"bacaklarım" - Translation from Turkish to Arabic

• ساقي
• ساقاي
• سيقاني
• قدماي
• ساقيّ
• سيقان
• ساقى
• ساقين
• قدميّ
• أقدامي
• ارجلي
• أرجل
• أرجلي
• رجليّ
• ساقان

Bacaklarım pelteleşmeseydi, dün gece seni kovalayıp kıçına tekmeyi basardım.
لو لم تكن ساقي مرتخيتين لقمتُ بملاحقتك وركلتُ مؤخرتك البارحة

Bacaklarım yastığın üzerinde duracakmış.
وأنا أضع ساقي على وسادة ومن ثم أضع ثلجاً على ظهري.

Çünkü Bacaklarım beni engellemedi, tam tersine beni engelsiz kıldı.
لآن ساقاي لم تمثلا عائقاً لي بالعكس فقد مكنتني أكثر.

Keşke benim de Bacaklarım o çocuklar gibi olsaydı.
. أتمنّى لو أن سيقاني ..كانت مثلسيقانالأطفالالآخرين.

Ayağa kalkamadığım için kusura bakma. Bacaklarım her zamankinden fazla ağrıyorlar.
اعذريني لعدم قدرتي على الوقوف لكن قدماي تزعجانني اكثر من المعتاد

Bugün bacaklarımı hissetmiyorum, bu yüzden de Bacaklarım, aklım ve vücudumdan ayrı aletler durumunda.
اليوم، لا أستطيع الشعور بساقيّ، وبسبب ذلك، فإن ساقيّ تعتبران طرفان منفصلان عن عقلي وجسدي.

Sıkı çalışıyorum, hızlı çalışıyorum ve Bacaklarım terliyor.
أَعْملُ بجدّ،أعمل بسرعة و لدي سيقان حارة

Bacaklarım çalışmıyor. Ve bu asla değişmeyecek.
ساقي لا يمكنها المشي وهذا لن يتغير أبداً

Sahada bir şey oldu. Kendi Bacaklarım kontrolden çıktı.
،حصل أمر في الملعب عجزت عن السيطرة على ساقي

Veya boşver, biraz Bacaklarım açılsın.
اوه, ما الضرر من ذلك, أحتاج لأن أحرك ساقي.

Yeni parlayan Bacaklarım sayesinde barı kazanacağım.
وسأفوز بهذه الحانة بمساعدة ساقي الجميلة اللامعة.

Ve eğer merak ediyorsan şu an Bacaklarım yeni James Bond posterinin üstünde.
و في حالة أنك مستغرب أنا أضع الآن بين ساقاي بوستر جيمس بوند

Bugün Bacaklarım ağrıyordu bu gibi durumlarda araba sürmek dinlendirici oluyor.
ساقاي كانت تؤلمني وفي تلك الحالة ، تصبح القيادة مريحة لي

Perişan haldeydim. Sanki Bacaklarım tahtadanmış gibi yürüyordum.
كنت هزيلة. مشيت كما لو كانت ساقاي خشبيتان.

Kollarım ve Bacaklarım tutulmuştu ve boğazımdaki kanın tadını alabiliyordum.
سيقاني وأسلحتي كانتا خدرانة، وأنا يمكن أن أذوق دمّ في حنجرتي.

Bacaklarım yeterince güçlenince kaçıverdim.
هربت حالما سيقاني كانت قوية بما فيه الكفاية لأخذي

Ve kollarımı böyle salladım, Bacaklarım hızlandı ve sonra kollarım hızlandı ve sonra...
أحرك يداي هكذا فتصبح قدماي أسرع بعد ذلك تتأرجح يداي بسرعة كبيرة ثم

Bacaklarım yorulmaya başladı.
لقد تعبت من هذا الهراء. قدماي تؤلمني جدًا.

Bacaklarım Sivil Savaş zamanından kalan bu metodolojiyle ampüte edildi.
لقد بُترت ساقيّ باستخدام منهجية تعود لعصر الحرب الأهلية.

Bacaklarım olmadan, koca bir kıçla ulusal bir kıç tekmeleme müsabakasına gireceğim burada.
أنا أوشك ان أدخل على أمور وطنية لعينة بدون سيقان

- Gus kaz kafalı. Yakalayamazsınız, benim Bacaklarım daha uzun.
جس,مغلق الرأس أحلموا يا رفاق,إنكم لن تمسكونى.ساقى أطول

Bildiğim kadarıyla, ne evim ne de Bacaklarım var.
،في الوقت الراهن لا أملك منزلاً ولا ساقين

Yumruklarımı ve başımı sertleştirmek için Ko kullandım. Ancak Bacaklarım darbeyi kaldıramadı.
استخدمت "الكو" لتصليد يديّ ورأسي، لكنّ قدميّ لم تحتملا الصدمة.

Bacaklarım olmamasına rağmen, çoğu adamın, yapabileceğinden fazlasını başardım...
لقد أنجزت أكثر من معظم الرّجال وبدون استخدام أقدامي

İronik olan Bacaklarım iyiyken yürümemi yavaşlatanın omuzlarım olması.
والغريب ان ارجلي لا يعيبها شيء ولكن اكتافي هي من تقلل من سرعة تحركي

Pantolonsuz birine gülmüştüm ama sonra Bacaklarım olmadığını fark ettim.
ضحكت على رجل بلابنطال، حتى أدركت بأنني لا أملك أرجل

Kas gevşeticim etkisini gösterdiği için Bacaklarım hareket edemiyor.
أرجلي لا تتحرك لأن عضلاتي استرخت بالفعل.

Soyunup, aletimi Bacaklarım arasına alma kısmındaydı.
شيء بين التعرّي ودسّ قضيبي بين رجليّ مرّ الأمر بصعوبة

Seninki gibi Bacaklarım olsaydı, mini eteklerle dolaşırdım.
لوكانت لدي ساقان مثل التي لديكِ كنتُ سوف ارتدي التنورات القصيرة