Onlar silahşor. başlarına ödül konmuş. Bana söylediler. | Open Subtitles | انهم مسلحون ، وقالوا انهم قبضوا ثمن رؤوسهم |
Sana söz veriyorum, dua etmek için diz çöktüklerinde o büyük mabedin tamamını aşağılık başlarına yıkacağım! | Open Subtitles | ، وأنا أعدكِ أنه لحظة ركوعهم للصلاة سأسوى الصرح كله بالأرض . على رؤوسهم التى لا تساوى شيئاً |
Ve neden içe dönüklere bazen kendi başlarına olmak istedikleri için kendilerini suçlu hissettiriyoruz? | TED | لماذا نجعل الانطوائيين يشعرون بالذنب هكذا فيما يخص اختلاءهم بأنفسهم بعض الوقت؟ |
Bence o iki kadın başlarına gelenleri hak ediyorlar. | Open Subtitles | أعتقد بأن هاتان السيدتان يستحقان ما يجري لهما |
8. yüzyılın başlarına kadar, İslam halifeleri geniş topraklarda hükümrandı. | Open Subtitles | بحلول أوائل القرن الثامن حكم الخلفاء المسلمون منطقة شاسعة |
başlarına ne geldiğini anlamazlardı. Anladıklarında da öyle bir ders alırlardı ki... kalp krizi geçirmiş olmayı yeğlerlerdi. | Open Subtitles | لا يعرفون ماذا أصابهم , و إذا صعقوا بمهماز الماشية,مثلما حصل لذلك الرجل ,يتمنون لو أنهم أصيبوا بنوبة قلبية |
Genç kızlar, soylular ve kraliçeler şatodan yalnız başlarına ayrılmazlar. | Open Subtitles | الفتيات الصغيرات ، الملوك ، الملكات لايخرجون من القلعة لوحدهم |
başlarına nişan al. Ölüm noktası. | Open Subtitles | إذا أطلقت النار على رؤوسهم . ستقتلهـم على الفور |
başlarına havlu bağlamış, bir avuç deve çobanı, ...bir Sovyet Tankında geri vites arıyorlar... | Open Subtitles | مجموعة من آكلي التين، يلبسون المناشف على رؤوسهم يبحثون عن طريقة لإرجاع الدبابة السوفيتية |
başlarına havlu bağlamış bir avuç deve çobanı bir Sovyet tankında geri vitesi arıyor. | Open Subtitles | بينما الذي لدينا هنا مجموعة من آكلي التين، يلبسون المناشف على رؤوسهم يبحثون عن طريقة لإرجاع الدبابة السوفيتية |
İntiharlar direkt olarak görünür, genelde boyunlarının etrafına zincir dolanmış olur ya da başlarına taşla vurulmuş gibi görünür. | Open Subtitles | المنتحرون تعرضوا حرفياً للتثبيت في قبورهم كعادة بالصخور على وجوههم أو سلاسل مربوطة حول رؤوسهم |
Dolayısıyla, lastiklerine nişan alın dediğimde anlatmak istediğim başlarına nişan alın olacaktır. | Open Subtitles | لذا عندما أقول لكم أن تصوبوا تجاه الاطارات فلا أقصد سوى التصويب إلى رؤوسهم |
Yıllarca liderlerin tek başlarına karmaşık problemleri çözmeleri beklenen güçlü solocular olduklarını düşündük. | TED | و لسنين عدة، نظن ان القادة هم أبطال منفردين الذين كان من المتوقع منهم حل المشكلات المعقدة كلها بأنفسهم. |
Bunu yapabilir miyim? Eğer isterlerse, kendi başlarına veya başkaları ile, yaratmak, yenilik yapmak, paylaşmak için herkeze açık, çünkü mülk bir koordinasyon mekanizmasıdır. | TED | ربما أفعل هذا؟ إنه مفتوح لأي شخص أن يبدع ويبتكر ويتقاسم، إن أرادوا ذلك، بأنفسهم أو مع آخرين، لأن الملكية هي أحد آليات التنسيق. |
Ayrıca Nick ve Stevie, o kapıdan geçtiğinde kim bilir başlarına ne geldi? | Open Subtitles | و عندما عبر نيك و ستيف من هذا الباب من يعلم ماذا حدث لهما ؟ |
- Adlarını bilmiyoruz ve başlarına geleni anlayacak durumda olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا تعرف أسماءهم ولم يكونا في موضع يسمح لهما بمعرفة ما يجري حولهما |
Eh, vücudun nasıl çalıştığı hakkında burada yer alan temel fikirler 19. yüzyılın başlarına kadar değişmemişti. | Open Subtitles | حسناً، الأفكار الأساسية الموجودة هنا حول كيفية عمل الإنسان لم تتغيّر حتى أوائل القرن التاسع عشر |
Bahse varım, başlarına kötü bir şey geldi. | Open Subtitles | أراهن بأن مكروهاً ما قد أصابهم |
Onları burada yalnız başlarına, düzensiz görmeye fazla fırsat olmaz. | Open Subtitles | ليس امرا عاديا ان تراهم لوحدهم هناك بدون اي تشكيلة |
Bazen insanlar kovulmalarının başlarına gelen en güzel şey olduğunu söylerler ya? | Open Subtitles | تعلمون حين يقول الناس بأن طردهم كان أفضل شيء حدث لهم أبدا؟ |
Çok garip çünkü fıstık ezmesi 1900'lerin başlarına kadar çıkmamıştı. | Open Subtitles | هذا غريب، بما أنّ زبدة الفستق لم تظهر إلاّ بأوائل الـ1900.. |
Tek başlarına yaşamayı ve kendi kendilerine yürümeyi öğrenmeleri birkaç yıl daha alacak. | TED | ستتعلم الحياة وحدها وستحتاج إلى بضع سنوات أخرى لتمشي وحدها |
Ama bazen de sizin gibi insanlar tuhaf ve anlaşılmaz şeyler başlarına geldiğinde bize gelir. | Open Subtitles | أحياناً ، الأشخاص أمثالك يأتون إلينا عن طريق الخطأ عندما تحدث لهم تلك الأشياء الغريبة الخارقة للطبيعة |