Sesimizi nadiren kendimiz için kullanırız, başkalarına bir hediye olarak kullanırız. | TED | نحن نادراً ما نستخدم أصواتنا لأنفسنا؛ بل نستخدمها كهديّة تُقدّم للآخرين. |
Ben yoksulluk içinde büyüdüm, ama artık başkalarına yardım edebilecek hale geldim diyebilirim. | Open Subtitles | لقد ترعرعت فقيرا و الآن وصلت للنقطة التي أرغب فيها أن أعمل للآخرين |
Senin başkalarına parlak saldırılar yapmaktan daha fazlasını yapabileceğini biliyorum | Open Subtitles | أعلم بأن بأمكانك فعل أكثر من التألق والهجوم على الأخرين |
Gordon Brown: Bence bu mesele, küresel vatandışlıkla ve başkalarına karşı sorumluluklarımızın farkına varmakla ilgili. | TED | غوردن براون : اعتقد ان هذا بالفعل يتعلق بالمواطنة العالمية. و يتعلق بإدراكنا لمسؤلياتنا تجاه الاخرين. |
Benim başkalarına yapabileceklerimi, birinin bana yapabilmesi fikri çok kötü. | Open Subtitles | من المرعب أن أجد شخصا يفعل لى ما أفعله بالآخرين |
Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. | TED | معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات. |
başkalarına yardım etmek için bir para nakil aracını soyacağız. | Open Subtitles | أننا ذاهبون لسرقة سيارة المصرف المصفحة لكي نساعد أناس آخرين |
Bu fikirlerin sahipleri, bunları başkalarına yaymak için çok çalışıyorlar. | TED | الطفيليات تعمل جاهدة لنشر أفكارها للآخرين. |
Böylece tam anlamıyla bilim yapmaya geri dönmeye karar verdim ve iletişimi başkalarına bıraktım. | TED | لذا قررت الرجوع إلى الاشتغال بالعلم فقط وترك التواصل للآخرين. |
Asıl çıkarım, kendinize hangi ürünü alacağınız konusunda düşünmeyi bırakmak ve bunun yerine birazını başkalarına vermeye çalışmaktır. | TED | حول أي منتج ستشترون لأنفسكم وعوض ذلك ، أن تحاولوا منح البعض منه للآخرين |
Bu sayı bazılarınıza yüksek geldiyse salondaki başkalarına düşük geldiğine sizi temin ederim. | TED | إن كان هذا الرقم يبدو عاليا بالنسبة لبعضكم أنا أوكد لكم بأنه يبدو منخفضا للآخرين في الغرفة. |
Bu başkalarına yapılan istila, etkili biçimde ve insafsızca çıkarılıp paketlenilip bir karda satılan bir hammadde. | TED | هذا الإنتهاك للآخرين هو عبارة عن مادة خام تعد و توضب بكفاءة و بلا رحمة و تباع مقابل أرباح. |
Ahlâkı aşırı derecede gelişmiş ve fikrini başkalarına dayatma ihtiyacı hissetmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون لديه حس عال بالأخلاق و يشعر بالحاجة لفرضها على الأخرين |
İşimin, diledikleri gibi başkalarına ait olabileceğini sanıyorlardı. | Open Subtitles | كان من المعتقد أن عملى يخص الأخرين ليصنعوا به ما يعجبهم |
Kendini yenilemek isteyenlerin en büyük kusuru, her zaman için başkalarına da karışmaktır. | Open Subtitles | مشكلة من يريدون الاصلاح أنهم يريدون الامطار على موكب الاخرين |
başkalarına dinimizi dayatmanın kibir emaresi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | كانت تفاهات لاجبار الاخرين علي اتباع ديننا |
Görünüşte aksi ve sert ancak bu görünüşün altında başkalarına aslında çok faydası olan insanlar var. | TED | هم يظهرون بشكل فظ وغليظ لكن في داخلهم إهتمام كبير بالآخرين. |
Kendine karşı sert olsan da başkalarına merhamet et. | Open Subtitles | حتى و إن كُنت قاسياً على نفسك.. كن رفيقاً بالآخرين. |
Zamanının büyük çoğunluğunu başkalarına yardım ederek geçiren başarılı bir seri girişimci. | TED | هو رائد أعمال ناجح جداً يقضي الكثير من وقته في مساعدة الآخرين. |
Bir çoğumuz başkaları için çalışıyoruz. başkalarına bağlıyız. | TED | العديد منا يعمل لناس آخرين نعمل تحت تصرف ناس آخرين |
-Çünkü kimse kendisini gerçekten olduğu gibi veya başkalarına göründüğü gibi göremez. | Open Subtitles | لانه لا يرى أحد نفسه كما هو حقاً أو كما يبدوا للأخرين |
Bu ırmağın donmasını önleyen yer altı güçleri başkalarına büyük konfor getiriyor. | Open Subtitles | القوى الدفينة ذاتها التي تمنع النهر من التجمد تجلب رخاءً سخياً لآخرين. |
Tek istediğim başkalarına da... gördüklerimi gösterebilmekti, olasılıkları. | Open Subtitles | لَم أُرِد شيئاً إلا أن أُري الآخَرين الرُؤى التي رئيتُها و الإمكانيات |
Kendine veya başkalarına kötülük yapmaktan menediyorum Nancy. | Open Subtitles | أربطكيا"نانسي" من فعل الأذى .. أذى ضد الناس الأخرون و أذى ضد نفسك |
- Bunu başkalarına da söyledim daha önce. - Ama hiçbirinde ciddi değildim. | Open Subtitles | لقد قلت هذا الكلام لرجال أخرين من قبل ، لكنني لمّ أعنيه ابداً حقاً |
Ya Kendime, başkalarına zarar verirsem? | Open Subtitles | أنا. ربما أشكل تهديداً لنفسي ، وللآخرين. |
Bu tip insanlar başkalarına ne yapmaları gerektiğini söyleyen tipler olmamalı. | Open Subtitles | لست ذلك النوع من الأشخاص الذي يحب إملاء الأوامر للغير |
Benim varoşumda cinayet işleyen herkes başkalarına ibret olsun diye ölmek zorunda. | Open Subtitles | كل من يقتل في حيّي يجب أن يموت ليكون مثالاً لغيره |
Bu iş için başkalarına güvenemem. | Open Subtitles | أنا فقط لا أثق فى أحد أخر لفعل ذلك هذا كل شىء |