Aslında benden çok daha iyi bildiğin şeylerle ilgili işte. | Open Subtitles | إنها أشياء يجب أن تكوني أنت تعرفين عنها أكثر مني |
Bir şey daha. Bu işte yeniyim. Ve benden çok daha fazla bilgilisin. | Open Subtitles | وهناك أمراً آخر, أنا جديدة على هذا الأمر وأنت أدرى به أكثر مني |
Bunu her gün yaşayan çocukları düşünüyorum da anneme benden çok ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أفكر في أولئك الأطفال الذين يخوضون ذلك كل يوم إنهم يحتاجونها أكثر مني |
Ben yeni boşandım ve benden çok genç biriyle çıkıyorum. | Open Subtitles | .. لقد تطلقت مؤخراً وأنا أواعد شخصاً أصغر مني بكثير |
Bunun hakkında benden çok şey biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفُ حقاً أكثر بكثير حول هذا اكثر مني |
benden çok Noel hediyelerine ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إنهما بحاجة إلى هدايا أعياد الميلاد أكثر منّي |
- benden çok şey beklese de bana inancı yok. | Open Subtitles | إنها تريد أشياء أكثر منى و لكنها لا تثق بى |
Amam tabii sen bir dahisin. benden çok daha fazlasını biliyorsun. | Open Subtitles | و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه |
Açıkça görünüyor ki, canavar yanımla ilgili benden çok şey bildikleri kesin. | Open Subtitles | لأنه من الواضح انهم يعرفون الكثير عن جانبي الوحشي أكثر مني 000 |
Marian, böyle konuşma! Burasını benden çok seviyorsun. | Open Subtitles | لا تقولي ذلك يا ماريان ، هذه ليست الحقيقة تحبين هذا المكان أكثر مني |
Sen benden çok daha fazla okuyor ve düşünüyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت تقرأين أكثر مني وتفكرين بأكثر مما أفعل أنا |
Bunlar benim ama senin benden çok ihtiyacın var. | Open Subtitles | هذه الاقراص تخصني و لكنك تحتاجهم أكثر مني |
benden çok şu cinayet ile ilgilendiğine dair çılgınca bir düşüncem vardı. | Open Subtitles | ...أنا لدي هذه الفكرة المجنونة أنكَ كنتَ مُهتماً بقضية القتل أكثر مني |
Charlotte bile benden çok seks yapıyor. | Open Subtitles | حتى شارلوت هو وجود المزيد من الجنس أكثر مني. |
benden çok daha iyi ve büyük ihtimalle öleceğim. | Open Subtitles | وهو أفضل مني بكثير في هذا الأمر، وربما أموت غداً. |
Söylemem gerekir ki, siz bu durumu benden çok daha iyi şekilde karşılıyorsunuz. | Open Subtitles | تباً، يجب أن أقول، أنتم يا رجال تعالجون هذا أفضل مني بكثير |
Hepsinin de benden çok kazandığına eminim. | Open Subtitles | انا اراهن ان كل واحدة منهن فعلت اكثر مني |
Uykuyu benden çok seven bir tek babam vardı. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي يحبّ النوم أكثر منّي هو أبي |
Herneyse, sanırım ki benden çok seni rahatsız etmekle ilgileniyor. | Open Subtitles | على أية حال, أشك فى أنه يجد متعه فى جعلك غير مرتاح أكثر منى |
Bana doktor diyorlar ama, teknisyenler benden çok şey biliyor. | Open Subtitles | نعم ، إنهم يدعونني بـدكتورة والتقنية تعرف أكثر مما أعرف |
Ama o benden çok daha iyi. Aynı kitapları okumamıza rağmen, yapabileceğimin en iyisi bu | Open Subtitles | لكنّه أفضل منّي بكثير كل ما فعلته هو قراءة نفس الكتب |
Annen benden çok daha zeki ve bu sorumluluktan korktuğumu anlamamı yardım etti. | Open Subtitles | أمكِ أذكى مني كثيراً وساعدتني في أن أدرك أني كنت أتجنب هذا الارتباط |
Nişanlımın benden çok daha genç olduğunu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تفكرين بأنّ خطيبتي أصغر سناً بكثير مني |
Bu Lundy'nin Üçlemeci Katili'nin son kurbanıysa benden çok farklı bir canavardır demektir. | Open Subtitles | "إن كانت هذه هي الضحية الأخيرة لقاتل الثالوث فهو وحش مختلف جدّاً عنّي" |
İkincisi ise, toplumun istediği mükemmeliyetçilik. Sosyal çevrenin aşırı talepte bulunması hissi: "Herkes benden çok şey bekliyormuş gibi hissediyorum." | TED | الثانية هي الكمالية المفروضة مجتمعيًا فكرة أن الببئة الإجتماعية تطلب بإفراط "أشعر بأن الآخرين يطلبون الكثير مني" |
benden çok korkmuş gibi neden davranıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تخافين منّي لهذه الدّرجة؟ |
Ondan ve benden çok daha farklı. | Open Subtitles | فقط مختلف عنه، مختلف عنّي |
benden çok korkmuştu. Yoksa beni niye işe almasın ki? | Open Subtitles | كان يتوعد لي، وهل من سبب آخر لكي لا يعيّنني؟ |