İlk olarak, bir grup insan Indus yazısının kesinlikle bir dili temsil etmediğine dair ateşli bir inanca sahip. | TED | أولا ، هناك مجموعة من الناس المتحمسون جدا في اعتقادهم على أن كتابة اهل السند لا تمثل لغة على الإطلاق. |
Şimdi çok geniş bir grup insan birlikte verimli çalışabilmemiz için gerekli araçları geliştiriyorlar. | TED | الآن هناك مجموعة من الناس يبنون أداة نحتاجها للقيام بالأمور معا بشكل أكثر فاعلية. |
20 ile 60 yaşları arasındaki bir grup insan hakkında böyle düşünmeyi tahayyül edebilir misiniz? | TED | يمكنكم تخيل التفكير بهذه الطريقة حول مجموعة من الناس بين سن الـ20 و60؟ |
Kendilerinden daha büyük bir görevi başarmaya çalışan bir grup insan var, sizinle alakalı değil. | TED | اذ لديك مجموعة من الأشخاص في محاولة لتحقيق هدف ما هدف أعظم من أنفسهم؛ ولا يتعلق بك فقط وحدك. |
Tıpatıp aynı giyinen bir grup insan şirket şarkıları söylüyor. | Open Subtitles | كان هناك مجموعة من الأشخاص يلبسون بالضبط مثل بعضهم ويغنون أغاني الشركة |
bir grup insan vardı, yemin eden bir dizi yönetim kurulu başkanı. | Open Subtitles | كان هناك صف من الناس صف كامل من المديرين التنفيذين يقومون بالحلف |
Katedral'de yaşayan bir grup insan var. | Open Subtitles | أنهم حفنة من الناس يعيشون معاً في كاتدرائية |
Temelde fikri beğenen bir grup insan oluyor. | TED | في الأساس لديك مجموعة من الناس متحمسون من الأصل لهذه الفكرة. |
Günün birinde bir evin kapısının önünde toplanmış bir grup insan gördük. | Open Subtitles | في إحدى الأيام رأينا مجموعة من الناس عند المدخل |
Charles Nehri üzerinde bir köprü veya benzeri bir şey yapmak isteyen bir grup insan gibi. | Open Subtitles | التي كانت مستأجرة من قبل الدولة لأداء بعض الوظائف المعينة شأنها في ذلك شأن مجموعة من الناس تريد بناء جسر. |
bir grup insan değildir yasal olarak bir kişidir. | Open Subtitles | الآن تلك الشركة تعمل قانونيا كشخص واحد أنها ليست مجموعة من الناس |
Ben, ama birisi değil. Aslında bir grup insan değildir. Insanlar? | Open Subtitles | أنا بخير ، لكن أحد ما ليس بخير فى الواقع مجموعة من الناس ليسوا بخير |
Aynı hayal dünyasında yaşayan bir grup insan. | Open Subtitles | مجموعة من الناس تفتقد نفس المكان الخيالي |
Ya bir grup insan belli bir noktaya yönelmişse ve sinyal göndermek için GPS cihazı kullanıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو مجموعة من الناس سوف يتجمعون في نقطة ويستعملون محدد المواقع لإرسال إشارة ؟ |
Eserlerinin yaşayacağını sana söylemek isteyen bir grup insan olacak. | Open Subtitles | هؤلاء مجموعة من الأشخاص الذين يريدون أن يقولون لك أن عملك سيعيش و يبقى |
Dışarıda toplanmış bir grup insan gördüm. | Open Subtitles | ورأيت مجموعة من الأشخاص يحدقون في الخارج |
- Radyasyondan pişmiş bir grup insan gördük. | Open Subtitles | رأينا مجموعة من الأشخاص تعرضوا للطبخ بواسطة الإشعاع |
Her sabah işe severek gelen bir grup insan var burada ve bu firmayı geliştirmek için hazırlar. | Open Subtitles | لديك مجموعة من الأشخاص يُحبوا القدوم إلى هُنا صباح كل يوم ويتم إقتيادهم من أجل الإستمرار في بناء تلك الشركة بالكامل |
bir grup insan sağolsun alışılmamış iş geçmişime bakıp, değer verdi. | Open Subtitles | اكتشفت مجموعة من الأشخاص عملي ولحسن الحظ، فقد تغاضوا عن طبيعة أعمالي المتطرفة |
bir grup insan evimize gelip ona dayak atabilir diyorsunuz. | Open Subtitles | .. أنت تقول أن مجموعة من الأشخاص أتوا إلى منزلنا و أبرحوه ضرباً |
bir grup insan vardı. | Open Subtitles | أعني أنه كان هناك صف من الناس |
bir grup insan bir şeyler çalıyor. | Open Subtitles | ...حفنة من الناس يسرقون أشياء |