"bir günüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوم واحد
        
    • يمر يوم
        
    • لدي يوم
        
    • يوم حيثُ
        
    • يوم دون
        
    • يوم لا
        
    • يومٌ واحد
        
    • يمرّ يوم
        
    • يوم بدون
        
    • ما من يوم
        
    • لي يوم
        
    Böyle bir günüm daha olursa, hapı yuttum. Open Subtitles يوم واحد أكثر من هذا القبيل، ليس لدي صلاة.
    Sadece bir günüm kaldı! Open Subtitles إنه يوم الثلاثاء لم يعد يتبقى لي إلا يوم واحد
    Kaşlarımı almak, ağda, cilt bakımı, makyaj ve ağda yapmak için sadece bir günüm var. Open Subtitles لدي فقط يوم واحد لكي انتف, و اتجمل و اتزين و أترطب و انتف
    Ayrı kaldığımız bu süre içerisinde, seni düşünmeden geçirdiğim bir günüm bile yoktu. Open Subtitles منذ أن أفترقنا طوال هذه السنين لم يمر يوم لم افكر بك فيه
    Eğer yaşayacak bir günüm kaldıysa onu da bir hastane odasında sorguya çekilerek harcamayacağım. Open Subtitles إن كان لدي يوم أعيشه لن أقضيه متفحماً بالمستشفى
    28 yıl geçti ama bir odaya girdiğimde onu görmeyi ummadan ve dua etmeden geçen bir günüm yok. Open Subtitles ، لقد مر 28 عام ولا يمر يوم حيثُ لا أسير إلى غرفة آمل وأدعو أن يتواجد بها
    Seninle tanıştığımdan beri tüm o yıllar boyunca seni düşünmeden geçen bir günüm olmadı. Open Subtitles من اللحظة التي التقيت بك فيها قبل كل هذه الأعوام لم يمض يوم دون أن أفكر فيك
    Az kalsın bir günüm arkadaşlarından birini kurtarmaya çalışmadan geçecekti. Open Subtitles كاد يمرّ يوم لا أجبر فيه على إنقاذ أحد أصدقائك.
    Benim gördüğüm şekilde, bir günüm var. Open Subtitles من منظوري، لديّ يومٌ واحد
    bir günüm kalmış olsa bile ben seninle olmak istiyorum. Open Subtitles إن تبقَّى أمامي يوم واحد أنا أُفضِّلُ قضاءه معك
    Eğer sadece bir günüm olsaydı, onun bu gün olmasını isterdim. Open Subtitles لو أنني أحصل على يوم واحد فحسب، أنا سعيدة جدّاً أنّه حصلت على هذا اليوم.
    Şu dans yarışmasından kurtulmam için senin yüzünden bir günüm var. Open Subtitles شكراً لك، تبقى لدي يوم واحد لسحب عرض الرقص هذا من مؤخرتي
    Seni düşünmediğim tek bir günüm geçmedi. Open Subtitles وقد ذهب لا يوم واحد في الماضي عندما لم أفكر بك.
    Bugün Salı Noah! Sadece bir günüm kaldı! Open Subtitles إنه الثلاثاء لقد تبقي لي يوم واحد فقط
    Sadece bir günüm var, her şeyi görmek istiyorum. Open Subtitles ، لدي يوم واحد فحسب أريد أن أرى كل شئ
    Keşke yapmasaydım demediğim bir günüm bile geçmedi ama nafile. Open Subtitles لم يمر يوم منذ ذلك الحين، إلا وتمنيت أني لم أفعل هذا، ولكني لا أستطيع
    Eğer yaşayacak bir günüm kaldıysa onu da bir hastane odasında sorguya çekilerek harcamayacağım. Open Subtitles إن كان لدي يوم أعيشه لن أقضيه متفحماً بالمستشفى
    28 yıl geçti ama bir odaya girdiğimde onu görmeyi ummadan ve dua etmeden geçen bir günüm yok. Open Subtitles ، لقد مر 28 عام ولا يمر يوم حيثُ لا أسير إلى غرفة آمل وأدعو أن يتواجد بها
    Ve yaptığımdan pişmanlık duymadığım bir günüm bile olmadı. Open Subtitles ومذاك، لا يمرّ يوم دون أن أشعر بذلك العبئ يثقل كاهلي.
    Elimden gelenin en iyisi buydu. İnanılmaz bir kadındı. Onu özlemeden geçen tek bir günüm bile yok. Open Subtitles ولكنه افضل ما استطعت فعله كانت رائعة ولا يمر يوم لا افتقدها فيه بشدة
    Calder, bir günüm var. Open Subtitles (كالدر)، أمامي يومٌ واحد
    20 yıldır polislik yapıyorum ve bir günüm bile biri kendi kendine hizmet eden bir hikâye satmaya çalışmadan geçmiyor. Open Subtitles أنا شرطي منذ عشرين عام و لا يمر يوم بدون أن يحاول أحد خداعي بقصة تخدم مصالحه
    Anne babamı özlemediğim tek bir günüm bile olmuyor ya da Tommy'i. Open Subtitles ما من يوم يمرّ لا أشتاق .(فيه لوالديّ أو لـ (تومي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more