"bir kafe" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقهى في
        
    • إلى مقهى
        
    • هناك مقهى
        
    • مقهي
        
    Benim geldiğim yerde, barında çok komik.. bir tabela asılı olan küçük bir kafe vardı. Open Subtitles هناك مقهى في بلدتي عليه لافته ظريفة فوق البار
    Yol üstünde bir kafe var. İstersen bir kahve içeriz, sen de ısınırsın. Open Subtitles ثمّة مقهى في الطريق، سنطلب قهوة وسيتنسى لك أن تدفأ.
    Ve bize 8 haftalığına kullanılmayacak bir kafe ayarladım. Open Subtitles وأنا حجزتنا إلى مقهى unmlle في ثمانية أسابيع.
    Old Town'da bir kafe. Open Subtitles إلى مقهى في بلدة قديمة
    Köşede, geceleri açılan ve çalışanlarla denizcilere hizmet sunan kötü bir kafe vardı. Open Subtitles على الناصية كان هناك مقهى غامض مفتوح ليلاً للعمال و البحارة
    Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde sıkışıp kalmış bir kafe'ye göre gayet iyi sayılırız. Open Subtitles حسنـاً، نحنُ على ما يُرام بالنسبة إلى مقهي يُقدم طعام موجود فى العراء
    NID merkezinin dışında bir kafe var. Open Subtitles هناك مقهى في الخارج خارج منطقة التحصين
    Ekran yavaşça açılır. İç mekân. bir kafe. Open Subtitles يتلاشى, المشهد, مقهى, في الليل.
    Mount Royal'de organik sandviçler yapan bir kafe var. Open Subtitles "يوجد مقهى في "رويال مونت لديه ساندوتشات لذيذه..
    83. Sokaktaki parkın karşısında bir kafe var. Open Subtitles يوجد مقهى في شارع 83 بعد المتنزّه.
    bir kafe açıp, onu unutmaya çalıştım. Open Subtitles بعد ذلك فتحت مقهى في محاولة لنسيانها.
    Caddenin aşağısında bir kafe var. Open Subtitles هناك مقهى في نهاية الشارع
    Santa Monica'da bir kafe. Open Subtitles في "كيفينليست" إلى مقهى في (سانتا مونيكا).
    Kahvaltıda gördüm ama hafta sonu Virginia'da bir kafe turnesine gittim. Open Subtitles {\pos(192,220)} عند الإفطار. {\pos(192,220)} لكن إضطررتُ للذهاب إلى مقهى في (فرجينيا) في نهاية الأسبوع.
    Sanırım rakip bir kafe, birkaç sağlık bakanlığı ihlalini gizlemeye... Open Subtitles على ما يبدو هناك مقهى منافس لدية عدة انتهاكات لقانون الصحة
    Yine de hemen sağında bir kafe olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكنني أعلم أن هناك مقهى ما إلى يمين هذا المكان.
    Orada kalkış pisti var. Orada bir kafe ve turist mağazası var. TED يوجد هناك مقهى و يوجد سوق للسياح.
    İleride küçük bir kafe var. Open Subtitles هناك مقهي اخر هذا الطريق.
    Sadece kadınlara açık bir kafe açarım. Open Subtitles سأفتتح مقهي للسيدات فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more