"bir hırsız" - Translation from Turkish to Arabic

    • لص
        
    • لصة
        
    • لصّ
        
    • اللص
        
    • سارق
        
    • لصاً
        
    • سارقة
        
    • لصٌ
        
    • لصّاً
        
    • لصّة
        
    • سارقاً
        
    • ولص
        
    • بالسرقة
        
    • من اللصوص
        
    • وسارقة
        
    bir hırsız yakaladık, gizlice içeri girmiş. Siz odanıza dönün. Open Subtitles . أمسكنا لص ، لص متسلل . عودا إلى غرفتكما
    Bir hırsızdan çalan başka bir hırsız 100 yıl affedilir. Open Subtitles اللص الذى يسرق من لص معفو عنه لمدة 100 سنة
    "Sanırım benim gibi yaşlı bir hırsız için fazla üzülmezler... Open Subtitles بروكس كان هنا أشك أنهم سينزعجوا بخصوص لص عجوز مثلى
    Benim kötü kaderimde, bir hırsız ve yalancıya âşık olmak varmış. Open Subtitles يبدو أنه من سوء حظي أني وقعت في حب لصة وكذابة
    Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil. Open Subtitles ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه.
    Çekip gittin. Ne bir veda, ne bir şey. Karanlıkta bir hırsız gibi sıvıştın. Open Subtitles لقد تركتني فجأة، لا وداع، وكأنَّك سارق في الظلام.
    Kendisinin bir hırsız olduğunu bildiği zaman,asla bir hırsızı yakalamayacaklarını biliyorum . Open Subtitles أثق بالشرطي الذي لا يقبض على اللص في حالة علمه بأنه لص
    İçeride kimsenin olmadığını bilen sıradan bir hırsız da olabilir. Open Subtitles ربَّما كان لص عادياً، وعَلِم أن المكان غير مأهول حالياً
    Hayır, 34 beden giyen bir hırsız, seri katil değil. Open Subtitles لا، إنه يرتدي مقاس 10 وهو لص وليس قاتل متعدد
    Bilinmeyen bir yüzünü bildiğinize sevindim. Benim için bir hırsız ve katildi. Open Subtitles سعيدة أنك عرفت جانب آخر منه بالنسبة ليّ فهو مجرد لص وقاتل
    Adi bir hırsız kadar nefret ettiğim bir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما أكرهه أكثر من لص بدائي مثير للشفقة
    Adi bir hırsız kadar nefret ettiğim bir şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك ما أكره أكثر من لص بدائي مثير للشفقة
    bir hırsız girip, zehirli pasta yapıp ona zorla mı yedirdi? Open Subtitles لص إقتحم المكان، طبخ فطيرة من الزرنيخ و أجبرها على تناولها؟
    En azından ben bir hırsız yetiştirmedim Velcro. İddiayı kazandım. Open Subtitles في النهاية لن أعين لصة فالكور لقد ربحت حوض السباحة
    Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama. Open Subtitles لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة
    Ne tür bir hırsız eve girip bir şey almaz? Open Subtitles لماذا يدخل اللص ألى المنزل و لا يسرق شيئا ؟
    O bir hırsız ve bağımlı, bu onun için benden daha önemli. Open Subtitles إنّه سارق ومدمن وذلك أهمّ بالنسبة له منّي
    Neden bir kasayı soymak için sakat bir hırsız tutarsın ki? Open Subtitles لمَ سيستأجر أحد ما لصاً مُعاقاً لسرقة خزنة؟ حسناً، لن تفعل.
    Tuhaf olduğunu kabul ediyorum, ama o bir hırsız değil. Open Subtitles روجر أنا أعترف انها مخادعة ولكنها ليست سارقة
    Gökkuzgunun pencere pervazından parlak şeyleri çalması gibi hırsızlık yapan usta bir hırsız. Open Subtitles لصٌ أستاذ يسرق الأشياء ـ ـ ـ أنا لا أحاول أن أسرق شخصياتك
    Bir zamanlar genç bir hırsız yakalamıştım. Değişeceğini düşünüyordum ve evine gitmesine izin verdim. Open Subtitles أمسكتُ لصّاً شاباً ذات مرّة، حسبته سيتغيّر و تركته يعود إلى بيته.
    Fazla dikkat çekmek. İyi bir hırsız olabilirsin ama çok iyi bir hırsız olamazsın. Open Subtitles جذب انتباه كبير إليكِ، يُمكنك أن تكوني لصّة جيّدة، وإنّما ليس بدرجة كبيرة.
    Lord hazretlerinin evde bir hırsız isteyeceğine şüpheliyim. Open Subtitles أشكّ بأن سيادتهُ يريدُ سارقاً في المنزل
    Eğer söylentiler doğruysa, aynı zamanda bir hırsız, katil ve zampara. Open Subtitles وإذا صدقت الإشاعة، فهو قاتل ولص وقاهر النساء
    İstediğin her şeye sahipsin, ama sen hâlâ tıpkı bir hırsız gibi çalmaya devam mı ediyorsun? Open Subtitles لديك كل شيء يتمناه أحدهم ، وأنت تقومين بالسرقة ؟
    - bir hırsız grubunu uzaklaştırmak için yerel bir orduya yardım ediyorum. Open Subtitles أنا أساعد أحد الجيوش في طرد مجموعة من اللصوص
    Ve bir hırsız Open Subtitles وسارقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more