"beklemesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينتظر
        
    • للانتظار
        
    • ينتظرني
        
    • لإنتظار
        
    • سينتظرنا
        
    Onun 4-5 gün beklemesi gerekir. Haberleşiriz. Open Subtitles عليه أن ينتظر أربع أو خمسة أيام سأكون على إتصال
    Marcus Crassus burada.. ve sen onu beklemesi için dışarıda bıraktın? Open Subtitles ماركوس كريسيس هنا, وانت تركتة ينتظر بالخارج؟
    Bizimle gel. Geri gelir diye birimizin burada beklemesi gerek. Open Subtitles هيا يا ميلمان ربّما على أحدنا أن ينتظر هنا
    Erkek kardeşlerine bakıyormuş, çıkmak için annesinin gelmesini beklemesi gerekiyormuş. Open Subtitles كانت ترعى أخوتها واضطرت للانتظار ختى تعود أمها كي تغادر
    Hareket bile edemiyorum. Öyle tıkınmışım ki, seksin beklemesi gerekecek. Open Subtitles لا يمكنني التحرك معدتي ممتلئة يجب على الجنس أن ينتظرني
    Eyaletler arası yolda üç araba kazası oldu. Mahkumun beklemesi gerek. Open Subtitles ثلاثة حوادث سير على الطريق السريع على ذلك الشخص ان ينتظر اذا
    Bilimin buhar gücünün ülke boyunca yayılmasını beklemesi gerekecekti. Open Subtitles علي العلم أن ينتظر حتي تصبح طاقة البخار ذات سلطة علي أنحاء البلد كافة
    Ejderhanı dışarıda beklemesi için yalnız bıraktığında ne olduğunu gördün mü ? Open Subtitles اترى ماذا يحدث عندما تترك تنينك وحده ينتظر فى الخارج ؟
    O dediki, "Ejderhanı dışarıda beklemesi için yalnız bıraktığında ne olduğunu gördün mü ?" Open Subtitles : لقد قال اترى ماذا يحدث عندما تترك تنينك وحده ينتظر فى الخارج ؟
    - Cevap vermiyor. - Aramamızı beklemesi gerekirdi. Open Subtitles لا يزال لا يرد من المفترض أنه ينتظر مكالمتنا
    Kaleye dönene kadar beklemesi için ev sahipliğimi önerdim. Open Subtitles عرضت عليه اسعافه ريثما ينتظر العودة للقلعة
    Sağlık denetimlerinin de beklemesi gerekecek. Open Subtitles والتفتيش الصحي عليه أن ينتظر بدوره أيضاً
    Ve bütün batı model dünyasının başlamamızı beklemesi, tamam. Open Subtitles وعالم شراء الملابس العتيقة في الغرب ينتظر إطلاق موقعنا ، تم ذلك
    Umduğunuz, uğruna oy verdiğiniz değişimin biraz daha beklemesi gerektiği için hayal kırıklığına uğradığınızı biliyorum. Open Subtitles أعرف أنكم مُحبطون من أن التغيير الذي كنتم تأملونه و الذي صوتّم من أجله يجب أن ينتظر لفترة أطول قليلاً
    Tüm bunlar için Henry'nin beklemesi lazım, biyolojik olarak farklı bir yaşta olduğu için değil, ne zaman doğduğundan dolayı. TED هنري لابد أن ينتظر كل هذا , ليس لأنه في الواقع به أي إختلاف في العمر , بيولوجياً , إلا من حيث أنه متى ولِد .
    Hayır, yarını beklemesi lazım. Open Subtitles كلا , ينبغي علية ان ينتظر حتى الصباح
    Dışarıda beklemesi gerekirdi. Open Subtitles كان يجب عليه أن ينتظر في الخارج
    Evet, şey, Başkan şu an toplantının tam ortasında. Bu yüzden, üzgünüm ama beklemesi gerekecek. Open Subtitles الرئيس فى مناظرة منقولة تليفزيونياً الآن سيضطر هذا الأمر للانتظار
    İşlemi yeniden düzenlemeleri için tam üç hafta beklemesi gerekti. Open Subtitles اضطروا للانتظار ثلاث أسابيع أخرى حتى يعيدوا العملية كلها
    Beni beklemesi gerektiğini biliyordu. Döneceğimi biliyordu. Open Subtitles لقد قلت له أن ينتظرني هنا كان يعرف أنني سأعود
    fakat insanların çeklerin gelmesini beklemesi için çok odası yok ya da postayla gelmesini söylememeliyim. Open Subtitles لكن الناس ليس لديها مكان لإنتظار قدوم الشيكات أو يجب القول بأنها لا تأتي .عن طريق البريد
    Ben'in bizi beklemesi gerekiyordu. Open Subtitles عرفت بأن بين سينتظرنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more