"bilinçaltı" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللاوعي
        
    • وعي
        
    • اللاشعورية
        
    • اللاواعي
        
    • لاوعي
        
    • لاشعوري
        
    • لاشعورية
        
    • ما دون وعيها
        
    • اللاوعى
        
    • العقل الباطن
        
    Görmüyor musunuz? Bu sizin bilinçaltınız. Gerçekte, bilinçaltı fanteziniz. Open Subtitles الا ترى انه اللاوعي لديك يستبدل الوهم بالحقيقة
    Onlar ile ilgili değildir kendi bilinçaltı sorunları onlar hayal ederken. Open Subtitles انهم لا يتعاملون مع قضاياهم اللاوعي عندما يحلمون
    Bir psikiyatriste sorsak benim tabakamı unutmadığımı, buraya tekrar gelmek için bilinçaltı bir dürtüyle bıraktığımı söylerdi. Open Subtitles أنا بدون وعي تركتها. لأني أردت العودة هُنا.
    İçgüdüme, Sweets'in kitabına göre bilinçaltı analiz zihni çalıştırır. Open Subtitles حدسي .. والذي بناء على كتاب سويتس هو وعي داخلي
    Düşüncelerin, bilinçaltı düşüncelerin ve rüyaların onların programlarına gönderilmiş olmalılar. Open Subtitles أفكارك، أفكار اللاشعورية أحلامك لابد أنها أرسلت إلى برمجتهم
    Rich'le birlikte olmak gibi bir eroine sahip olamayacağı için bilinçaltı onunla olan anılarından bir metadon seçti. TED وبما أنها لم تستطع الحصول على الهرويين لتكون مع ريتش في الواقع، اختار عقلها اللاواعي مسكّن الميثادون لذكرياتها معه.
    Sonra, bilinçaltı psikolojisi konusunda baş profesör olunca korku ve sonrasındaki etkiler konusunda deneyler yapmaya başladım. Open Subtitles ولاحقا عندما أصبحت محاضراً فيزيولوجيا الـ لاوعي في الجامعة بدأت بإجراء تجارب على الخوف وكنت اتابع تأثيراتها
    Melek ise iyileşme arzunun bilinçaltı tarafından çarpıtılmış hali. Open Subtitles أجل، الملاك تمثيل لاشعوري... لرغبتك في الشفاء...
    Sanki çamura batmak, ortalığı berbat etmek üzerine bir bilinçaltı dürtüsüne sahipsin. Sanırım seninle birlikte ben de Open Subtitles كأنك لديك نزعة لاشعورية في السقوط و الإخفاق
    Shelly'nin tarlakuşları güçlü bilinçleri olmasına rağmen bizim gibi güçlü bilinçaltı olan yaratıklar gibi hissedemez. Open Subtitles تمتلئ القبرات شيلي مع فرحة اللاوعي العميق شيء مخلوقات مثلنا
    Belki de adapte olması yüzyıllar sürdü. Uzatmalı bilinçaltı. Open Subtitles ربما يأخذ قرونا ليتكيف اللاوعي يحاول التواصل
    Yanıltma hem suç ortağı hem de bilinçaltı gerektirir. Open Subtitles الخداع يتطلب التواطؤ ومع ذلك فإننا في اللاوعي
    Ama akut stres dönemleri yaşayan insanlarda meydana gelerek bilinçaltı öfkesi veya kaygı hissi veya suçluluk duygusunu açığa çıkararak önemli miktarda psişik enerjiyi harekete geçirir ve sonra da bunu son derece şiddetli şekillerde yönlendirirler. Open Subtitles لكن يبدو أنها تحدث مع أشخاص يمرون بفترات من الكروب الحادة كما لو أن عقل اللاوعي لديهم يثور أو شعورهم بالقلق أو الذنب يظهر نفسه يحشدون كميات كبيرة من الطاقة النفسية ثم يوجهونها بطرق عنيفة للغاية
    Miss Martian bilincinde bunu bilmesine rağmen bilinçaltı bu ayrımı yapamadı. Open Subtitles مع ذلك شعوريا الآنسة مارشن , عرفت ذلك بأنه لم يكن حقيقي عقلها اللاوعي لم يستطع أن يجري ذلك التمييز
    Freud okuyordum son zamanlarda ve onun bilinçaltı ile ilgili teorisi de çok enteresandır. Open Subtitles تعلمون، كنت أقرأ حول فرويد و نظريته على اللاوعي كانت رائعة
    Yani bilinçaltı hislerimiz ve isteklerimiz tarafından algılarımızın dışında etkileniyormuyuz? Open Subtitles كذلك نحن نتأثر بمشاعر ورغبات اللا وعي التي تجرفنا إلى أبعد من قدرتنا على تصورها
    Bir bilinçaltı tutkusu ilişkimizi bozuyor, Open Subtitles عن شهوه بلا وعي الى الأنفصال عنها
    Bazı şeylerin bilinçaltı olduğunu kendin söyledin. Open Subtitles بنفسك قلت لقد وعي بلا تكون الأشياء بعض
    Bu Roy Harper'in bir klon ve hain olduğundan haberi yoktu ve bilinçaltı programı onu Lig için önemli biri haline getirdi. Open Subtitles , هذا روي هاربر لم تكن لديه فكرة بأنه كان نسخة , أو خائن وبرمجته اللاشعورية قاده أن يصبح أتحادي بجدارة
    Sınavındaki bilinçaltı resim cevapları cevap anahtarı ile %98 tutuyor. Open Subtitles الكلمات الدالة في ردود مقالته تربط إلى 98% للصور اللاشعورية في الامتحان
    Kendini korumak için bilinçaltı olayın anılarını hafızasından sildi. Open Subtitles عقله اللاواعي محاه من ذاكرته لكي يحمي نفسه
    Örneğin Gilbey's Cin içki reklamı olacak ve buz küplerinin içinde çeşitli cinsel organlarla reklama bilinçaltı bir çekicilik kazandıracak şeyler bulunacak. Open Subtitles مثل إعلان جن ماركة (جيلبري) الذي وُضع داخل مكعبات الثلج صوراً للأعضاء التناسلية وأشياء أخرى يمكن أن تضيف قبول لاشعوري للإعلان
    Sonsuzluk dergisine göre bilinçaltı yöntemiyle kilo verebilirsin. Open Subtitles طبقاً لمجلة "الخلود"، يمكنك أن تفقد الوزن بطريقة لاشعورية.
    Kızın bilinçaltı bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Kulak kabartmalıyız. Open Subtitles يحاول ما دون وعيها إخبارنا بشيء نحتاج لاستراق السمع
    Bu yardımcı olur ona iyileşmek Bazı bilinçaltı düzeyde , Open Subtitles كانت ستساعده على ان يعالج المريض بنوع من اللاوعى
    bilinçaltı etkinliklerine ayarlamak sadece ufak değişikliklerle oldu. Open Subtitles سيأخذ فقط بعض التعديلات البسيطة ليوائم نشاط العقل الباطن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more