Fakat bana hiç para bırakmadı. Banka müdürüne konuştun mu? | Open Subtitles | . صحيح، من السيء أنه لم يترك لي بعض المال |
Her şey bir yalanmış! Bize hiçbir şey bırakmadı, çünkü hiçbir şey yokmuş. | Open Subtitles | الأمر برمته احتيال، لم يترك لنا شيء، لأنه لا يوجد شيء من الأساس. |
Frankie bir not bile bırakmadı, nerede olduğunu kimse bilmiyordu. | Open Subtitles | فرانكي لم يترك رسالة و لم يعرف أحد أين ذهب |
Eğer Bayan Caldwell kocasıyla telefonda konuştuysa, niçin telefonda parmak izi bırakmadı? | Open Subtitles | لو كانت السيدة اتصلت بزوجها على الهاتف لماذا لم تترك بصمتها على الهاتف ؟ |
Köpekler geriye pek bir şey bırakmadı, ama... | Open Subtitles | كلاب الصيد لم تترك ..الكثير من التذكارات.. لكن |
Ama o benim depolama ünitesi ile bir yönlendirme adresi bırakmadı. | Open Subtitles | ولكن قالت انها لم يترك عنوان الشحن مع وحدة تخزين بلدي. |
Baban iyi bir adın altına gizlenmiş borçlardan başka birşey bırakmadı bize. | Open Subtitles | والدك لم يترك لنا شيء ما عدا ميراث من الديون المعدومة . . مخفية باسم جيّد |
Baban bize, ödenmemiş borçlardan başka şey bırakmadı. İyi biri bunları örtbas etti. | Open Subtitles | والدكِ لم يترك سوى إرثاً من ديون متوارية وراء اسم راقٍ. |
Hiç aramadı, mesaj bırakmadı, çağrıma cevap vermedi, basitçe beni atlattı. | Open Subtitles | انه حتى لم يتصل, او يترك رسالة او يرد على مكالماتي, لقد قام بتجاهلي |
- Kimse bende senin gibi iz bırakmadı. | Open Subtitles | لم يترك أي أحد بي جرحا مثلما فعلت ماذا تريدين .. |
Frankie bir not bile bırakmadı ve nereye gittiğini kimse bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يترك فرانكلن ملاحظه عن مكانه ولم يعلم أحد بمكانه |
Horatio ve Brad'in konumlarından yapılan atışlar yankı izi bırakmadı. | Open Subtitles | لقطات من هوراشيو وموقف براد لم يترك طابع الصدى. |
İzini sürmeyi denedim, ama pek iz bırakmadı. | Open Subtitles | حاولت تتبعه، لكنه لم يترك أثراً واضحاً وراءه |
İzini sürmeyi denedim, ama pek iz bırakmadı. | Open Subtitles | حاولت تتبعه، لكنه لم يترك أثراً واضحاً وراءه |
Neden bana, onu öldüren bağırsak düğümlenmesini bırakmadı ki? | Open Subtitles | لماذا لم تترك لي المرض الذي أصابها وقتلها؟ |
Tam bir trajediydi. Not bile bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كانت مأساه حقيقيه انها حتى لم تترك اى ملاحظه |
Senin küçük fahişen ona ödemek için hiç para bırakmadı ve o da gitti, aynı senin küçük fahişen gibi. | Open Subtitles | صعلوكتك الصّغيرة لم تترك لك أي مال لتدفعه لها لذلك رحلت مثل فاسقتك الصّغيرة |
Luchs beni fazlaca rahat bırakmadı. | Open Subtitles | لوكس لم يكن يتركني بسلام و لو لبرهة من الزمن |
Çünkü baban Kripton'u kurtarmaya çalışmayı bırakmadı ve annende onun yanından ayrılmadı. | Open Subtitles | لأنه لم يتوقف عن انقاذ الكريبتون و أمك لم تكن لتتخلى عنه |
Neden onu bulabileceğimiz yer olan garajda bırakmadı? | Open Subtitles | لمَ لمْ يتركها في المرآب حيث يُمكننا أن نجدها؟ |
Kuzeyliler Iona'da tek kişiyi sağ bırakmadı Kells'de de bırakmayacaklar. | Open Subtitles | رجال الشمال لم يتركوا أى شخص "فى "آيونا" وكذلك سيفعلوا فى "كلس |
Olayı kavrayışım o kadar büyüktü ki akla yer bırakmadı. | Open Subtitles | هنا أتى إدراك هائل للغاية، لم يدع مجالاً للتعقل |
Bu onun ilk doğaüstü deneyimiydi, ve peşini hiç bırakmadı. | Open Subtitles | كان أول أتصال له مع القوى الخارقة ولم يتركه أبداً |
Tanrı seni asla yalnız bırakmadı ve bırakmayacak da. | Open Subtitles | الله لم يتركك على الاطلاق ولن يتركك ابدا |
- Hiçbir şey bırakmadı mı? | Open Subtitles | -و لم تتركها لكٍِ ؟ -من الجلي انها لم تتركها |
Doktor, çok uzun süredir hayatımın bir parçası ve daha önce hiç beni yüzüstü bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كان الدكتور جزءا من حياتي لوقت طويل و لم يتخلى عني أبدا |
Bunun beni nasıl hissettirdiğini biliyor musun? Baban bizi iyi durumda bırakmadı. | Open Subtitles | اعرف ما مدى شعور ذلك علي لم يتركنا ابيك بحال جيد |
Buraya geldiğinden beri konuşmayı bırakmadı. | Open Subtitles | هي لم تتوقف عن الحديث منذ جائت هنا |
"Diana, evliliğinde aldatıldın, Saray yakanı bırakmadı... " "... ama biz seni sevdik ve sana saygı duyduk. " | Open Subtitles | "ديانا) خانها زوجها، إحتقرتها المؤسسة) ولكن إحترمناها وقدرناها جميعاً" |