"atan" - Translation from Turkish to Arabic

    • النابض
        
    • يرمون
        
    • يرمي
        
    • رمى
        
    • رميت
        
    • الصارخة
        
    • المُطعِم
        
    • التي رمت
        
    • الذي ألقى
        
    • نابض
        
    • يقذفون
        
    • من يدخل
        
    • الشخص الذي وضع
        
    Bu hikâyenin Okeechobee Gölü'nde başlamasını istedim, Everglade sisteminin atan kalbi. TED وأود ان تبدأ القصة في بحيرة اوكيشوبي، القلب النابض لنظام الايفيرجليد.
    Kuzey buz örtüsü bir bakıma küresel iklim hareketlerinin atan kalbidir. TED غطاء القطب الجليدي، بمعنى ما، هو القلب النابض لنظام المناخ العالمي.
    - Evet. Haberciler evime geldi. Taş atan insanlar vardı. Open Subtitles نعم، أتت الصحافة إلى منزلي كان هناك أناس يرمون حجارة
    Üstüne pislik atan kişiler her zaman seni incitmek isterler üstüne reçel atan kişilerde her zaman sana yarım etmezler. Open Subtitles الذي يرمي الأوساخ عليك لا يحاول دائما أن يضر بك. والناس التي تسحبك من العلقة لاتعني دائماً أنها تريد مساعدتك
    Beni çatıdan atan bölge savcısının bırakılması mı yoksa editörümüzün aynı masa için ikimizi karşı karşıya getirmesi mi? Open Subtitles أن يطلقوا سراح المدّعي العام الذي رمى بي من السطح، أو رئيس تحريرنا الذي يجعلنا نتنافس على نفس المنصب.
    Bak, seni Twinkie orospusu, otumuzu camdan dışarı atan sensin, tamam mı? Open Subtitles إنظر أيتها العاهره تويكي أنت من رميت عشبنا من النافذة، هل فهمت؟
    Dünya üzerindeki yaşamın çoğunu dolaşım sistemi olarak görebilirsiniz ve Güneş bizim atan kalbimiz. TED يمكنكم اعتبار معظم الحياة على الأرض كنظام الدورة الدموية، والشمس هي قلبنا النابض.
    Kendi atan kalbini çıkarmış güçlü Babun göğsünden ve benimkine yerleştirmiş. Open Subtitles مما دفعه إلى سحب قلبه النابض من صدره الغابوني العظيم واستبدله بقلبي
    Biri atan kalbinizi ellerinin arasında tutuyorsa,.. Open Subtitles عندما يقوم شخص ما بوضع قلبك النابض بين أيديهم
    Elbette, bir kadını memnun etmenin en iyi yolu düşmanın elinde atan sıcak kalbidir. Open Subtitles بالطبع، أفضل الطرق لإسعاد مرأة هو القلب النابض الدافئ للعدو
    Ve o uyandı. Karanlıkta atan kalptir. Akışı asla durmayacak kandır. Open Subtitles وقد استيقظ، إنه القلب النابض في الظلمات، وهو الدم الذي لن ينقطع أبداً
    Kurabiyeleri çimlerinin üzerine atan aileleri görmelisin. Open Subtitles يجب عليك ان تري جميع الأباء الذين يرمون بسكويتاتك في الفناء
    Biz, çocuğunu başkasının eline vererek tehlikeye atan zibidi çiftlerden olmayacağız. Open Subtitles لن نكون كزوجين يرمون طفلتهم على أناس آخرين
    Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. Open Subtitles و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم
    Joseon'da böyle ok atan birini şimdiye dek hiç görmemiştim. Open Subtitles لم أشاهد أحد قط يرمي بالسهام في جوسون حتى الآن
    Saatini pencereden dışarı atan yerel bir aptal gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنّ معتوهاً محليّاً قد رمى ساعته من النافذة
    Tamam, Bana tuzluğu atan ölü adam kim? Open Subtitles من الرجل الميت الذي رمى علبة الملح علي ؟ ؟
    Bak, seni Twinkie orospusu, otumuzu camdan dışarı atan sensin, tamam mı? Open Subtitles إنظر أيتها العاهره تويكي أنت من رميت عشبنا من النافذة، هل فهمت؟
    Kayıtsızlık uzaklaşıyor, abis artıyor kaosun çığlık atan kiri kör ediyor. Open Subtitles ينحسر النسيان و تنفتح الهاوية قذارة الفوضى الصارخة التعمية
    Şu anda Blackstone yem atan, sen de yiyensin. Open Subtitles الأن، (بلاكستون) هو المُطعِم. أنَت هو المُستلِم.
    Tıpkı kendini timsahların içine atan ve onlara sarılan kadın gibi. Open Subtitles كالمرأه التي رمت نفسها في بركة التماسيح و عانقتهم و هم إلتهموها
    Şu an durduğumuz sokağı yerle bir eden bombayı atan kişinin ben olduğumu biliyor dedi. Open Subtitles علم بأنني الرجل الذي ألقى القنبلة التي دمرت الشارع بأكمله حيث كنا واقفين
    Aferin, aferin. Sonunda burda atan bir kalp var. Open Subtitles حسنا،حسنا لايزال هنا قلب نابض بعد كل شيئ
    Rab'in evinin camlarına taş atan bu ikisine nasıl karşılık verelim? Open Subtitles كيف نرد على أولئك الذين يقذفون الحجارة على نوافذ منزل الرب؟
    - Öğrenmek üzeresin. - Oyun başa baş, son basketi atan kazanır. Open Subtitles أنتِ على وشك معرفةُ ذلك مباراة متعادلة، أخر من يدخل كرة في سله يفوز
    Ayrıca plastik poşeti çöp öğütücüye atan da bendim. Open Subtitles وأيضا أنا الشخص الذي وضع الكيس البلاستيكي . في آلة تحليل القمامة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more