"atladığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • قفز
        
    • قفزت
        
    • غفل
        
    Her ikisi de, Steve'in atladığı dalda duran ve bowling topu büyüklüğündeki sarı yaban arılarının yuvasını farketmemiş. TED لم يلاحظ أي منهما وجود عش دبور أصفر بحجم كرة بولينج معلقا في الغصن الذي قفز إليه ستيف.
    Nereden uçtuğunu gösteren bir resim, atladığı yere X konmuş! Open Subtitles توجد صورة ترى فيها أين قفز وعلامة × على محل هبوطه
    Bu güvenlik kapıları içerden kilitli. Adamın atladığı kesin. Open Subtitles الأبواب موصده من الداخل يبدو أنه قفز من الأعلى
    Bu Moudan'ın atladığı köprüden uzak değildi. Open Subtitles حدث ذلك بمكان قريب من الجسر حيث قفزت ماودان
    Sen kızın atladığı 9 m'lik ucuruma bakıyorsun Open Subtitles البنت الّتي أمامنا قفزت توا خارج منحدر بطول 300 قدم
    "Goldilocks yataktan atladığı gibi evden kaçtı." Open Subtitles الشقراء قفزت خارج السرير قصه للاطفال بعنوان : الشقراء والدببة الثلاثة وركض خارج المنزل
    Ekibimin atladığı bir kaç şeyi, bulduğun için rahatladım. Open Subtitles كلا بل أنت سعيد لإدراكك ما غفل عنه فريقي
    En uzun binaya sahip olmasak da birinin çatıdan paraşütle atladığı en uzun binaya sahibiz. Open Subtitles أتعلمون, لربما نحن لا نملك أطول مبنى لكننا نملك أطول مبنى قفز منه شخص
    Petros atladığı gün onunla ne hakkında konuşmuştun? Open Subtitles انت تحدثت الى بيتروس في اليوم الذي قفز به عن ماذا تحدثتما ؟
    Ama tek diyebileceğim, adamın yanlış havuza atladığı. Open Subtitles ولكن، نعم، كُل ما يُمكنُني التعليق عليه.. أن هذا الرجُل بُكل تأكيد قفز فى الحوض الخطأ.
    atladığı an farkına vardığı tek şey, az önce yaptığı şeyi düzeltemeyecek olmasıymış. Open Subtitles اللحظة التي قفز فيها ‫أدرك أن الشيء الوحيد ‫في حياته الذي لم يتمكن من إصلاحه ‫كان الشيء الذي انتهى من فعله
    Binadan adamın atladığı o gün cesedine baktın, sanki etkilenmiş görünüyordun. Open Subtitles ذلك اليوم الذي قفز فيهالرجلمن علىالمبنى.. ورأيتِجثتهخارجالنافذة،كنتِ .. بدوتِ ..
    En uzun binaya sahip olmasak da birinin çatıdan paraşütle atladığı en uzun binaya sahibiz. Open Subtitles أتعلمون, لربما نحن لا نملك أطول مبنى لكننا نملك أطول مبنى قفز منه شخص
    O zaman resmi raporlarda neden camdan atladığı yazıyor, çatı niye değil? Open Subtitles إذاً، لمّ بالتقرير الرسمي قال إنها قفزت من النافذة وليس السطح.
    Arabasını köprüden atladığı gece terk edilmiş hâlde buldular. Open Subtitles عثروا على سيارتها مهجورة في الليلة التي قفزت من على الجسر
    Erika Lundgren'ın atladığı sırada Blink'in etkisinde olduğunu nereden biliyorsunuz? Open Subtitles " حسناً , كيف عرفت أن " ايركا لندري كانت تحت تأثير بلنك عندما قفزت
    Aslına bakarsan, annenin bir Şavrole'ye atladığı ve onu orada çırılçıplak soydukları günü hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر ذلك اليوم "الذي قفزت أمك في سياره " شيفي وذهبت من هنا
    Holly'nin beraber atladığı biri var. Adı Lowel Tracey. Open Subtitles راودتني رؤية ، هذا الصبي الذي قفزت "هولي" معه "إسمه " لويل ترايسي
    G.W.'den atladığı zaman. Köprü. Open Subtitles (عندما قفزت من على أعلى جسر (جورج واشنطن
    Bilgisayarda kapsamlı bir araştırma yapabilir ya da herkesin atladığı bir ipucunu görebilirdim. Open Subtitles كنت سأضع البيانات الصحيحة داخل... الحاسوب أو أتذكر أمراً غفل عنه الجميع
    Bilgisayarda kapsamlı bir araştırma yapabilir ya da herkesin atladığı bir ipucunu görebilirdim. Open Subtitles اذا كنت انا بات مان كما يفترض فعلى ان اكتشف ذلك الان كنت ساضع البيانات الصحيحة فى الكومبيوتر او اتذكر امرا غفل عنه الكثير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more