"bir bilgi" - Translation from Turkish to Arabic

    • من المعلومات
        
    • بعض المعلومات
        
    • هذه معلومة
        
    • المعلومات التي
        
    • أي معلومة
        
    • إنها معلومات
        
    • أيّ معلومات
        
    • هناك معلومات
        
    • للمعلومات
        
    • لدي معلومات
        
    • كانت المعلومات
        
    • على معلومات
        
    • تلك المعلومات
        
    • اي معلومات
        
    • أيّ معلومة
        
    Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. Open Subtitles إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا
    Biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. Open Subtitles إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا
    Bilmemiz gereken bir bilgi olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال إن لديه بعض المعلومات التي علينا أن نسمعها
    Bu akılda tutmak için iyi bir bilgi, ve o kadar da karmaşık değil. TED هذه معلومة جيدة يجب ان تكون في الحسبان وهي ليست بذلك التعقيد
    Bu bilgi, hastalarına bu tür tedavi yapanların bilmesi gereken bir bilgi. TED وهذا نوع المعلومات التي يتوجب على الشخص الذي يصف الدواء أن يعرفها.
    O zamanki hayatından herhangi bir bilgi kanıtları nereye sakladığını bulmamıza yardım edebilir. Open Subtitles حسنا، أي معلومة عن حياتها من تلك الفترة قد تساعدنا أين خبأت الأدلة.
    O bina gerçek bir altın madeni. Bu kesin bir bilgi. Open Subtitles .هذا حقاً أفضل إستثمار عقاري إنها معلومات تستحق الثقة حقاً
    C-Sistemdeyiz. Hiç bir bilgi alamıyoruz. Open Subtitles نحن لا نَستطيعُ الحُصُول على أيّ معلومات.
    Yeni bir bilgi yoktu ama daha az korku vardı. TED لم تكن هناك معلومات جديدة، لكن هناك قل الخوف.
    Sizin duymayı beklediğiniz haber değil ama küçük bir bilgi parçası bile Phoebe ve Gina'yı bulmamızda bize yardımcı olabilir. Open Subtitles أدرك أنه ليس الخبر الذي كنتما تنتظرانه لكن حتى اصغر جزء من المعلومات قد يساعدنا في إيجاد فيبي و جينا
    Devasa bir bilgi ağına sahibiz ama neredeyse hiç erişimimiz yoktur. Open Subtitles لدينا شبكة ضخمة من المعلومات والتي لم نتمكن من الولوج إليها
    Vücudunuzu tüm yönlerde dilimlediğinizi hayal edin, Daha sonra da bu dilimleri tekrar birleştirmeye çalışıyorsunuz, tek bir bilgi yığını halinde, bir blok veri. TED تصوروا .. انه تم تقطيع اجزاء اجسامكم الى شرائح ومن ثم قمتم بإعادة محاولة تجميعها مرةً اخرى .. ضمن حزمة من المعلومات
    Şu an, çok önemli bir bilgi eksikliğimiz var. Open Subtitles الآن، نحن نفتقر إلى بعض المعلومات المهمة جداً.
    Hey, ben Sam. Tamam, bir bilgi gerekiyor, ama mutlak doğru olmalı. Open Subtitles حسناً , أريد بعض المعلومات و يجب أن تكون دقيقة
    Sanırım bu normalde kaldırabileceğimden daha fazla bir bilgi... ama tüm hafta sonu spermden konuşmuş olduğumuza göre... sorun değil. Open Subtitles , هذه معلومة لا يمكنني تحملها لكن , بما اننا كنا نتحدث عن المنيّ طوال اليوم فلا بأس
    Kardeşinizin size anlattığı bize yardımcı olabilecek bir bilgi istiyoruz. Open Subtitles أردنا جميع المعلومات التي أخبرك بها شقيقك والتي قد تساعدنا
    Son birkaç yıldır gittikçe aklımda netleşen bir gözlem ile başlayalım, herhangi bir kişisel bilgi hassas bir bilgi haline gelebilir. TED دعنا نبدأ بملاحظة و التي، في رأيي، تزداد وضوحاً منذ سنوات قليلة، و هي أن أي معلومة شخصية يمكن أن تصبح معلومة حساسة.
    Bu iyi bir bilgi Scott ama buradaki en önemli şey yaptığımız iş. Open Subtitles إنها معلومات جيدة يا "سكوت"، ولكن أهم ما نقوم به هنا هو العمل.
    Devam eden bir soruşturmayla ilgili herhangi bir bilgi için doğru ya da yanlış diyemeyeceğimi biliyorsunuz. Open Subtitles تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ التَأكيد أَو يُنكرُ أيّ معلومات بخصوص نشيط التحقيق.
    Eğer Lacine'de yaşıyorsanız şu anda geçerli bir bilgi yok. Open Subtitles أما اذا كنت تقطن في راسين فليس هناك معلومات متاحة في هذا الوقت
    Sen şişenin altına vuruyosun ben de sallıyorum, ama benim duyularıma göre tüm bunlar tek bir bilgi kaynağında toplanıyor. TED أنت قمت بضربه من فوق، وأنا قمت بهزّه، ولكن من وجهة نظر حواسّي، يقترن هذان معا في مصدر واحد للمعلومات.
    Bizde sadece teröristler hakkında bazı ipuçları bulacağımıza dair bir bilgi var ... Open Subtitles سيدي لدي معلومات جديده عن مقر للإرهابيين
    Ne tür bir bilgi vermiş emin değilim... Open Subtitles لا.. هـه مهما كانت المعلومات التى قدمها فأنا غير متأكد تماما، أنا، هـه
    Ama tanımadığım biriyle ofisime gelip, mühürlü dosyalardan bir bilgi istediğinde ona kimin sırdaşlık ettiğini de bilmek isterim. Open Subtitles ولكن عندما تجلب شخص لا أعرفه إلى مكتبي للحصول على معلومات من القضايا المعروضة في المحاكم سأود أن أتعرف
    Size herhângi bir bilgi veremem. Kendisine mesaj atın. Atamam. Open Subtitles .لا يمكنني منحك شيء من تلك المعلومات لمَ لا تراسلها؟
    Baek San'dan nükleer testler hakkında herhangi bir bilgi aldınız mı? Open Subtitles هل تلقيت اي معلومات من بيك سان بخصوص الاختبارات النوويه ؟
    Onlardan işe yarar bir bilgi edinebileceğimizden şüpheliyim. Open Subtitles نحن على الأرجح لن ننال أيّ معلومة ذات فائدة منهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more