| Baban belki deli olabilir ama... en azından onunla kan bağım yok. | Open Subtitles | ربما يكون أباكِ مجنوناً ولكن على الأقل لستُ بذات صلة قرابة به |
| Bak, önemli nokta, bu yaratıkla bir bağım var. Aklını okuyabilirim. | Open Subtitles | أنظر , النقطة في ذلك أنني عندي صلة بهذا الشيئ , أستطيع فهم ما برأسه |
| Sadece biriyle öyle bırakıp gidemeyeceğin bir bağım olsun istedim bilirsin... | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أشارك رابطة مع شخص لا نستطيع أن نبتعد عن بعضنا ، أتعلمين ؟ |
| Okuduğunuz veya belki duyduğunuz şeyler her ne ise bu psikopatla hiç bir kişisel bağım yok. | Open Subtitles | لكن بغض النظر عما قرأته أوسمعته ليس لديّ أي رابط شخصي بهذا المختل |
| Kimseyle bir bağım olmadığını düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنه لم يكن لدي أيّ روابط مع أي شخص |
| Bundan böyle yeraltı dünyası ile bir bağım kalmamıştır. | Open Subtitles | من بعد هذا سأقوم بقطع علاقاتي مع عالم الجريمة السفلي |
| Onlarla bağım kalmamasına rağmen bu aile beni aralarına aldı. | Open Subtitles | العائلة أخذتني وأبقتني قريبة عندما كانت صلتي بهم قد إختفت. |
| Arabamız ve paramız yok, ayakkabı bağım yok. | Open Subtitles | ليس لدينا سيارة، ولا مال ولا أربطة الحذاء |
| Ailemle olan tek bağım bu Boyd. | Open Subtitles | وجدت هذه هذه هي الصّلة الوحيدة التي تجمعني مع العائلة يابويد |
| Bu insanlardan nefret ediyorum. Hiçbiriyle bir bağım yok. | Open Subtitles | أكره أولئك القوم، لا تربطني بأيًّ منهم أيّة صلة |
| Sence bu adamla bir bağım olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً بأنّه قد تربطني صلة بهذا الرجل؟ |
| - Seni buraya getirdim ya ayrıca hepsiyle kan bağım var. | Open Subtitles | لأنّي جلبتك إلى هنا وأنا ذات صلة بهم جميعًا. |
| - Seni buraya getirdim ya ayrıca hepsiyle kan bağım var. | Open Subtitles | لأنّي جلبتك إلى هنا وأنا .ذات صلة بهم جميعًا |
| Yaptığım bir hata, işlediğim bir günah varsa şayet, bu, onunla kan bağım olmasıdır. | Open Subtitles | - إذا أخطأت بشيء، إذا كنتُ مذنبة بأيّ شكل - فهو أنّ لي صلة دم بها |
| Onunla garip bir bağım varmış gibi. | Open Subtitles | كأن لدى رابطة غريبة تربطنى به |
| Onlarla hiçbir bağım yok. | Open Subtitles | ليست لدي رابطة معهم بل أنت |
| Hangi duygusal bağım bozulmuş? | Open Subtitles | .أي رابطة عاطفية قد إنكسرت |
| Belki de sesimin tonunu seviyordur ki bu garip çünkü onunla genetik bir bağım yok. | Open Subtitles | ربما تحب صوتي و هذا غريب لأنه ليس لدي رابط جينات معها |
| İşbirliği, yükümlülük veya bağım yok. | Open Subtitles | ليس لدي إرتباطات ولاإلتزامات،ولا روابط. |
| Önceleri,paganlarla olan bağım sadece beni tehlikeye sokardı, ama şimdi... tahta oturmuş sapkın bir krala ne derler bi düşün. | Open Subtitles | مرة ما، علاقاتي الوثنية أقحمتني في خطر، لكن الآن... تخيلي ماذا سيكون الرد على ملك ملحد لو وُضع على العرش. |
| Ama artık benim efendilik bağım kırıldı ve o düşmanlar daha önce yapamadıkları kadar üzerime gelecekler. | Open Subtitles | أما الآن وقد حُلّت صلتي بسلسلة المتحوّلين عنّي فإن أولئك الأعداء سيجيئون للنيل منّي على نحوٍ لم يسبق له مثيل. |
| - Benim ayakkabı bağım yok ki. | Open Subtitles | -أنا ليس لديّ أربطة |
| Ve benim de seninle aynı bağım var. | Open Subtitles | وتربطني بك نفس الصّلة |
| Çünkü bu benim tek bağım. | Open Subtitles | بسبب رابطتي |