| Uzun yürüyüşler, Balık tutma, yemek pişirme ve diğer dikkat dağıtacak şeylerle onu paralize eden apati kaybolmaya yüz tutar. | Open Subtitles | اللامبالاة التي تظاهرت بها في أروقة المستشفى تلاشت واستُبدلت بالسير لمسافات طويلة، ورحلات صيد السمك الطبخ، وكتابة الرسائل وأشياء أخرى |
| Gidip şu Balık tutma gezisinden geriye kalanları kurtarıp kurtaramayacağımıza bakacağız. | Open Subtitles | نحنُ سنمضي ونرى إذا نحن قد نستطيع أن ننجز ماتبقى من سفرة صيد السمك هذه |
| Benim olayım bu. Kamp, Balık tutma kaya tırmanışı, aklına ne gelirse. Açık hava olsun da-- | Open Subtitles | أنا بطبيعتي أَلْمَعُ ، إنه الشيء الخاص بي التخييم ، صيد السمك ،تسلق الصخور ، سمي ماشئتِ |
| Balık tutma, yürüyüş, kuş gözlemciliği, doğa yürüyüşü avcılık gibi şeyler. | Open Subtitles | صيد الأسماك, المسيرات, مراقبة الطيور, الدروب الطبيعية و الصيد |
| Bak başka bir Balık tutma yeri. Bir kaç blok ötedeki hukuk bürosu. Para için yat yazıyor. | Open Subtitles | بقعة اصطياد طرائد جديدة لنا، مكتب محاماة على مبعدة بضع جادات. |
| Sadece büyük Balık tutma oyunu ve briçten söz ettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعته يتحدث عن صيد سمك و البريدج |
| Bizzat ilgilendim. Biraz dalış, biraz Balık tutma. | Open Subtitles | أتولى هذا، القليل من الغوص وبعض صيد السمك |
| Duyma kaybı, açık denizde Balık tutma, geyik avlama ve meyve hasatı gibi Alaska Yerli kültürünün önemli aktivitelerini zorlaştırıyor. | TED | إن فقدان السمع يجعل صيد السمك في المياه المفتوحة صعبًا، ونفس الأمر يسري على صيد حيوان الرنة وحصاد التوت، وهي أنشطة أساسية في ثقافة ألاسكا الأصلية. |
| İşte! Balık tutma gezimizi mahveden adam burada. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي أفسد رحلة صيد السمك. |
| Dünkü Balık tutma ekipmanlarını Bobby'yle sen aldınız. | Open Subtitles | حسناَ أنت و " بوبي " كان لديكم كل عتاد صيد السمك بالأمس |
| Balık tutma son çılgınlığıydı. | Open Subtitles | صيد السمك كان آخر هوس |
| Balık tutma kulübesinde bir tane var. | Open Subtitles | هناك واحدة في كوخ صيد السمك |
| Balık tutma ile ilgili videolara bu kadar eğilimli olduğunu bilmiyordum yada Pablo Neruda aşk şiirlerine. | Open Subtitles | لم أكن أدري أنّ لديك هذا الميل لتسجل برامج صيد السمك. وقراءة قصائد الحب للشاعر (بابلو نيرودا). |
| En olmadı seni Ray Amca'nın Balık tutma kulübesine saklarız. | Open Subtitles | الأسوأ يتحوَّل إلى أسوأ نستطيع دائماً إخفائك في كابينة صيد السمك من الثلج (الخاصة بعمك (راي |
| Balık tutma. | Open Subtitles | صيد السمك. |
| Balık tutma. Bayıldım. Harikalar. | Open Subtitles | صيد الأسماك , لقد فهمتها هذا جيد جدا |
| Balık tutma nasıldı? | Open Subtitles | . مرحباً عزيزي كيف كان صيد الأسماك ؟ |
| Bak başka bir Balık tutma yeri. Bir kaç blok ötedeki hukuk bürosu. | Open Subtitles | بقعة اصطياد طرائد جديدة لنا، مكتب محاماة على مبعدة بضع جادات. |
| Balık tutma lisansı bile alamıyorum. | Open Subtitles | ولا حتى رخصة صيد سمك. |