"benim için anlamı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعني لي
        
    • عنى لي
        
    • سيعني لي
        
    Yani, benim için anlamı buydu. Hayat daha güzel olamazdı. TED كل هذا يعني لي الكثير. ولا أتطلع إلى شيء أفضل من هذا.
    Dinle, beni seçtiğin için çok mutluyum. benim için anlamı büyük. Open Subtitles أجل, أنظري, كل ما أردت قوله, أني ممتن فعلا لأنك إخترتيني, هذا يعني لي الكثير
    Bu gece, oyunuma gelmenin benim için anlamı çok büyük. Open Subtitles سوف يعني لي الكثير إذا قدمت الليلة إلى مسرحيتي
    Tıpkı benim için anlamı olan her şeyi elimden aldığın gibi. Open Subtitles أتعرفين، أشبه بأخذكِ كلّ شيءٍ عنى لي أيّ شيءٍ.
    benim için anlamı büyük. Open Subtitles فكّر بالأمر هذا سيعني لي الكثير حقاً
    Burada olmanın benim için anlamı büyüktü. Minnettar oldum. Open Subtitles مجيئِك هنا يعني لي الكثير, أُقدّر لكِ ذلك
    Vaktiyle benim için anlamı olan her şeyi elimden almıştın. Open Subtitles ذات مرة سلبت مني كل شئ , كان يعني لي.
    Ama burayı böyle bırakmanın benim için anlamı çok büyük. Open Subtitles لكن هذا المكان يعني لي الكثير حتى اتركه هكذا.
    Teşekkürler patron, benim için anlamı büyük. Open Subtitles شكراً يا رئيس هذا يعني لي الكثير
    İlk randevumuzun benim için anlamı çok büyük. Open Subtitles وأوّل موعد بيننا يعني لي الكثير
    benim için anlamı annemle olmaktı. Open Subtitles بالنسبة لي , كان يعني لي بقائي مع أمي
    Bunu için çok uğraştım. benim için anlamı büyük. Open Subtitles لقد حاربت من أجل هذا إنه يعني لي الكثير
    benim için anlamı büyüktü. Open Subtitles شكراً ,مادي ,هذا يعني لي الكثير
    bunu söylemenin benim için anlamı büyük Open Subtitles هذا حقاً يعني لي الكثير, ان يأتي منكِ
    Çünkü büyükannemi gerçekten çok severdim, o yüzden benim için anlamı büyüktü o yüzüğün. Open Subtitles الذي كان يعني لي الكثير لأنني أحب جدتي
    Sağol tatlım. benim için anlamı büyük. Open Subtitles شكراً لك عزيزتي هذا يعني لي الكثير
    Olmak istemezsen sorun değil ama olursan bunun benim için anlamı çok büyük olur. Open Subtitles أذا كنتِ لا تريدين ذلك, لابأس لكن... سوف يعني لي الكثير أذا وافقتي
    benim için anlamı olan her şeyi aldınız zaten! Open Subtitles لقد أخذت منّي كل شيء كان يعني لي أي شيء!
    Mahvettim. benim için anlamı olan tek şeyi bıraktım. Open Subtitles فقد أفسدت علاقتنا وتخلّيت عن الشيء الوحيد الذي عنى لي الكثير:
    Dert etme, Andrew. Gelmenizin bile benim için anlamı büyüktü. Open Subtitles لا تقلق آندرو، عنى لي كثيراً أنك أتيت
    benim için anlamı çok büyük olur. Open Subtitles سيعني لي الكثير ان يكون موجودا معي هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more