Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. | TED | لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل. |
Bu birçok Batılı elitin kendi siyasi düzenleri hakkında yaptığı bir iddia, kibir, Batı'nın şu anki sorunlarının kalbindedir. | TED | إنه الإدعاء العالمي الذي تدّعيه العديد من النخب الغربية حول نظامهم السياسي، الغطرسة، التي هي أساس علّة الغرب الحالية. |
Asya, Afrika ve Güney Amerika'dan 15 ülke seçtik, Batı'nın dışında ve LGBT hakları açısından değişken yerler olsun istedik. | TED | قمنا باختيار 15 بلدا من آسيا وأفريقيا وأمريكا الجنوبية، بلاد من خارج الغرب والتي تتسم بتنوع من حيث حقوق المثليين. |
Onlar, bu nükleer silah programından vazgeçmenizin, Batı dünyasına teslimiyet olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | إنهم يؤمنون بأنه عن طريق تفكيك برامجك للأسلحة النووية، فإنك تستسلم للغرب |
Yeni istikamet: 275 derece Batı. Denize doğru gidiyor efendim. | Open Subtitles | الوجهة الجديدة 275 درجة غرباً إنه متجه إلى البحر، سيدي |
Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen, Batı pek çok toplumun işine müdahele etmeye ve araya girmeye devam ediyor. | TED | الان على الرغم من انتهاء الهيمنة الغربية استمر الغرب في التدخل و التدخل في شئون العديد من المجتمعات الأخرى |
Bu, teknik olarak 'barchan' olarak bilinen olaydır ve bütün kumul çöl boyunca yılda 17 metre hızla Batı istikametinde yürür. | TED | وتعرف الظاهرة علميا بالهلالية وهي عبار ة عن.. مشية الكثيب في الصحراء ككل تجاه الغرب.. بسرعة مقدارها 17 مترا في السنة. |
Doğu doğudur ve Batı da Batı Ve ben seçtim yanlış olanı | Open Subtitles | الشرق هو الشرق و الغرب هو الغرب و الخطأ هو الذي إخترته |
Fakat Batı ve Sovyetler Birliği arasındaki görüşmelerde uzlaşma çıkmadı. | Open Subtitles | لكن المحادثات ما بين الغرب والاتحاد السوفياتي لم تؤتي ثمارها |
Japonya, ezilmeyi bekleyen bir böcek, ve Batı korkuyla titreyecek. | Open Subtitles | اليابان حشرة تنتظر من يسحقها و الغرب يرتجف من الرعب |
Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم |
Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم |
Batı Yahudilerine kıyasla, Polonyalı Yahudilerden daha fazla nefret ediyorlardı. | Open Subtitles | كرهوا هؤلاء اليهود بدرجة أكبر حتى من اليهود من الغرب |
Onun krallığına gidin ve Batı yönünde, dünyanın sonunda bulunan yuvasına girin. | Open Subtitles | إذهب إلى مملكته، وادخل عرينه بعيداً في الغرب ما بعد نهاية العالم |
Hormonlu vahşi vahşi Batı gibi bir yer ama iyi başa çıktığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | إنّه مثل الغرب الجامح مع الهرمونات. وأظنّ أنّي أقوم بعملٍ جيّد في إجتيازه. |
Burada Batı'da bu Üçüncü Dünya işçi uygulamalarını eleştirmek kolay .. | Open Subtitles | هنا في الغرب من السهل انتقاد تصرفات العمالة في العالم الثالث |
Batı'ya şunu demeye başladılar: "El Kaide'ye dikkat edin. | TED | لقد بدؤواا يقولون للغرب: انتبھوا من القاعدة، |
Hollywood'un Batı için yaptığı ve yapmaya devam ettiği şey budur. | TED | هذا ما فعلته هوليوود وتستمر في تقديمه للغرب. |
Yol yapım çalışmaları yüzünden, Ventura Karayolu Batı yönünde de, | Open Subtitles | المرور مزدحك بشدَة أيضاً على طريق ...فينتورا السريع المتَجه غرباً |
Kuşatma altına alınacak, topraklarının çoğunu kaybedecek ve ne Batı Şeria'ya ne de Kudüs'e ulaşma özgürlüğüne sahip olmayacaklardı. | TED | كانوا في طريقهم ليحاصروا، وتفقد الكثير من أراضيهم وليس لديها حرية الوصول ، إما إلى الضفة الغربية أو القدس. |
Diğeri "güç yayılması" güçün her devletten, Batı ya da Doğu'dan, devlet dışı aktörlere geçişi. | TED | النوع الآخر هو انتشار القوة، الطريقة التي تتوزع فيها القوة على كل الدول، غربا وشرقا، وعلى أطراف لا تنتمي لدول بذاتها. |
...ve o zaman Batı İmparatorluğu'na karşı harekete geçeceğim. | Open Subtitles | وبعدها ساتجه صوب الإمبراطوريه الغربيه |
Amerikan ve Batı Alman kuvvetleri en fazla 10 silahlı tümen çıkartabilir. | Open Subtitles | القوات الأمريكيه والغرب ألمانيه تستطيع أن تلاحظ عشر وحدات وحدات مسلحه فقط |
Batı'nın baskısıyla, Hutu olan Devlet Başkanı gönülsüzce de olsa yönetimi Tutsiler'le paylaşmayı öngören bir anlaşmayı kabul etmiştir. | Open Subtitles | تحت ضغط من الغربِ وافقَ رئيسُ الهوتو بتردّد أي صفقة لإشتِراك بالسلطة مَع التوتسي |