"bağlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الروابط
        
    • ربط
        
    • تربط
        
    • إيصالي
        
    • روابط
        
    • يربط
        
    • تصلني
        
    • تربطنا
        
    • أوصلتني
        
    • الأربطة
        
    • الرابطة
        
    • رباط
        
    • كلّ منهما
        
    • صليني
        
    • تصليني
        
    Atomların arasındaki bu bağlar elektronlar sayesinde oluşur. TED الآن، هذه الروابط التي بين الذرات، مصنوعة من إلكترونات.
    Görevim, insanların ilgilendikleri tasarımla sıkı bağlar kurmalarını sağlamak böylece tasarımın tüm şekillerine önemsemeye başlayacaklar. TED مهمتي هي ربط الناس بأشكال التصميم التي يحبون من أجل أن يهتموا بكل أشكال التصميم.
    ilkesi. Bu düşünceler içimizdeki değerle zenginliğimizi, statümüzü ve görünümümüzü birbirine bağlar. TED هذه الأفكار تربط ثروتنا وحالتنا وصورتنا بقيمتنا الفطرية والشخصية
    Beni Quantus'un Los Angeles için kayıp bavul departmanına bağlar mısınız lütfen? Open Subtitles مرحباً، هل بوسعك إيصالي بقسم "كوانتس" للأمتعة المفقودة في مطار "لوس أنجلوس"؟
    Güçlü duygusal bağlar yok,siyasi inanç yok, özel ilgiler yok. Open Subtitles لا روابط عاطفية قوية، لا معتقدات سياسية، لا مصالح معيّنة.
    Tekrarlama, müziğin her parçasını çok etkili bir biçimde kendisini takip eden parçaya bağlar. TED التكرار يربط كل قطعة في الموسيقى بطريقة لا تقاوم بالقطعة التالية التي تتبعها
    Bazı kimyasal bağlar böyle oluşur. TED هذه هي طريقة تكوين بعض الروابط الكيميائية.
    Ama liflerde monosakkaritler beta bağlarıyla bir araya gelir. Bu bağlar vücut tarafından yıkılamaz. TED لكن في الألياف، الروابط بين الجزيئات هي روابط بيتا و التي لا يستطيع الجسم تفكيكها
    Bu resimde, çemberler ya da düğümler Douglas göknarını gösteriyor ve çizgiler ya da bağlar mantarlararası iletişimleri gösteriyor. TED في هذه الصورة، تمثلُ الدوائر شوح دوغلاس، أو العُقد، وتمثلُ الخطوط الطرق السريعة لتواصل الفطر، أو الروابط.
    Benlik algısı bu "ben"im, şu bana ait diye düşünürken kendi kendisini bağlar ve Büyük Öz'ü unutur. Open Subtitles عندما يكون مفهوم الذات هذا هو انا وهذا هو لي يكون قد ربط نفسه ونسي النفس العظيمة
    Hedef aldıkları yerlerle kişisel bağlar kuruyorlar. Open Subtitles لا يستطيعون ربط دافع شخصي الى الاماكن التي استهدفوها
    Fakat, vücuda şekil vermek için yağ ve galvanizleri birbirine bağlar. Open Subtitles لكنها تربط الدهون ببعض و يتم تحفيزها لتشكل جسدا
    Ve aslında, iki farklı zamandaki iki farklı yeri birbirine bağlar. Open Subtitles إنها في الواقع تربط مكانين منفصلين وزمنين مختلفين
    Merhaba bana 102 numaralı odayı bağlar mısınız? Open Subtitles مرحباً , أيمكنكَ إيصالي بالغرفة رقم 102 , من فضلك ؟
    Sadece hücre bağları madeni birarada tutar, ama bağlar bir kırılırsa... Open Subtitles فقط روابط الخليةَ تَحْملُها في المراقبة، لكن إذا كَانتْ الروابطِ ًمَخْرُوقه
    Bu küçük gri çizgiler bunları birbirine bağlayan bağlar. TED وهذه الخطوط الصغيرة الرمادية هي الرابط الذي يربط بعضهم ببعض.
    Milletlerarası santrali tekrar bağlar mısınız? Open Subtitles مرحباً، نعم، أيمكنك أن تصلني بموظف الإتصالات الدولية مرة أخرى؟
    - Sakladığımız gerçek bizi bağlar. Yeteneklerin de benim işime gelir. Open Subtitles حقائقنا المدفونه تربطنا ببعضنا، ومهاراتك ستخدمني.
    Santral, bana Edna polis karakolunu bağlar mısınız, lütfen? Open Subtitles عامل البدالة، هلاّ أوصلتني بإدارة الشرطة في "إدنا" من فضلك؟
    bağlar tamamen iyileşti, yine de, sinir ve doku hasarı var. Open Subtitles تماصلاحكل الأربطة, مع ذلك , هناك ضرر في الأنسجة و الاعصاب
    Bu moleküllerdeki çift bağlar tuhaf bir özelliğe sahiptir; kaskatıdır. TED الرابطة المزدوجة في هذه الجزيئات لديها ميزة غريبة نوعاً ما إنها صلبة
    Aslında, dizimdeki ön çapraz bağlar yırtıldı. İyi denemeydi. Open Subtitles في الحقيقة لقد مزّقت رباط ركبتي الصليبي لكنها محاولة جيدة
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Nancy, bana yüzbaşı Cardiff'i bağlar mısın lütfen. Open Subtitles نانسي، صليني بالقائد كارديف، رجاءً
    Yardımcı olabilir miyim? Operatör, bana şerifi bağlar mısın? Open Subtitles -أيَّتها العميلة، أيُمكنك أن تصليني بالمأمور ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more