"beklemedi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينتظر
        
    • ينتظرني
        
    • يتنظر إلى أن
        
    • لقد بدأت قبل
        
    • لم تنتظر
        
    • انتظاراً
        
    Madem biri onu öldürmek istedi niye evine gidene kadar beklemedi? Open Subtitles إذا كان هناك من يريدها ميتة، لماذا ينتظر حتى ترجع لمنزلها؟
    Neden kendini öldürmek için pazartesiyi beklemedi anlamıyorum. Open Subtitles مالا أفهمه هو لماذا لم ينتظر الى الاثنين ليقتل نفسه ؟
    Delinin tekinin Tylenol şişelerine zehir koyduğunu fark ettiğinde F.D.A. ile tartışmadı, F.D.A.'in söylemesini bile beklemedi. Open Subtitles في زجاجات التيلنول لم يخطر منظمة الأغذية والأدوية ولم ينتظر حتى تخبره المنظمة
    Seni nakavt eder. - Ne? Hamlemi yapmamı bile beklemedi DJ. Open Subtitles ماذا؟ انه لم ينتظرني لكي أقوم بحركتي، دي جي
    - Ama neden beklemedi ben... Open Subtitles - و لكن لماذا لم يتنظر إلى أن ... .
    Radovan Karadjic tehditleri için fazla beklemedi. Open Subtitles مما قد يؤدى إلى إبادة المسلمين رادفان كراديتش لم ينتظر كثيرا لينفذ تهديده
    Anubis bu kadar süre sadece Düzen Efendiliği'ne geri dönebilmek için beklemedi. Open Subtitles أنوبيس لم ينتظر كل هذا الوقت الطويل ليعود فقط لحكام النظام
    Kurbanlar arasında hiç beklemedi ve kızı da tanık olarak bıraktı. Open Subtitles إذاً, لم ينتظر دقيقة بين الضحيتين وترك الابنة كشاهدة
    Öğrendiyse, söylemek için neden yarını beklemedi? Open Subtitles إذا علم بالأمر، فلم لم ينتظر حتى الغد ليخبرني بذلك؟
    Ben gönderildim ve bahse girerim cazibesini kullanarak başka bir soygunda ona yardım etmen için bir hafta beklemedi. Open Subtitles لقد سجنت و أراهن أنه لم ينتظر أسبوعا ليغريكي لمساعدته في سرقة أخرى
    Başla. hakemin anonsunu beklemedi bile. Open Subtitles تقاتلا لم ينتظر إعلان الحكم أو ليحتفل بانتصاره
    Neden yaptı acaba? Neden beklemedi? Open Subtitles أنا لا أعلم فقط لماذا فعل ذلك لماذا لم ينتظر ؟
    ya da tersini söyledim. "Sizin grubunuz iki şeker için beklemedi ve bu diğer grup bekledi." TED أو العكس: "لم ينتظر فريقك ليتحصل على قطعتي حلوى الخطمى بينما فعل الفريق الآخر."
    Patron, binbaşı dışarıda beklemedi. Open Subtitles رئيسي, رفض الرائد أن ينتظر بالخارج
    Madem bu kadar acele ediyordu, milyon dolar için kitabın ticaretini yapana kadar sonra da cep harçlığını alana kadar neden sekiz saat beklemedi ki. Open Subtitles لو كان خائف من أن يتم يتعقبه فلماذا لم ينتظر ثمان ساعات فقط حتى نقايض الكتاب بالمليون دولار و من ثم يستطيع أن يسير و معه المال إلى حيث شاء
    Korkarım, Christopher yaptığı hatalar hakkında Tanrı'nın hüküm vermesini beklemedi. Open Subtitles (أخشى أن (كريستوفر لم ينتظر الرب ليُنفذ عقابه عليه لأخطاءه
    Gönüllü olmuştu. Çağırılmayı beklemedi. Open Subtitles لقد تطوع ولم ينتظر حتى يتم استدعاؤه
    Neden beni beklemedi? Open Subtitles لماذا لم ينتظرني ؟
    - Ama neden beklemedi ben... Open Subtitles - و لكن لماذا لم يتنظر إلى أن ... .
    Zili beklemedi! Open Subtitles لقد بدأت قبل دق الجرس ..
    Niye o gidene kadar beklemedi? Open Subtitles لماذا لم تنتظر حتى يخرج؟ أو يذهب إلى عمله؟
    Rommel, Churchill'in kararını beklemedi. Open Subtitles "روميل" لم يضيع الوقت انتظاراً لقرار "تشرشل"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more