"borular" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنابيب
        
    • المواسير
        
    • الانابيب
        
    • انابيب
        
    • والأنابيب
        
    • مواسير
        
    • ماسورة المياه
        
    • الأنابيب
        
    • النحاس و
        
    Şehrin altında merkeze bağlanan 43 km uzunluğunda hava basınçlı borular var. Open Subtitles توجد أنابيب هوائية طولها 27 ميلاً تحت المدينة, تربط جميع أقسام الشرطة
    Suyun kalınlıkları farklı borular içinde aktığını düşünün TED تخيل الماء يتدفق في أنابيب وهذه الأنابيب تختلف في سماكتها.
    Bu nedenle alüminyum borular ve barakalar sağlamaya başladılar. TED ولهذا السبب بدأوا بتوفير أنابيب معدينة و ثكنات مسبقة الصنع
    Eminim ki borular yalnız büyümüyor. Şu dizlerime baksana. Open Subtitles المواسير لا تنمو وحدها أنا أتأكد من هذا , أنظر لركبتىّ
    Bu yüzden yeraltı deliklerini düşündüm çimento borular geçebilecek. Open Subtitles ولهذا أسعى لبناء جحور تحت الأرض وأضع الانابيب الإسمنتية داخلها
    Bir evde borular patlamış. Her yeri su basmış. Open Subtitles أنابيب إنفجرت في عمارة سكنية الماء غطى المكان
    İçinde damlayan, keskin kenarlı borular var. Open Subtitles عليكِ البقاء في أنابيب ناتئة بحواف مسنّنة..
    Her şey donmuş borular ve düşen taşlar değil. Open Subtitles إنها ليست أنابيب مُجمدة أو صخور ساقطة فحسب
    borular 30 yaşında. Binanın her yerinde sızıntı var. Open Subtitles أنابيب عمرها 30 سنة التسريب في جميع أنحاء المبنى
    Rafineriler yakıtı havaalanlarına yüksek basınçlı borular vasıtasıyla gönderiyormuş. Open Subtitles المصافي تزود بمؤن الوقود هذه إلى المطارات عبر أنابيب الضغط العالي
    borular üçüncü rafta, metal levhaları da arka tarafta bulabilirsiniz. Open Subtitles كذلك سوف تجد أنابيب في الصف الثالث وصفائح معدنية فى الخلف
    Sızdıran borular var. Open Subtitles أجل ، أنابيب المياة بها تسريب لكنالجانبالمشرق..
    borular en az on metre derine iniyordur! Kendimizi bağlarsak bir şansımız olabilir! Open Subtitles هذه المواسير تنزل لمسافة 10 أمتار إن أمسكنا بها سننجو
    Torpidolarda kaliteli borular var. Open Subtitles هناك بعض المواسير الممتازة في الطّوربيدات
    Füzelerin içinde yüksek kalitede dayanıklı borular var. Open Subtitles هناك بعض المواسير الممتازة في الطّوربيدات
    Getirdim! Ama gökten bir kız düştü! Lanet olası eski borular! Open Subtitles لكن هذه الفتاة نزلت من السماء اللعنة على هذه الانابيب القديمة خذي
    Yağ lambaları. Yağ, bir depodan borular vasıtasıyla dağıtılıyor. Open Subtitles زيت المصابيح يصل اليهم عبر الانابيب من الصهاريج..
    Sırf paslı borular bile çağlayan sesinde ninni gibiler. Open Subtitles ان الانابيب لوحدها مثل الغرغرة,التهويدةالصدئة.
    Çok fazla buhar var. Bazı borular çatlamış sanırım. Open Subtitles هناك الكثير من البخار هنا نعم نعم لقد انفجرت بعض انابيب البخار
    Kurşun yediğim zaman ve hastanede vücudumun bütün deliklerinden tüpler ve borular çıkarken beni ziyarete hiç gelmedi. Open Subtitles لم يأتِ لزيارتي حين أصبت بتلك الرصاصة عندما كنت مستلقيًا في المستشفى والأنابيب تتدفق داخلة وخارجة من كل فتحة في جسدي
    Muhtemelen kurşun borular kullanmışlar. 2,5 santim çapında. Open Subtitles مواسير مضلعة من الحديد الصلب قطرها حوالي انش
    borular tekrar patlıyor, John. Open Subtitles ماسورة المياه ستنفجر ثانيةً يا "جون"
    Tuvaletin altındaki borular hiçbir yere çıkmadığı için hükûmet, iş yerimi kapatmak istiyor. Open Subtitles الحكومة تريد إغلاق محلي لأن الأنابيب في الحمام لا تؤدي إلى أي مكان
    Ve sonra bakır borular vardır ki ben sadece onu kullanırım. Open Subtitles .. ثم هناك النحاس و هو النوع الوحيد الذي أستخدمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more