Stanislaus Kuzawa için bir şey var mı? Kumandan her koğuşa küçük bir Noel hediyesi verecek. | Open Subtitles | القائد سيرسل, لكل ثكنه شجرة كهديه لعيد الميلاد |
Bir sürü insan son bir Noel'e kadar dayanıp vefat ediyor. | Open Subtitles | أناس كثيرة صمدوا لعيد الميلاد الماضي، وبعدها ماتوا. |
bir Noel töreni düzenlemenin iyi olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | كنا نظن أننا نود أن يكون عظة في عيد الميلاد. |
Hastanedeki odası için bir Noel ağacı alalım. | Open Subtitles | دعونا نأخذ له شجرة كريسماس صغيرة لحجرته فى المستشفى |
Eğer bir bayan olmasaydı, seni bir Noel kazı gibi parçalardım. Evet? | Open Subtitles | فلو لم تكن السيدة موجودة، كنت سأمزقك مثل أوزة بعيد الميلاد |
Bundan harika bir Noel kartı olur. Fotoğraf makinemi getir, Sven. | Open Subtitles | هذا يجعلها كارت معايدة رائع احضرى الكاميرا يا سفن |
Yarın şehre inip, erken bir Noel alışverişi yapabilirim. | Open Subtitles | قد أذهب إلى البلدة غداً و أقوم ببعض التسوق مبكراً لعيد الميلاد. |
Bacadan aşağı gelmekte olan mükemmel bir Noel öyküsünün sesi olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون قصة رائعة لعيد الميلاد على وشك أن تنزل من المدفاة؟ |
bir Noel'de babam bize bir kaniş çalmıştı ama ödül o kadar yüksekti ki, köpeği geri verdi. | Open Subtitles | في الواقع ، سنة واحدة لعيد الميلاد سرق والدي لنا كلب لكن المكافأة كانت كبيرة جدا لذا أرجعه |
İnanılmaz bir Noel hediyesi Lana, teşekkür ederim. | Open Subtitles | كم هي هدية جميلة منك في عيد الميلاد يا لانا. شكراً لك |
O yüzden sana erken bir Noel hediyesi aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت هدية كريسماس صغيرة قبل الكريسماس |
Bu sene, canlı bir Noel arifesi özel programı yapacağız. | Open Subtitles | نحن سنبث عرض مباشر خاص بعيد الميلاد لهذه السنة |
Benden bir Noel kartı bekleme bebeğim. | Open Subtitles | انتظر منك كارت معايدة هذا العام يا عزيزتي |
Sadece eskisi gibi bir Noel geçirmek istedim ama unutun gitsin. Noel'den nefret ediyorum! | Open Subtitles | أردت فقط أن يكون الكريسماس كالعادة، لكن أنسوا هذا، أنّي أكره! |
New York' ta, bir portakal yaygın bir Noel hediyesiydi, çünkü ta Florida' dan geliyordu. | TED | في نيويورك، كان البرتقال هدية عيد الميلاد الشائعة، لأنها تأتي من فلوريدا البعيدة. |
Harika bir Noel olacak. | Open Subtitles | سيكون أفضل كرسيمس على الاطلاق |
Isaac Newton 1642 yılının bir Noel gününde İngiltere'de dünyaya geldi. | Open Subtitles | ولد إسحاق نيوتن في إنجلترا في يوم عيد الميلاد 1642 |
Erken bir Noel ve geç kalmış bir hayata hoş geldin hediyesi olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبرها هديّة عيد الميلاد المجيد المبكّرة بمناسبة عودتك للحياة. |
Özellikle karlı bir Noel akşamında, genç bir tavşan ve onun ürkütücü ağabeyleri ve onun cesur kız kardeşi bir yolculuğa çıkmışlar. | Open Subtitles | باحدى ليالي عيدالميلاد المثلجة كان هناك ارنب شاب واخوته الاكبر منه الجبناء واخته الشجاعة جدا خرجوا في رحلة سنوية للاحتفال |
Benim istediğim; kendim ve ailem için güzel bir Noel'di. | Open Subtitles | كل ما أردته هو عيد ميلاد سعيد لى و لعائلتى |
İlginç bir Noel oldu İyi geçecek. | Open Subtitles | هذا تبين انه كريسماس رائع ستكون بخير |
Neden Çin yemeği sipariş edip anlamlı bir Noel filmi izlemiyoruz? | Open Subtitles | لمـا لا نطلب طعـامـا صينيـا ونتفـرج أحـد أفلام الكريسمس العـاطفيـة ؟ |
Belki de sadece keyifli bir Noel geçirmek için... duyduğumuz, karşılıklı bir arzuydu. | Open Subtitles | لربّما كانت هذه ببساطة رغبة مستيمتة متبادلة لنحظى بعيد ميلاد مجيد صغير |