapan Atalar ve durmayacaklar. Tamam mı? Bu şehirden gitmen gerekiyor. Open Subtitles السالفون يفعلون هذا بك ولن يتوقفوا عليك مغادرة هذه المدينة
    Atalar'ın senin için başka planları var. Open Subtitles السالفون يحضّرون لك شيئًا آخر.
    Kalan şeylerde bana Atalar yadım edecek. Open Subtitles السالفون سيساعدونني على البقية.
    Bunu sana Atalar yaptırıyor. Open Subtitles السالفون يفعلون هذا بك.
    Atalar beni yalnızca ruhların erişimi olan.. ..çirkin bir büyü yapmak için kullandılar. Open Subtitles {\pos(190,220)}السالفون اتّخذوني قناة لسحر بشع لا يسخّره سوى الأرواح.
    ..çünkü Atalar şehrin.. ..savaş alanına dönecek olmasını umursamıyorlar. Open Subtitles لأن السالفين لا يعبأون إن صارت المدينة برمتها منطقة حرب.
    Bunu hazır hale getireceğiz.. ve Atalar'la bu dünyanın.. ..bağını koparacağız. Open Subtitles سنشغّلها ونقطع صلة السالفين بعالم الأحياء.
    Atalar bir şeyler yapacaktır. Open Subtitles سوف يفعل الأجداد شيئا
    Yine de Atalar veritabanında burada bulunduklarından hiç bahsetmemişler. Open Subtitles لم يأت الأسلاف على ذكر وجودهم هنا فى قاعدة بياناتهم.
    Bir zamanlar.. Aklını kaçırmış eski karım Eva, Atalar'ın gücü almaya çalıştı.. Open Subtitles ذات يوم حاولت طليقتي الخبلة (إيفا) امتصاص قوّة سالفينا
    Orada olduğu sürece.. ..Atalar ona zarar veremeyecek. Open Subtitles وما دامت فيها، فلن يتسنّى للسالفين تعذيبها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more