- Bana bir planın olduğunu söylemiştin. - Hayır, dinle, seni aradım. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتني بأن لديك خطة ـ كلا أسمع, لقد اتصلت بك |
bir planın olduğunu söyle anne. | Open Subtitles | أريدك أن تخبريني لابد أن لديك خطة , يا أمي |
- Bunu yapmamanı ne kadar çok isterdim. - Bu gece için bir planın var mı? | Open Subtitles | أتمنّى بأنّك لا تفعل ذلك مرة أخري هل لديك خطة لتلك الليلة ؟ |
Hayatında insanların altına osuruk minderi koymaktan başka bir planın yok mu? | Open Subtitles | هل عندك أي خطط أخرى للحياة عدا عن طرح النكات السخيفة للآخرين؟ |
Hayır, hayır, bu her neyse devasa kozmik bir planın parçası değildi. | Open Subtitles | لا,لآ,ماذ أيا كان هذا، صدقني, لم يكن جزءا من خطة الكونية الكبرى. |
Baksana bu akşam için bir planın var mı? | Open Subtitles | اسمع, هل لديك خطط لهذا المساء. |
Saat 10 bile değil. bir planın yoktu, değil mi? | Open Subtitles | إنها ليست العاشرة حتى لم يكن لديك خطة , اليس كذلك ؟ |
Eğer başka bir planın varsa ayrılalım. | Open Subtitles | إذا كانت لديك خطة أخرى يمكنني أن آتي معك |
Dünyayı kurtarmak için gizli bir planın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن لديك خطة سري لإنقاذ العالم |
Eğer 'bugün kendime oral seks yaptıracağım' gibi bir planın olursa, | Open Subtitles | اذا كان لديك خطة مثل اليوم ساحصل على صفقة |
Görünen o ki, hastanedeyken bir planın vardı ama. | Open Subtitles | حسنا، بالتأكيد كان لديك خطة سابقاً في المستشفى |
Üçüncüsü için farklı bir planın olmalı. | Open Subtitles | ربما كانت لديك خطة مختلفة للميتة الثالثة |
Muhtemelen üçüncü cinayet için farklı bir planın vardı. | Open Subtitles | ربما كانت لديك خطة مختلفة للميتة الثالثة |
bir planın var mı diye merak ettim. | Open Subtitles | فقط مررت من هنا، فكرت أن اتوقف وأرى إن كان لديك أي خطط |
Şükran Günü için bir planın var mı diye merak etmiştim. | Open Subtitles | اسمعني، كنت أتساءل إن كان لديك أي خطط لعيد الشكر؟ |
- Her şey büyük bir planın parçasıymış. - Efendim, ne dedin? | Open Subtitles | .ـ وكل هذا جزء من خطة .ـ أنا آسف ما الذي قلته؟ |
Bu tip bir planın yapılması yıllar sürer. | Open Subtitles | هذا هو نوع من خطة من شأنه أن يستغرق سنوات في القرار. |
Baksana bu akşam için bir planın var mı? | Open Subtitles | اسمع, هل لديك خطط لهذا المساء. |
Lütfen, araban kontrol edilmeden bu şeyi Teksas'a götürmek için parlak bir planın olduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرنى يا روبرت أنك لديك خطه عبقريه لنقل هذا الشىء طوال الطريق الى تكساس دون أن يفتش أحد شنطة سيارتك |
Yedek bir planın olsa iyi olacak galiba. | Open Subtitles | لربما يجب أن يكون لديكِ خطة بديلة |
Ama bak ne diyeceğim, beni buraya sen çağırdın yani bir planın varsa anlat da dinleyelim. | Open Subtitles | لكنّك دعوتني لهنا، لذا إن كانت لديك خطّة أخرى فأرجوك لنسمعها. |
Peki tacı giydiğin zaman yeni bir planın var mı? | Open Subtitles | اذن عندك خطة جديدة عندما تحصل على التاج؟ |
Hafta sonu için bir planın var mı? | Open Subtitles | لديك أي خطط كبيرة لعطلة نهاية الأسبوع هناك أفتتاح لملهى اليوم |
Lütfen buradan çıkmamız için bir planın olduğunu söyle. Rahatla, ahbap. | Open Subtitles | ياإلهى , فضلاً قل لي أنك تملك خطة لإخراجنا من هنا |
Şükran günü için eve gitmem lazım ve merak ettim de bir planın yoksa, belki benimle gelmek istersin... | Open Subtitles | يجب ان اذهب للبيت لعيد الشكر وكنت اتساءل اذا كان لديك اي خطط ان , , من المحتمل , انك تريديين المجئ معي |
bir planın olmadığını düşünmeye başlıyorum, eğer varsa bile en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنه ليس هناك خطة وإن كانت هناك ، فلن أشك بها أبداً |
bir planın yoksa görüştüğüm biri var. | Open Subtitles | .. إن لم تكن لديك مشاريع أنا أواعد أحداً |
Basınçtaki artışı engellemek için bir planın olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ لديكَ خطة لإحتواء الإرتفاع في الضغط |
Bak, çalışmak sorun değil, ama bir planın var mı? | Open Subtitles | اسمع .. أنا لا أمانع فعل هذه الأشياء لاكن هل عندك أي خطة.. |