"baktığım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنظر إليه
        
    • أنظر إلى
        
    • التحديق
        
    • نظرت إلى
        
    • انظر اليه
        
    • تفقدته
        
    • تحديقي
        
    • بحثتٌ
        
    • ارعاهم
        
    • نظرتُ
        
    • كلما نظرت
        
    • أنظر اليها
        
    • أنظر فيها
        
    • أنظر للرسالة
        
    Her baktığım yerde Cylon yüzleri görmeye başladım, tek gördüğüm bu. Open Subtitles ما بدأت برؤيته هو وجوه السيلونز فى كل مكان أنظر إليه
    Evet. Ana karakter olmasan bile her zaman baktığım sensin. Open Subtitles نعم، على الرغم من أنك لستُ الشخصية الرئيسية، أنت الوحيد الذي كنت أنظر إليه
    Christiana'nın bana verdiği nota baktığım şu sıkıcı toplantı odasına geri dönelim. TED لذا دعونا نعود لغرفة الاجتماعات المملة تلك. حيث كنت أنظر إلى مذكرة كريستينا.
    Böyle baktığım için kusura bakmayın, benzerliği nasıl atladım bilmem. Open Subtitles سامحني على التحديق بك، لا أعلم لم لم ألاحظ تشابهكما
    Eskiden baktığım kelimeleri işaretlerdim. Open Subtitles أنا استخدم لوضع علامة على الكلمات أن نظرت إلى أعلى.
    baktığım anda dönmeye başlıyor. Open Subtitles وفى الوقت الذى انظر اليه يبداء فىالدوران.
    İlk baktığım bu oldu zaten. Onu kim hallettiyse, almış olmalı. Open Subtitles هذا كان أول شيء تفقدته يبدو أن من فعل هذا قد أخدها
    Dünyadaki en güçlü Canlı, Şu anda baktığım şey bu. Open Subtitles فما أنظر إليه الآن , هو أقوى مخلوق على وجه الأرض
    Şu baktığım şeyin ne olduğunu tahmin bile edemiyorum. Open Subtitles يا فتى ، لا يمكنُني حتى فهم ما أنظر إليه
    Eğer bu baktığım doğruysa, sonraki zaman döngüsüne hiçbirimiz yetişemeyebiliriz. Open Subtitles إذا كان ما أنظر إليه صحيح، فلا أحد منّا قد ينجو خلال الموجة القادمة
    baktığım her yerde-- Aslında artık burada olmamasının dışında bir değişiklik yoktur belki. Open Subtitles نعم و في كل مكان أنظر إليه .. انا فقط ربما لم يتغير شيء , ما عدا أنه ليس هنا
    Başta baktığım şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles في البداية، لم أعلم ما كُنت أنظر إليه حتى
    15 saat sonra, resmi daha iyi görmeye başladım ama korku verici süphe vardı içimde çünkü baktığım şey arıyor olduğum şeyle alakalıydı. TED وعند الساعة 15، بدأت أحصل على صورة أفضل عما كان أمامي، لكن كان لدي شك يتزايد بأن ما كنت أنظر إليه لم تكن له أية علاقة بما كنت أبحث عنه.
    Gözlerine derin derin baktığım zaman renk değiştirirlerdi. Open Subtitles واعتدت أن أنظر إلى عينيها بعمق وكان لون عينها يتغير
    Sonrasında bildiğim, tarih öncesi bir banyoda bir boruya zincirlendiğim... ..ve bütün gece resimlerini çektiğim adama baktığım. Open Subtitles .. آخر شيء أتذكره هو تلك الأنابيب ,و أننى موجود فى حمام ٍ ما أنظر إلى الشخص الذى ألتقط له الصور
    Birine baktığım zaman, onun ne yaptığını söyleyebilirim . Open Subtitles عندي تلك الموهبة حيث يمكنني أن أنظر إلى شخص ما، و أقول لهم ما الذي يفعلونه
    Koca şişko suratına baktığım için onun bana para ödemesi lazım! Open Subtitles من المفترض أن يدفع لي مقابل التحديق بوجهه السمين اللعين!
    Şey bu açıdan baktığım zaman seni herşey için affedebilirim. Open Subtitles إذا نظرت إلى هذا بهذه الطريقة يمكنني أن أَغْفر لك أيّ شيء
    Bir şey soracağım. Bu baktığım tam olarak nedir? Eski eşimin müzik grubu vardı. Open Subtitles لاعليك, لاعليك اخبريني عن هذا, مالذي انظر اليه هنا؟
    - Evet, ilk baktığım şey bu oldu zaten. Open Subtitles أجل , كان هذا أول شيء تفقدته
    Böyle baktığım için beni hoş gör Open Subtitles إعذري تحديقي بكِ
    Ev artık tek parça halinde değil. baktığım en son kutudaydı. Open Subtitles البيت لم يكن مرتباً لقد كانت في آخر صندوق بحثتٌ فيه
    Fotoğrafa ilk baktığım zaman, onunla ne yapacağımı bilemedim. Open Subtitles عندما نظرتُ إلي الصوره لم أعرف بماذا استنتج من ذلك
    İşlemediğim bir suçtan ömür boyu hapis yatacaktım ama bundan daha kötüsü olan o andan itibaren yüzüne baktığım her kişinin sevdiğim kadını, çocuğumuzun önünde öldürdüğüme inanacak olmasıydı. Open Subtitles كنت سأسجن مدى الحياة لجريمة لم أرتكبها لكن الأسوأ من هذا كان أنني كلما نظرت لشخصٍ في عينيه
    baktığım kamere şimdi birkaç metre önde... ve dolaysıyla, benim saatime göre halihazırda... birkaç milyon saniye geçmişte. Open Subtitles الكاميرا التي أنظر اليها الآن و التي هي على بعد بضعة أمتار مني و لهذا توجد بالفعل عدة أجزاء من المليون من الثانية قد حدثت في الماضي و هذا على صلة بالوقت الذي يمر على ساعتي
    O dürbünden baktığım her zaman koşan bir çocuk görüyorum, saçılmış kan görüyorum. Open Subtitles كل مرة أنظر فيها خارج هذا الإطار البغيض أرى طفلاً يركض ...أرى رذاذ دم
    "Bu ikisine baktığım zaman Bob, bana öyle geliyor ki..." Open Subtitles ،(عندما أنظر للرسالة والظرف يا (بوب" ".. يبدو لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more