| Bu akşam kumarhanede bize ipucu verebilecek bir adamla buluşacağım. | Open Subtitles | سوف أقابل رجلاً الليلة في النادي قد يقودنا إلى شيء |
| Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi. | Open Subtitles | ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب |
| Bugün, ağzını açamayan, bu yüzden kalbini açmayı öğrenen bir adamla tanışacağız. | Open Subtitles | اليوم سنلتقي برجل الذي لم يستطيع فتح فمه لذا تعلم فتح قلبه |
| Ben onun gibi bir adamla beraber olur muyum hiç? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني سأضيع وقتي مع شخص هذا شكله ؟ |
| Tabii son kez böyle yaptığında başka bir adamla aldatmıştı beni. | Open Subtitles | عدى أنه في آخر مرة فعلت ذلك كان هناك رجلا آخرا |
| Yedek Subay Okuluna girememiş bir adamla konuştuğunu bil önce. | Open Subtitles | وتفهم أنك تتحدث لرجل لم يستطع الدخول لمدرسة الضباط المرشحين |
| Hasta çocuğu birkaç metre ileride yatarken evli bir adamla öpüştüm! | Open Subtitles | كنت أقبل رجلاً متزوجاً وكان ابنه المريض ينام على بعد أقدام |
| Çünkü beni vibratör gibi boşaltabilen bir adamla henüz tanışamadım. | Open Subtitles | لم أقابل رجلاً أبداً جعلنى أشعر بالإثارة مثل هذا الهزاز |
| Bütün hayatım boyunca ben böyle bir adamla karşılaştığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | ومنذ ولادتي، لا أعلم إن عرفتُ رجلاً بإمكانه فعل ذلك. |
| Birazdan zengin bir adamla mutlu bir evliliği olduğu, hayallerini izlediğiyle ve burnunu küçültecek bir işe sahip olmasıyla övünecek | Open Subtitles | إنها على وشك التفاخر بزواجها السعيد من رجل غني، وعن كيفية اتّباعها لأحلامِها وكيف حصلت على عملية تجميل سيئة لأنفِها |
| Bir adamın bebeğine hamileyken, başka bir adamla düzüşmek sorun olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكن ممارسة الجنس مع أحد و أنا حامل بطفل من رجل آخر؟ |
| Harika bir adamla evleniyor ve şu taşa bir bakın! | Open Subtitles | وهي الزواج من رجل رائع. وإلقاء نظرة على هذه الصخرة. |
| Evli bir adamla ilişkiye girmek de senin haddine değildi. | Open Subtitles | لم يحق لكِ أن تكوني على علاقة غرامية برجل متزوج |
| Bugün plajda yaşlı bir adamla tanıştım, akıntıları iyi tanıyor. | Open Subtitles | اليوم عند الشاطئ، التقيت برجل عجوز كان على علم بالتيار. |
| Polis bir adamla uzun uzun konuştu. Biriyle diğerlerinden daha uzun. | Open Subtitles | الشرطة تحدثت مع شخص واحد فقط أكثر مما تحدثوا مع الآخرين |
| Neden benim şapkamı giyerken başka bir adamla dans ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا ترقصين مع رجلا ً اخر وأنت ترتدين قبعتى ؟ |
| bir adamla iş yemeği yiyeceksin demek. | Open Subtitles | تماما هذا يشبه الشئ الذى تهديه لرجل فى اجتماع عمل |
| Bu da benim işe giderken bayrak rozeti takan bir adamla son çıkışım. | Open Subtitles | وهذه هي المرة الأخيرة التي أخرج فيها بموعد مع شاب يرتدي علما للعمل |
| Babam bu meziyeti hatırladı ve evli bir adamla neredeyse kaçıyorken beni affetti ve bizim evliliğimizi kolayca onaylayabildi. | Open Subtitles | أبي تذكّر تلك المقولة الحكيمة.. وغفر لي عندما كنتُ قريبةً من الهروب مع رجلٍ متزوج. وسمح لزواجنا بهذه السهولة. |
| Bu durumda, asla gerçekten bir arada olamayacağınız bir adamla evlenmekten hoşnuttunuz? | Open Subtitles | إذاً، كنتِ راضية عن زواجكِ من شخص لا يمكنكِ العيش معه فعلياً؟ |
| Merakım şu: Ölü bir adamla nasıl seks yapabildi ? | Open Subtitles | سؤالي هو, كيف يحدث ان تمارس الجنس مع الرجل الميت؟ |
| Eğer ben de bir adamla birlikte olursam, sana söylerim. | Open Subtitles | حسناً لو كنت مع رجل ما عندئذ سوف اقول لك |
| Kurbanı, öldürüldüğü gece koridorda bir adamla kavga ederken gördüğünü hatırlıyor. | Open Subtitles | تتذكّر رؤيتها تتجادل مع رجل في الرواق. أنيق وفي مُنتصف الأربعينات. |
| Bahtsızlığıma, hapishane dışındaki tek günümü daracık bir yerde, başka bir adamla geçiriyordum. | Open Subtitles | ولحظي الرائع أمضي يومي الوحيد خارج السجن في سيارة صغيرة برفقة رجل آخر |
| Buralı bir adamla birlikte yollarda geçirdiğim yazdan esinlenerek yazdığım şarkılar. | Open Subtitles | مستوحاة من الصيف على الطريق في جولة مع رجل من هنا |
| Geçen gün bir adamla dalaşmamın ardından paparazziler peşimde fırsat kolluyor. | Open Subtitles | بعدما تشاجرت مع ذاك الرجل في اليوم السابق أصبح المصورون يلاحقونني |