"bir planı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خطة
        
    • خطّة
        
    • خطه
        
    • لديه خُطة
        
    • وجد الخطة
        
    • يخطط من أجل
        
    • لديها خطط
        
    • خطةً
        
    Farkına varmış yada varmamış olabilirsin, George'un hastalıklı küçük bir planı vardı. Open Subtitles سواء كنت تعلمين أو لا، فـ جورج لديه خطة بسيطة مثيرة للشفقة
    Beyniniz ısıya ihtiyaç olduğunu hissederse, başka bir planı vardır. Open Subtitles وعندما يقرر دماغكم أنكم بحاجة إلى الدفئ ،فلديه خطة أخرى
    Karma'nın bir planı vardı. Eğer o plan buysa, savaşmayacaktım. Open Subtitles اذا كان للقدر خطة لي وهذه هي، فلم أكن لأقاومها
    Bu insanların mutlaka bir planı vardır. Bizim de olması gerek. Open Subtitles من الواضح أنّ لدى هؤلاء القوم خطّة وستكون لدينا واحدة أيضاً
    Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı? Open Subtitles نعم , أنا متأكد أن جينينغز لديه خطه ولكن هروب ؟
    Bence Irving'in bize saldıranların peşine düşmek için bir planı var. Open Subtitles انة يبدو الى ان ايرفنج لدية خطة لهؤلاء الناس الذين هاجمونا
    Ama bildiğiniz üzere Bowser'ın bu konuya çözüm üretecek bir planı var. Open Subtitles لكن ، أتعلم في الحقيقة هي لديها خطة سوف تفعلها بشأن ذلك
    Her şeyi yapabilir ve her zaman bir planı vardır. Open Subtitles إنّه قادرٌ على أيّ شيء و لطالما كانت لديه خطة
    Belki ateş eden kişinin baştan beri bir planı vardı. Open Subtitles ربما من كان يطلق النار كان يملك خطة عندما بدأ.
    İkinizin oldukça iyi bir planı vardı, ön göremediğiniz birşey hariç. Open Subtitles كانت لديكما خطة جيّدة، إلاّ أنّه كان شيء واحد لمْ تتوقعه.
    Alan'ın oğlu Jake'in onuncu sınıf için beş yıllık bir planı vardı. Open Subtitles لديه خطة خمسية للصف العاشر ترى، لهذا السبب أنا أحب ملفك الشخصي
    Buradaki dünyamızın keyfini kaçıracak büyüklükte ganimeti kurtaracak bir planı keşfettim. Open Subtitles اكتشفت خطة ستأتي بغنيمة كبيرة للغاية ستقلب عالمنا رأساً على عقب.
    Bununla birlikte, babamın biraz farklı bir planı vardı. TED وعلى الرغم من ذلك كان لدى أبي خطة مختلفة قليلاً
    Bu yüzden bir grup doktor bir araştırma yürüttük, dört bin beş yüz huzurevine gittik Newcastle'da, Newcastle bölgesinde yer alan. ve öğrendik ki sadece yüzde birinin kalpleri atmayı durdurduğunda ne yapacaklarına dair bir planı var. TED لذا بدأت مجموعة منا بعمل دراسات، ونظرنا إلى أربعة ونصف ألف سكان تمريض منزلي في نيوكاسل، في منطقة نيوكاسل، و اكتشفنا انه فقط واحد من المئة منهم لديه خطة عن ماذا يفعل عندما يتوقف قلبهم عن النبض.
    Bu, şahsi bağışçıların eksik finanse edilmiş bir planı desteklemekten geri duracağına dair endişeleri olmaksızın vaatlerini yerine getirebilirler. TED و يعني هذا أنه بإمكان المتبرعين الأفراد الإلتزام دون أن يتخوفوا من أنهم سيدعمون خطة بلا تمويل كافي.
    Generalin savaşı kazanacak bir planı olmadıkça birliklerini savaşa koşturmaz. TED لن يقود جنرال قواته إلى معركة إن لم يكن لديه خطة لكسب الحرب.
    Bunca şey yaşandıktan ve o kadar kader zırvalığından sonra ortaya birden meleklerin ikinci bir planı mı çıkıyor? Open Subtitles بعد كل ما حصل و كل ذلك الكلام الفارغ بشأن المصير أصبح فجأة لدى الكائنات السامية خطّة بديلة ؟
    istediği genç adam her şeyi söyleyecek söyle Biz uygun bir planı bulurken duymak için bombalama onu engeller şey bomba Open Subtitles أخبريه بأن يقول للشاب أيّ شيء يريد سماعه إلى حين أن نجد خطّة مناسبة أي شيء يمنعه من تفجير تلك القنبلة
    Devlerin zamanlaması bir planı uyguluyormuşcasına mükemmel! Open Subtitles توقيت مجيئهم بالغ المثالية، وكأنه جزء من خطّة ما.
    Böyle bir planı hayal ettiğine göre oldukça hasta bir beynin olmalı. Open Subtitles لا بد وأنك مكون من مجموعه من الأفكار المريضه لتختلق خطه كهذه
    Ama söz konusu Barbie ise muhtemelen bu olanları durdurmak için bir planı vardır. Open Subtitles لكن بمعرفتنا لـ(باربي)، فإنّ لديه خُطة على الأرجح لإيقاف ما يحدث. ألا تُريدين أن تري ما يُخطط له؟
    Eski dostun Roy'un bir planı var. Open Subtitles صديقك القديم "روى" وجد الخطة
    Adamlarınıza para verip, hayatınıza kast ettirme gibi bir planı var. Open Subtitles إنه يخطط من أجل رؤية المزيد منالعملاتفى أيدىرجالك... فى دفعها كمُساعدة ضِد حياتك عندما يقف ضِدك.
    Bayan Herring'in kapıları açmak ile ilgili bir planı yok. Open Subtitles السيدة الرنغة ليس لديها خطط من فتح تأمين.
    İnsanlar, Tanrı'nın onlar için bir planı olduğunu düşünmek isterler. Open Subtitles الناس تُحب أن تُصدق أن الرب لديه خطةً من أجلهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more