"bir problemi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشكلة
        
    • على مسألة
        
    Küresel ısınma gibi bir problemi çözmek inanılmaz derecede karışık görünebilir. Open Subtitles حَلّ مشكلة مثل إرتفاع درجة حرارة العالم قَد تبدو شديدة التعقيد
    Elde ettiğim en iyi sonuçlardan birini bir problemi çözmeye çalışırken buldum. Open Subtitles من أفضل النتائج التي حصلت عليها هي عند محاولة حل مشكلة ما
    Olimpiyat şampiyonu bile olabilirdim. Ama babamın küçük bir problemi vardı. Open Subtitles كان يمكن أن أكون البطل, لكن والدي كانت لديه مشكلة صغير
    O kişi Halmi. Fakat büyük bir problemi daha var. Open Subtitles لكن لديه مشكلة أخرى كبيرة رُبما أكون قادراً على حلها
    İş bu. bir problemi çözmen gerek. Open Subtitles بل العمل نفسه يجب أن تعمل على مسألة
    Eğer biz grupça bir problemi çözebilseydik sen Kore'ye dönmüş olurdun. Open Subtitles اذا قروب أراد أن يحل مشكلة ما ستكون أنت عائد لكوريا
    Üniversitede çoğu oda arkadaşım benim kadar partiledi ve onların bir problemi yok. Open Subtitles وهناك الكثير من دراستي غرفهم احتفل بقدر ما فعلت، و وليس لديهم مشكلة.
    Hemen bir fikriniz olabilir, ama bir problem ile ilgili derin düşünce için ve gerçekten bir problemi dikkatli incelemek için, uzun ve bölünmemiş zamana ihtiyacınız var. TED قد يكون لديك فكرة سريعة , لكن التفكير العميق حول مشكلة والنظر للمشكلة بعناية , يحتاج لفترات طويلة من الزمن دون انقطاع.
    Süreçte, bir problemi tehlike haline gelmeden yakalayıp, onun için bir şeyler yapabileceğiniz anları belirlemeniz lazım. TED أنت بحاجة إلى تحديد اللحظات في عملية عندما يمكنك فعلا التقاط مشكلة قبل أن يصبح خطرا ونفعل شيئا حيال ذلك.
    Ve bir çok sanatçınun bununla bir problemi var. TED والكثير من الفنانين لديهم مشكلة مع هذا.
    20. yüzyıla geçmeden önce Kadınların başka bir problemi daha vardı. TED في السابق قبل نهاية القرن, كانت لدى المرأة مشكلة أخرى.
    Böylece her 360 milyar hesaplamada bir kez ortaya çıkabilecek bir problemi çözmek için toplumumuzda milyarlarca para harcandı. TED مليارات الدولارات في مجتمعنا أُنفقت لغرض حل مشكلة تظهر مرة في كل 360 مليار عملية حسابية.
    Bunlar sadece, önlem, bir problemi yönetmenin yollarıdır. TED هي فقط إجراءات احتوائية، طُر للتعامل مع مشكلة.
    Bilgisayar biliminde, bir problemi çözmek için adım adım takip edilen şeye algoritma denir. TED في علم الحاسب، الخوارزمية هي مجموعة من التعليمات لحل مشكلة معينة، خطوة بخطوة.
    Bu sansürlemenin bir problemi - ki bu yüzden sansürün alternatiflerini oluşturmamız gerek. TED هذه هي مشكلة المراقبة، ولذلك علينا تطوير بدائل لها.
    Banyo yaparken bir problemi çözmek çoklu görev değilse nedir bilmiyorum. TED ‫وإذا كان حل مشكلة أثناء الاستحمام ‬ ‫لا يندرج ضمن تعدد المهام،‬ ‫فأنا لا أعلم ما الذي يمكن لنا ‫اعتباره كذلك.‬
    Muhtemelen şöyle düşünüyorsunuzdur, işte başka bir kişi teknolojiyle ulusal bir problemi çözmeye çalışıyor. TED الآن، أعلم بما تفكرون: إنها تتَّكل على التقنية لحل مشكلة على صعيد الأمة.
    Bu son derece ciddi bir problemi çözmekte başarısız olmanın yürek acısı. TED هو ألم قلب مفطور لعجزه عن حل مشكلة عويصة.
    bir problemi ölçtüğünüzde örgütsel başarının kendine özgü evrensel kurallarına ulaşırsınız. TED وحين يمكننا تحديد أبعاد مشكلة ما، فإن بإمكاننا استغلال إحدى القواعد الكونية للنجاح المؤسساتي.
    Ve iyi ki yok. çünki eğer olsaydı, doğanın bir problemi olurdu; "Bize göre seksi görünmeyen şempanzeler nasıl oluyor da çiftleşebiliyor ? TED وهي شي جيد أنه ليس كذلك ، لأنهن لو كن كذلك لواجهت الطبيعه الأم مشكلة كيف ستجعل القرود تتزاوج على وجه الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more