"bron" - Translation from Turkish to Arabic

    • برون
        
    • ليبرون
        
    Katilin Bron Torvald olduğuna 1000 dolar bahse girerdim. Open Subtitles $أرهان بـ 1000 بأن "برون تورفليد" كان القاتل
    Bron'un evinde yaşayan biri yok gibiydi. Open Subtitles شقة (برون) بالكاد يبدوا أن أحداً قد عاش فيها
    Spears'la Bron'un Sırp olduğunu gösteren deliller bulduk. Open Subtitles لدينا أسباب لنعتقد بأن (برون) و(سبيرز) كانا من (صربيا)
    ...Le Bron'un peşine düşeceğimizi öğrenince bizden önce davranacağını biliyordun. Open Subtitles (وسمع أننا نسعى خلف (ليبرون فسوف يُحاول الوصول إليه أولاً
    Tabii. Ayrıca Belarus Mülteci Fonu'na da Le Bron adına hatırı sayılır bir bağış yap. Open Subtitles (أجل ، وقُم بتحويل مُساهمة كريمة بإسم (ليبرون
    Edgar Bron'un ölmediğini Washington General Hastanesi'nde yaşam destek ünitesine bağlandığını ve iyileşmesinin beklendiğini söyle. Open Subtitles اخبريه أن (إدغار برون) لم يمت أنه موضوع على نظام دعم الحياة في مستشفى (واشنطن) العام
    Bron Torvald, tutuklusun. Open Subtitles "برون تورفليد" أنت رهن العتقال
    İşte o öğleden sonra Bron'u Open Subtitles كان ذلك في عصر أحد الأيام " " ... عندما رأيت (برون) لأول مرة
    Az önce uyanıktı. Bron ile konuştu. Open Subtitles (لقد استيقظ (هيو (وتحدث إلي (برون
    - Biraz da Bron'ın meyveli kekinden. Open Subtitles (آجل يا أمي ، مع قطعة من كعكة (برون
    Gwil... Eğer kabul ederse, Bron'ın burada kalmasını istiyorum. Open Subtitles جويل) سيروق لي أن أرحب بـ (برون) هنا )
    Bron... Bu evde yaşamama izin verir, yevmiyemi kabul eder misin? Open Subtitles برون) أريد أن أعيش في هذا المنزل )
    İri, tuhaf, ismi Bron Torvald. Open Subtitles "أسمه "برون تروفلد
    Bron Torvald kim? Open Subtitles من هو "برون تورفليد" ؟
    Bugün kek yapma sırası Bayan Bron'da. Open Subtitles (واليوم سأتناول كعكة (برون
    Hükümetiniz Kirk'ün hesaplarını dondurunca Le Bron'dan borç talep etti. Open Subtitles (بعدما قامت حكومتكم بتجميد أموال (كيرك توجه إلى (ليبرون) لمنحه قرضاً
    Le Bron'u Minsk'te bir iş üzerindeyken ele geçirdim. Open Subtitles لقد قاطعت (ليبرون) وهو يتواجد في (مينسك) من أجل إنهاء صفقة
    Yani, tecrübelerim bana Rene LE Bron gibilerinden karşılıksız iyilik beklemenin beyhude olduğunu öğretti. Open Subtitles حسناً ، يُمكن للمرء بصعوبة توقع فضيلة بدون شرط (من المخلوقات أمثال (رينيه ليبرون أنا أيضاً تعلمت ذلك
    Le Bron'un kaçırılmasının arkasında Reddington varmış. Open Subtitles (كان (ريدينجتون) خلف حادث إختطاف (ليبرون
    - Biliyorum. Rene Le Bron'un ölümü de kanıt. Open Subtitles أعلم ذلك ، ومقتل (ليبرون) كان دليلاً على ذلك
    Hükümetiniz onların hesaplarını dondurduğunda Le Bron kayda değer borçlar teklif ederek bu yaptırımları bertaraf etmekte ve kötü adamların işlerine olağan şekliyle devam etmesine zemin hazırlamaktaydı. Open Subtitles ، عندما قامت حكومتكم بتجميد أصولهم عرض علييهم (ليبرون) قروضاً بأحجام كبيرة الأمر الذي جعل العقوبات المفروضة عليهم بلا أسنان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more