"bir ilgi" - Translation from Turkish to Arabic

• اهتمام
• من الإهتمام
• أولي اهتمامًا
• من الاهتمام

Ve ulaştıklarında bu matematiksel ilmi Avrupa dillerinden birine tercüme etmeye muazzam bir ilgi vardı.
وعندما وصلت كان هناك اهتمام كبير بترجمة هذه الحكمة إلى اللغات الأوروبية.

İnsanlar belli bir ilgi alanıyla geliyorlar.
الناس يستخدمونه لمتابعة اهتمام معين لديهم.

JF: Buna çok yoğun bir ilgi var, daha önce de belirttiğim gibi dünyanın her yerinden insanlar kendileri başlatabilir mi diye soruyorlar.
ج ف: حسناً، كان هناك اهتمام كبير بها، وكا قلت، من كافة أنحاء البلد، الناس يسألون هل يمكن القيام بنفس الشيء.

İlki daha iyiye ulaşmak için tutkulu bir ilgi kültürü yaratmak.
أول مكون هو خلق ثقافة من الإهتمام المتقد والشغوف بالمصلحة العليا.

İlk ay bir milyon tıklama aldık. ve epey bir ilgi gördük.
حصلنا على مليون مشاهدة في الشهر الاول و حصلنا على الكثير من الاهتمام له

Laboratuvarının mahvoluşunun ardından Tesla, doğunun düşünce sistemi ve metafiziğine karşı derin bir ilgi beslemişti.
بعيد دمار معمله سيطر علي تيسلا اهتمام عميق ببعض الافكار والروحانيات الشرقيه

İkisi de kurbanlara cinsel bir ilgi göstermedi,
هؤلاء الرجال لم يظهروا اي اهتمام جنسي بضحاياهم

Çocuğuna ya da onun kulağına özel bir ilgi duyduğumdan değil.
هذا لايعني انني اخذ أي اهتمام خاص بابنك او باذنه

Kazılan taş ocakları giderek arttıkça insanlar kayanın içinde gömülü olarak buldukları gizemli objelere karşı giderek artan bir ilgi göstermeye başladı.
باستمرار أعمال التنقيب زاد اهتمام الناس بالأشياء الغامضة التي وجدوها ملتحمة بالأحجار

Seni tanıdım tanıyalı, ne zaman bir kıza en küçük bir ilgi gösterdin?
طوال الوقت الذي عرفتك فيه متى سبق و أظهرت أي اهتمام بأي فتاة ؟

- Pekala Joe, bak ona ufacık bir ilgi duyuyorsan şayet bana söyle tamam mı?
لو لديك أى اهتمام بها أخبرنى وسأبتعد عنها

Ulusal bir ilgi isteyen megalomanyağın tekisin sen.
أنت مُصاب بجنون العظمة وترغب بأن تكون محط اهتمام البلد

Bu tür suçlara karşı özel bir ilginiz yok mu, kişisel bir ilgi?
وليس لديك اهتمام خاص في هذا النوع من الجرائم، مصلحة شخصية ؟

18 metre yakında, yani buna göre hedefimiz kazaları büyük bir ilgi ile sahneleyip onları kendi tatmini için yakından izlemeyi seviyor.
،على بعد 60 قدم و الذي يخبرني أن مجرمنا يحب مشاهدة جرائمه عن قرب متطفل مع اهتمام منحرف في اطلاق الحوادث

Bunu halledemeyecek durumda olduğunu söylemeyeceğim ama bugüne kadar hukuka hiç bir ilgi göstermedi.
لن أقوم من تعجيز قدرته على التصرف , ولكن لم يظهر أي نوع من الإهتمام بالقانون

Çok düşük bir özgüveni var ve ne zaman birisi çıkıp ona ufak bir ilgi gösterse hemen ciddi bir ilişkiye atılmak istiyor.
لديها قلة تقدير في نفسها أنه في كل مرة يظهر رجل لها يعطيها أدنى بصيص من الإهتمام تندفع إلى شيء جدي

Şu an Britanya'da 13 tane sosyal etki bağı var, ve dünya genelinden hayranlık uyandıracak seviyelerde bir ilgi görüyor.
وهناك الآن 13 السندات الأثر الاجتماعي في بريطانيا، ومستويات مذهلة من الاهتمام في هذه الفكرة في جميع أنحاء العالم.

Alınmasın ama normalde böyle bir ilgi görmez.
لكنها لن تحصل على ذلك النوع من الاهتمام بشكل عادي