"bakış açısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • منظور
        
    • وجهة نظر
        
    • زاوية
        
    • وجهة النظر
        
    • للنظر
        
    • المنظور
        
    • وجهات النظر
        
    • منظوراً
        
    • منظورا
        
    • وجهات نظر
        
    • بمنظور
        
    • الرؤية
        
    • مسألة رأي
        
    • بوجهة نظر
        
    Fakat yeni bir bakış açısı edinmek için daha derine dalmalıydım. TED ولكن ما أنا بحاجة إليه هوتعمق أكبر للحصول على منظور جديد.
    Seni bilmiyorum ama geçtiğimiz yıl bana farklı bir bakış açısı verdi. Open Subtitles لا أعلم بشأنك، لكن العام الماضي جعلني أنظر للأمور من منظور جديد
    Ama bence farklı olmak iyidir çünkü farklı bir bakış açısı sunarsınız. TED و لكن أعتقد أن تكون مختلف شيئ جيد لأنك تقدم وجهة نظر
    Ama şimdi bunun yanlış bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ولكني بدأت أعتقد أننا ننظر إلى الأمر من زاوية خاطئة
    Görevimiz ulusal diplomatlara dünya meselelerinde askeri bir bakış açısı kazandırmak. Open Subtitles أكانت مهمتنا إعطاء دبلوماسي أمتنا وجهة النظر العسكرية عن مشاكل العالم
    Bu sikimsonik hikâyeni dinlememi sağlayarak içimi şişirdin ve 10 dakika sonra da bir durumun iki farklı bakış açısı olduğunu söyledin. Open Subtitles حسنًا، أنّك فقط أدخلتني في هذه ،الرحلة الملحمية مع هذه القصة وبعد 10 دقائق، المغزى هو أن .هناك طريقتين للنظر في الأمر
    Onun hayatın işleyişiyle ilgili çok ilginç bir bakış açısı var. Open Subtitles وحصلت ومثل هذا المنظور اهتمام على كيفية عمل الحياة، هذا الرجل.
    Karşıt bir bakış açısı, kendisinden öğrenebileceğimiz bir şeydir; tartışacağımız değil. TED وجهات النظر المعارضة هي شيء لنتعلم منه لا لنجادله.
    Biliyor musun, bence bir içki sana bir bakış açısı verebilir. Open Subtitles شراب واحد يمكنه أن يمنحك منظوراً أفضل للأمور
    Bir kaç yıl önce yaşadığım bir olay sayesinde yeni bir bakış açısı kazandım TED لكن الحادث الذي حدث قبل عامين اعطاني منظور جديد.
    Ve yeni bir bakış açısı benimsemek için, elektrik depolama alanının ötesinde bir ilham aradım. TED و لكي أتبنى منظور جديد، بحثت عن الإلهام بعيداً عن مجال تخزين الطاقة الكهربائية.
    Umuyorum ki bu karmaşıklık bakış açısı bizim bir ortak zemin bulmamızı sağlayacaktır. TED أتمنى فعلاً أن يسمح منظور التعقيد هذا بإيجاد بعض الأرضية المشتركة.
    Ve hala, ne zaman alternatif tedavilere baksam, diğer tedaviler üzerine de bir bakış açısı kazandım. TED مع ذلك، عندما نظرت إلى علاجات بديلة، أصبح لدي منظور جديد للعلاجات الأخرى.
    Çok ilginç bir bakış açısı sonucunda çözüme ulaştım. TED جاءت لي فكرة الحل من منظور مثير للاهتمام.
    Bu düzenlemelerin farkındalığıyla yeni bir bakış açısı kazanabiliriz. TED بامتلاك وعي حول التبعيات الناتجة عن مثل هذه القواعد، يمكننا تحقيق منظور جديد.
    Çocukçaydı. Ne bir bakış açısı, ne de ahlaki içeriği vardı. Open Subtitles لقد كان طفولي ليس به وجهة نظر للحياة او محتوى أخلاقي
    Bütün bunlar bize; Evren'de nelerin olduğuna, yıldızların nasıl oluştuğuna ve en sonunda elbette bütün bu karmaşada bizim nasıl olduğumuz konularında tümüyle bambaşka bir bakış açısı getiriyor. TED لذلك هي تسمح لنا حقاً بالحصول على زاوية مختلفة تماماً على ما هناك في الكون و كيف تكونت النجوم و في النهاية بالتأكيد كيف أصبحنا خارج كل هذه الفوضى.
    Kendimiz için avukatlık yaparken en önemli araçlardan biri bakış açısı alma denen şeydir. TED أحد الأدوات المهمة جداً عندنا للدفاع عن أنفسنا شيء يسمى بتبني وجهة النظر.
    Onlar aslında bizim kültürel ruhlarımızı istiyorlar, ve bu yüzden marka benzetmesi konuya ilginç bir bakış açısı getirmektedir. TED هم في الحقيقية يريدون روحنا الثقافية، ولهذا السبب التمثيل بالعلامة التجارية طريقة مثيرة جداً للنظر في هذا الأمر.
    Onlara bakabilesiniz, halinize şükredesiniz ve endişelerinize bakış açısı getirebilmek için o fotoğraflar oradalar. TED إنها موجودة لكي تنظر إليها و من ثم تعتقد أن كل شيء ليس بسيء بالنسبة لك. أن تجعل كل ما يقلقك في المنظور
    bakış açısı çeşitliliğini arttırırsanız istemeden paylaşımlı gerçekliği azaltabilirsiniz. TED إذا زاد تنوع وجهات النظر فقد تقل الواقعية المشتركة.
    - Sana göre. Yepyeni bir bakış açısı var. Seni korkutuyorsa başka tabii. Open Subtitles إنّها تملك منظوراً جديداً ما لم يكن هذا يهدّدكَ
    Bu bize makinelerin ne yapacaklarını, ne yapamayacaklarını ve hangi işleri otomatikleştirecekleri veya tehdit oluşturabilecekleri üzerine benzersiz bir bakış açısı vermektedir. TED وهذا يعطينا منظورا فريدًا لما تستطيع الآلات فعله وما لا تستطيع فعله وما الوظائف التي يمكن للآلات أن تؤديها أو تهددها
    Bu da bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Open Subtitles قابلت أشخاصاً يعرفون ماذا يفعلون ولهم وجهات نظر
    Bu bana tamamen farklı bir bakış açısı kazandırır. Open Subtitles هذا يجعلني أرى الأمر بمنظور مختلف تماماً
    Oysa bu mantıksız bakış açısı bizi bir yanlıştan başkasına götürür. TED ولكن الحقيقة أن تلك الرؤية الخارجة عن المألوف هي مايقودنا إلى الشيئ الجديد القادم.
    - Sadece bakış açısı. Open Subtitles -إنها مسألة رأي
    Düşündüm ki belki senden yardım isteyebilirim başka bir bakış açısı için. Open Subtitles ظننت بأنه يمكنني إخباركِ، وأحظى بوجهة نظر مختلفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more