boka basılır. Adam bok çuvalı olur. | Open Subtitles | لا لا انظر , انت ترتكب الهراء وتستطيع ان تكون ملئ بالحماقة |
- Sakin ol beyaz çocuk! - Ok, şimdi düştüğümüz boka bak. | Open Subtitles | ارتعش أيها الولد الأبيض الأن أنظر الى الهراء الذى أدخلتنا فيه |
Dinleniyorsa da bir boka yaramaz. | Open Subtitles | و إذا كان هو الواشي و يفعل ذلك الهراء للحكومة |
İşler burada boka batıyor. | Open Subtitles | كل يوم اثنين. هذا هو المكان الذي القرف وتنخفض. |
boka battınız. | Open Subtitles | لقد ألقيتم بنفسكم فى القذارة أيها القادمون الجدد |
Eğer gidemezsem, boka batarım. | Open Subtitles | و إذا لم أذهب فسأكون في ورطة حقيرة حتى يكون في معلومك |
Bu yüzden sana söylüyorum, seni o boka sürüklemesine izin verme. | Open Subtitles | لهذا السبب انا اخبركِ, لاتجعلينها تأخذك بهذا الأتجاه القذر |
Kafanı tekrar boka sokma. | Open Subtitles | لماذا لا ترين نفسك ولا تعودي لمثل هذا الهراء ثانية |
Aman tanrım! Ne kadar boka battığımızın farkında değil misin? | Open Subtitles | بحق المسيح أليس لديك أيّ فكرة ما مقدار الهراء الذي أوشكنا أن نأكله؟ |
Senin hakkında yazdığı onca boka rağmen. Bence-- | Open Subtitles | و كل ذلك الهراء الذي كتبته عنك, اعتقدت.. |
Bu boka ihtiyacım yok! | Open Subtitles | لاأحتاج هذا الهراء لاأحتاج كل هذا الهراء |
O boktan şeyi izlediğine inanamıyorum. Annen sana o filmleri izletmiyordu! Bir boka benzemiyordu. | Open Subtitles | لا يمكننى تصديق أنك تشاهد مثل هذا الهراء إنه هراء |
Bu boka hayatta değmez... Alınma, Milady. | Open Subtitles | هذا الهراء أبداً لا يستحق بدون إهانة, يا سيدة |
Her şey için özür dilerim... boka batan her şey için. | Open Subtitles | حسناً، يا رجل. أنا آسف بخصوص كل ذلك.. كل ذلك القرف كله الذي غرقنا فيه. |
İşler boka sarmadan siktir ol git buradan. | Open Subtitles | الحصول على اللعنة من هنا قبل يحصل هذا القرف القبيح. |
Dinle, bu boka hem senin hem de babamın yüzünden bulaştım. | Open Subtitles | الاستماع، وأنا في هذا القرف بسبب منكم وذلك هو والدي. |
Arzuladığım boka kavuşmak için bahaneler uyduruyorum. | Open Subtitles | لقد كُنتُ أتنصت لأستمع إلى هذه القذارة التي أشتاق لها |
Kaybolan gençliğinin peşine düşeceksin ve daha da boka saplanacaksın. | Open Subtitles | هذا الشاب المفقود لك سوف تدخل حفرة القذارة |
Bir boka hakkın yok. Sadece bildiklerini anlat yeter. | Open Subtitles | لديك الحق في القذارة أنت لديك الحق في إخباري ما تعرفينه |
Boğazımıza kadar boka battık adamım ve hepsi senin suçun. | Open Subtitles | نحن في ورطة كبيرة يا رجل و كل ذلك بسببك |
Ne boka sorduğumu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لِم أطلب ذلك العمل القذر بعد الآن |
- Sakın peşine düşmeyeyim. - Dizime kadar boka battım. | Open Subtitles | لا تجْعلُني انزل فيه انا إلى حدّ الركبة في قذارة البطّةِ |
Samson hakkında duyduğun her boka inanma, ese. | Open Subtitles | لا تصدق هذه التفاهات ذلك لأنك تسمع سامسن |
Biz gerzekler, herşeyi bilerek boka sarıyoruz çünkü kendi kendimize mütemadiyen yaşadığımızı hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz. | Open Subtitles | و لكوننا صور نعود مرة ثانية دائماً لأننا و بشكل مستمر نحتاج إلى إقناع أنفسنا بأننا أحياء |
Her boka burnunu sokan herifin tekisin! | Open Subtitles | مؤمياء مشغوله بالدماء |
İşler boka sardığında o pisliğin tekrar taşınmasına yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | عندما يتخرب كل شيء، لن أساعد ذلك الحقير في الإنتقال مجدداً. |
Çünkü o ince kafanın içinde bir yerlerde boka batmış olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لان في مكان ما من تلك الجمجمة الرقيقة جدا انت تعلم انك مليء بالهراء |
Boğazıma kadar boka battım. | Open Subtitles | أنا في مأزق كبير هنا |