"bir randevu" - Translation from Turkish to Arabic

    • موعد غرامي
        
    • موعد مع
        
    • موعداً غرامياً
        
    • موعداً مع
        
    • ميعاد
        
    • موعد واحد
        
    • في موعد
        
    • كان موعد
        
    • لموعد غرامي
        
    • على موعد
        
    • حددت موعداً
        
    • ميعاداً
        
    • موعد عادي
        
    • موعد غرامى
        
    • موعد غراميُّ واحد
        
    Yarın akşam nasıl? Normal bir randevu olsun? Open Subtitles ماذا عن ليلة باكر، سأصطحبكِ في موعد غرامي حقيقي؟
    Sana borç para vermemi istiyorsun, bir randevu karşılığında. Open Subtitles أنت تطلبين مني أن أقرضك بعض المال من أجل موعد غرامي
    Bu yüzden büyükannemden Tanner Hughes ile bir randevu ayarlamasını istedim. Open Subtitles لذلك طلت من جدتي ان ترتب لي موعد مع هانتر هايز
    Eğer bunu bir randevu olarak algılıyorsan, sosyal hayatın oldukça berbat olmalı. Open Subtitles , لو انكِ تعتبرين هذا موعداً غرامياً فحياتكِ الاجتماعية في حالة سيئة
    Gidip Doktor Kim'i görmesi için ona bir randevu ayarla. Open Subtitles خذ لـها موعداً مع الطبيب كيـم سيجري لها فحصاً ويصف لها افضل العلاج
    bir randevu mu? Kızımın bir randevusu mu varmış? Open Subtitles هل هذا موعد غرامي لقد كبرت بنتي وتملك مواعيد غراميه
    Evet, bir randevu ve acaba sence çok mu erken diye düşünüyordum. Open Subtitles , أجل , انه موعد غرامي و كنت أتسائل لو أن هذا يعتبر تسرعاً
    ...bunun aslında bir randevu olmadığı ortaya çıktı. Open Subtitles اكتشفت بأنه لم يكن في الحقيقة موعد غرامي
    Evet, teklifin benimle bir randevu için olması haricinde. Open Subtitles أجل ، عدا أن ذلك العرض كان مقابل موعد غرامي برفقتي
    Ben ona bir randevu diyecektim ama temel olarak evet. Open Subtitles حسنٌ ، سأدعو ذلك موعد غرامي لو كنت مكانك ولكن نعم
    Farkında olmadan Miranda'ya Manhattan adamıyla bir randevu ayarlamıştım. Open Subtitles أود أن مجموعة غير قصد ميراندا تصل على موعد مع مانهاتن غي.
    Sağlıklı Bayanlar Kliniği. Evet, Dr. Keyes ile bir randevu almak istiyorum, lütfen. Open Subtitles نعم , أود تحديد موعد مع الدكتورة كيز لو سمحت
    Tamam, biliyorum bu bir randevu dedim ama bu öyle bir randevu değil işte. Open Subtitles حسناً، أعرف أنني قلتُ موعداً غرامياً لكنه ليسَ كذلك بالضبط
    bir randevu falan değildi. Yemeği ben ödedim. Open Subtitles لم يكن موعداً غرامياً دفعت ثمن العشاء
    Yarın sana kendi pratisyen hekimimde bir randevu ayarlayacağım. Open Subtitles سأحجز لك موعداً مع الطبيب العام الخاص بي، غداً.
    Sana bu Rus kadınlardan birisiyle bir randevu ayarlayacağım. Open Subtitles سأدبر لك ميعاد مع بعض من هؤلاء النساء الروس ستدبر لى ميعاد ؟
    Sadece bir randevu daha! Sana söyledim, Heather'la yalnız kalınca geriliyorum. Open Subtitles و لكنه موعد واحد فقط ، قلت لك ، أنني قلقاً عندما أكون بمفردي معها
    Neden babana bunun bir randevu olduğunu söyledin? Open Subtitles لماذا أخبرتى والدك أن ذلك كان موعد غرامى ؟
    bir randevu için uzun bir yol. Open Subtitles أنه طريق طويل للذهاب لموعد غرامي
    Ve ona da bir randevu ayarlabilirsen belki seni dudaklarından öpebilir. Open Subtitles ..و إن استطعتي الحصول على موعد لها قد يقبلك على الشفاه
    Eğer telefon numaraları olmadan bir randevu kaparsan gelmek zorundadırlar. Open Subtitles اذا حددت موعداً بدون رقم يجب عليهم الظهور
    Arayıp yeni bir randevu ayarlaması gerekiyordu. Open Subtitles كانت من المفترض أن تتصل بي و تأخذ ميعاداً ثانياً
    Oh, iyi, daha koridordan bir randevu gibi aslında. Bu bir yüz olduğunu. Open Subtitles أوه حسناً ، في الوافع أنه مثل موعد عادي في القاعة ، إنه وجهي
    Kötü bir randevu yüzünden gerçekten senden sonsuza dek nefret edeceğimi mi sandın? Open Subtitles هل تظن حقاً بأن موعد غراميُّ واحد سار بشكل شيئ سيجعلني أكرهك للأبد ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more