| Bir süre sonra, hücremde kalmanın ve zaman geçirmek için başka yollar bulmanın daha uygun olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | بعد فترة، قرّرت أنّه يُستحسن بقائي في زنزانتي وإيجاد طرق أخرى لملأ وقتي |
| Paramdan faydalanman için başka yollar da bulacağımdan eminim. | Open Subtitles | سوف أكون متأكد من إيجاد طرق أخرى لكي للتلاعب بي و صرف اموالي |
| Fakat sizi hamile bırakmasını engellemek için başka yollar var. | Open Subtitles | لكن هُناك طرق أخرى لإيقاف رجل عن الإنجاب منكِ |
| Catalina'ya gidebilmek için başka yollar arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن طريقة أخرى لكي أصل لكاتالينا |
| Gerçek bu. Ailenin geçimini sağlamak için başka yollar da var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق الأخرى لِتُسعد عائلتك |
| Biliyorum, gitmesi gerek ama bunun için başka yollar var. | Open Subtitles | وأنا أعلم بأن عليها الذهاب ولكن هناك طرق أخرى |
| başka yollar var. Ama hepsi aynı kapıya çıkar. | Open Subtitles | ثمة طرق أخرى لكنها ستؤكد على ما أقوله لك |
| Ama biraz daha doğrudan bir şey yapmak isterseniz canlı döngülemeyle yapamayacağınız bir şey isterseniz sesinizi örtmek için başka yollar da var. | TED | ولكن إذا كنت تريد عمل شيئا سريعا بعض الشيء شيئا لا يمكنك تحقيقة بإستخدام حلقات حية هنالك طرق أخرى لرفع خامة صوتك لمستوى أعلى |
| "Söylesene, bayramın kutlanması için başka yollar yok mu?" | TED | "قل لي، أليس هناك طرق أخرى للاحتفال بهذه المناسبة؟" |
| Korkarım geri dönmesi için başka yollar var. | Open Subtitles | هناك طرق أخرى يمكنه العودة باستخدامها |
| Bunu yapmak için başka yollar var. | Open Subtitles | هناك طرق أخرى للتعامل مع هذا الأمر |
| Sırrınızı saklayıp kendinizi mutlu etmek için başka yollar bulursunuz. | Open Subtitles | واحتفظ بالسر... واعثر على طرق أخرى لتشعر بالسعادة. |
| Onun sağlığını korumak için başka yollar da var.. | Open Subtitles | ثمّة طرق أخرى للحفاظ على صحتها. |
| başka yollar da aklıma geliyor. | Open Subtitles | يمكنني التفكير في طرق أخرى عديدة |
| Tamam ama başka yollar da olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لاكنك قلت ان هناك طريقة أخرى للحصول عليه. |
| Okul parasını ödemek için başka yollar olduğunu söyledi. Onunla konuşmaya çalıştım. | Open Subtitles | يقول أنه سوف يبحث عن طريقة أخرى ليدفع تكاليف الجامعة |
| başka yollar var. | Open Subtitles | هناك طريقة أخرى |
| Yüksek düzey hükümet yetkilileri yardım programına devam etmek için başka yollar aramaya başladı. | Open Subtitles | بدأ مسؤولين رفيعو المستوى بالنظر إلى .الطرق الأخرى في مواصلة برنامج المُساعدات |
| başka yollar da olmalı. | Open Subtitles | -- يجب أن يكون هناك وسيلة أخرى. |
| Ama merak etme kelepçeler işe yaramazsa başka yollar da buluruz. | Open Subtitles | لكن لا تقلق, ان لم تعمل الأصفاد, سنجد طرقاً اخرى. |
| başka yollar da var anne. | Open Subtitles | .حسنٌ , هنالكَ طرقٌ أخرى يا أماه |
| Harika, başka yollar ararım. | Open Subtitles | حسناً ، سأستكشف خيارات أخرى |
| Bu dünyaya gelmek için başka yollar bulacaklar tam olarak olamadılar. | Open Subtitles | سيجدون سبيلًا آخر لهذا العالم، أتعلم، ليس في المكان الذي يفترض بهم تواجده بالضبط |