Bu adamı oldukça net hatırlıyorum... çünkü, kahverengi deri bir bavul taşıyordu. | Open Subtitles | انا اتذكر هذا الرجل بهذا الوضوح لأنه كان يحمل حقيبة جلدية بنية |
Taşıyıcı, diğer arabada bir bavul daha var. Getirir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | لا تزال هناك حقيبة واحدة فى السيارة هل أحضرتها من فضلك ؟ |
- Seninki bile bu kadar küçük değildir - Bu bavul mu? | Open Subtitles | أراهن أن حقيبتك ليست صغيرة كهذة أهذة حقيبة ؟ |
Peki, bütün bunların şu gözünüzü ayırmadığınız bavul ile ilişkisi ne? | Open Subtitles | قل لي، ما علاقة كل هذا بتلك الحقيبة التى تبحلقون فيها؟ |
Sana verdiğim kırmızı ufak bavul nerede? | Open Subtitles | أين الحقيبة الحمراء الصغيرة التى أعطيتها لكِ ؟ |
Mor, bir tür çiçekli bavul. Aslında, karıma ait. Kayıp eşya bürosu, solda, efendim. | Open Subtitles | لونها رماني كالزهور وهي لزوجتي تحقيق الأمتعة الرصيف الأيسر |
Ben hiçbirşey kaybetmiyorum... belki birkaç fazla bavul hariç. | Open Subtitles | أنا لا أخسر أي شيء عدا ربما بعض حقائب السفر الإضافية |
İçinde değer barındırmayan herhangi bir karşılaştırma sorusunu düşünelim, mesela hangi bavul daha ağır? | TED | خذ على سبيل المثال أي سؤال مقارنة لا يتضمن قيمة، مثل أي الحقائب أكثر وزنًا. |
- Seninki bile bu kadar küçük değildir - Bu bavul mu? | Open Subtitles | أراهن أن حقيبتك ليست صغيرة كهذة أهذة حقيبة ؟ |
İspanyol-Amerikan savaşında giydiği üniformadan... başka şey olmayan eski püskü bir bavul bıraktığını söylüyorsun. | Open Subtitles | لم يترك لك شيئا الا حقيبة ؟ بها زيه من الحرب الامريكية الاسبانية |
İspanyol-Amerikan savaşında giydiği üniformadan... başka şey olmayan eski püskü bir bavul bıraktığını söylüyorsun. | Open Subtitles | لم يترك لك شيئا الا حقيبة ؟ بها زيه من الحرب الامريكية الاسبانية |
Karımın bavulunu almışsın. Bu sabah emanete bıraktığın bavul. | Open Subtitles | لديك حقيبة زوجتى وقد وضعتها فى خزانة الأمانات صباحا |
Para dolu bir bavul buldun. Etrafta kimse yok. | Open Subtitles | أنت تسير فى الشارع وتجد حقيبة مليئة بالمال، ولا أحد حولك. |
Geriye bir bavul dolusu hatıra getir. | Open Subtitles | وارجع من هناك مع حقيبة مليئه بالذكريات هل ستفعل ذلك؟ |
Dünyada sahip olduğum her şey... bu bavul ve arabamdaki koli. | Open Subtitles | كل شيء في العالم يخصني في تلك الحقيبة و الكارتونة في سيارتي |
Evet, malları taşıyacak trendeki adamın adı bavul Matthew trene Bordo' dan binecek ve bizde onunla trene binp... kaldığı kompartıöamı öğrenip Bordo' dan sonraki istasyonda trenden ineceğiz... 1923 sefer sayılı bu tren Fransa demir yollarının... en eski elektrikli trenidir. | Open Subtitles | البضاعة ستأتمن مع ماثيو الحقيبة لكننا في بوردياكس حاليا . هم متعقلون بما فيه الكفاية. |
bavul, bileğine bir çift kelepçe ile bağlanmıştı. | Open Subtitles | وهذه الحقيبة كانت مربوطة فى رسغ يده بزوج من الأصفاد الفضية |
Bana göstemek istediğin şey elindeki o küçük kahverengi bavul mu? | Open Subtitles | هل هي تلك الحقيبة البنية التي أردت مني مراقبتها ؟ |
Bir keresinde oradan büyük boy bavul sipariş etmiştim, ...ama bavul uçağın üst rafları için fazla büyük gelmiş, bu yüzden zorla emanete verdirdiler. | Open Subtitles | ذات مرة طلبت حقيبة طويلة جداً و كانت طويلة جداً لتتسع لمكان التخزين العلوي في الطائرة لذا جعلونّي أشحنها مع الأمتعة |
Bazıları bavul dolusu malzeme getirir. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يحملون حقائب سفر مليئه تماما لقد كانت تجلس على السرير |
Fakat her ne zaman bir bavul titrese, çıkarıcılar polisi çağırır. | Open Subtitles | ـ مفتشو الحقائب لكن عندما تهتز الحقيبه المنشؤن يجب أن يبلغوا الشرطه |
San Francisco'ya iki bavul ile gelmiştim. | Open Subtitles | عندما انتقلت الى "سان فرنسيسكو" ومعي حقيبتين. |
bavul taşırım, kahve pişiririm... ampul değiştiririm. | Open Subtitles | احمل الامتعة , اصنع القهوة. اغير الفواصم |
Kaliteli bi bavul..anlarım ben | Open Subtitles | إنها حقيبه جيده وثمينه يمكنك معرفه هذا بالنظر إليها |
Hayatımın en önemli gecesi için sadece iki bavul mu getirdin? | Open Subtitles | جلبت معك حقيبتان فقط لأهم ليلة في حياتي ؟ |
Bu boyda bir bavul, Bu kıyafetler içinde bir kadın, ...sadece bir gecelik eşyası olduğunu, ...yani tek gece kalacağını biliyoruz. | Open Subtitles | حقيبة بهذا الحجم امرأة راشدة بهذه الملابس فلايمكن إلا أن تكون حقيبةً لتمضية الليل لذا نعرف بأها ستمضي الليلة |
İstersen sana bir bavul sahte para veririz. | Open Subtitles | يمكننا أن نحزم بعض الملاحظات الممتازة لكَ إذا تريد. |