"bilmene" - Translation from Turkish to Arabic

    • كنت تعلم
        
    • لمعرفته
        
    • لتعرفي
        
    • لمعرفةِ ذلك
        
    • أنت تعرِف
        
    Başından beri burada olduğumu bilmene rağmen ben yokmuşum gibi beni taklit ediyorsun. Open Subtitles نعم، انك في الاساس كنت تدعي بأنك انا وتمثل انه ليس لي وجود ومع ذلك كنت تعلم بأنني كنت هنا طيلة الوقت
    "Yemek sırasının uzayacağını bilmene rağmen, git insanların inik lastiklerinin tamirine yardım et" TED "ساعد الناس في ملء الإطارات الفارغة حتي لو كنت تعلم أنك ستتأخر على طابور العشاء."
    Tamamen bedensel bir ilişki, bu konuda başka birşey bilmene de gerek yok. Open Subtitles إرتباط جسدي بحت وهذا كل ما تحتاجون لمعرفته
    Bol paralı adam, başka birşey bilmene gerek yok. Open Subtitles مراهن كبير و هذا كل ما تحتاج لمعرفته
    Bunu bilmene imkan yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك طريقة لتعرفي هذا
    - bilmene gerek yok. Open Subtitles -لستَ مضطراً لمعرفةِ ذلك.
    Neler yaptığını bilmene rağmen gitmesine izin verdin ve o da karısını öldürdü. Open Subtitles ومع ذلك، أنت تعرِف ما الذي فعله وتركته يذهب، وقام هو بِقتلِ زوجتِه
    Onca zamandır bilmene rağmen bana söylemedin mi? Open Subtitles -أسبوع؟ كنت تعلم طوال هذا الوقت ولم تخبرني؟
    Hatta bana ne yapabileceklerini bilmene rağmen! Open Subtitles رغم ذلك، كنت تعلم ماذا سيفعلون بي
    Adam, Jabbar olayını bilmene rağmen neden babalık testi yaptırmasını söylemedin? Open Subtitles (آدم) كنت تعلم بشأن (جبار) بأكمله ؟ حتى لم تقل له بشأن إجراء فحص الأبوّة
    bilmene gerek yok. Hem, çok aptal bir element. Open Subtitles أنت لست بحاجة لمعرفته, كما أنه عنصر غبي
    Ötesini bilmene gerek yok. Open Subtitles هذا هو كل ما تحتاج لمعرفته
    - Bunu bilmene gerek yok. Open Subtitles ذلكَ ... ما لا حاجة بكَ لمعرفته
    - bilmene gerek yok. Open Subtitles -لا تحتاج لمعرفته
    bilmene lüzum yok. Open Subtitles هذا لا يخصكِ لتعرفي بشأنه.
    bilmene lüzum yok. Open Subtitles لا داعي لتعرفي.
    bilmene imkan yoktu. Hem karımı, hem de-- Open Subtitles ...لم تكن هناك طريقة لتعرفي هذا أو
    - bilmene gerek yok. Open Subtitles -لستَ مضطراً لمعرفةِ ذلك.
    Onu hastaneden aldın ve gitmesine izin verdin. Neler yaptığını bilmene rağmen gitmesine izin verdin ve o da karısını öldürdü. Open Subtitles ومع ذلك، أنت تعرِف ما الذي فعله وتركته يذهب، وقام هو بِقتلِ زوجتِه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more