100 yıl sonra Bu ev burada olmayabilir. | Open Subtitles | ذلك المنزل من المحتمل الا يكون هنا من 100 عام |
Bu ev, birkaç milyon dolar eder. | Open Subtitles | هذه الشقة تستحق بضع ملايين من الدولارات. |
Bu ev çalıntıdır! Size çalıntı ev satmaya çalışıyor! | Open Subtitles | هذا منزل مسروق يريد أن يبيع لكم منزلاً مسروقاً |
Şunu bilmeni isterimki, koleji bitirdiğinde ben ve Bu ev... | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنك عندما تذهب للكلية, أنا وهذا المنزل... |
Eminim, Bu ev Weston kızlarının pek çok sırlarını duymuştur. | Open Subtitles | أراهن أن هذا المنزل سمع الكثير من أسرار بنات الغرب |
Ben de en az senin kadar Bu ev için çalıştım, çırpındım... ve çile çektim. | Open Subtitles | لقد عملت وذقت العذاب وعانيت في هذا المنزل مثلك تماماً |
Bu ev için yeni kiracı buldum ve çocuklarımı yanımda istiyorum. | Open Subtitles | لقد وجدت مستأجر جديد لهذا البيت وأنا أريد أطفال ينتمون لي |
Lanet olası işi de bırakamam çünkü Bu ev için avans çektim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ترك عملى اللعين لانى اخذت قرض لهذا المنزل |
Yani sahip olduğu her şey, Bu ev de dahil karısına ve çocuklarına kalıyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنتقال كل ما يملكه إلى زوجته وأولاده, بما في ذلك المنزل |
Bu ev ve sakladığı bir kaç eşya O'nun tüm sahip olduğuydu. | Open Subtitles | لذا ذلك المنزل وبضعة اشياء اختبأت به كل ما لديها |
Onunla ilk tanıştığım zaman yaşadığı evin yanında, o dönemin ünlü bir mimarı tarafından yapılmış örnek bir çalışma olan Bu ev vardı. | Open Subtitles | عندما كُنا عندما تقابلنا لأول مرة كان يتواجد ذلك المنزل |
Bu ev, bizi hayata bağlayan, elimizde kalan tek şey. | Open Subtitles | هذه الشقة هي كل ما تبقى لدينا هي ما يبقينا متماسكين |
Bu ev, bizi hayata bağlayan, elimizde kalan tek şey. | Open Subtitles | هذه الشقة هي كل ما تبقى لدينا هي ما يبقينا متماسكين |
Eğer evlilik sözleşmesi yüzünden kaybedeceksem belirteyim Bu ev Christa yokken benimdi. | Open Subtitles | ,هذا منزل قبل مجيء كريستا بوقت طويل يا للجحيم إذا خسرته أثناء التسوية |
Bu ev bir hapishane. Sakın aksi yönde davranmaya çalışma. | Open Subtitles | هذا منزل سجن لا تتظاهر بأنه غير ذلك |
Köpekler evi mahvetmiş, ve Bu ev bankanın eline geçmek üzere. | Open Subtitles | لقد دمرت كلابك هذا المنزل ، وهذا المنزل على وشك ان يصبح للبنك. |
Ekstra para işimize yarayabilir Bu ev de dökülüyor zaten. | Open Subtitles | لن يضرنا الراتب الأكبر. كما أن هذا المنزل يتداعى. |
Bu ev sana kalacak ve kardeşlerini fakirlikten kurtaracaksın. | Open Subtitles | وتنستعيشين في هذا المنزل وتنقذى اخوتك من الفقر |
Bu ev iki katlı, on odası var... ve her şeyi yerli yerinde tutan bir kadın. | Open Subtitles | لهذا البيت 10 غرف إنه من طابقين و به امرأة واحدة فقط تحافظ عليه.. إنها أنا |
Polisler Bu ev için arama izni çıkartırlar. | Open Subtitles | الشرطة سيحصلون على أمر تفتيش لهذا المنزل |
Bugünden itibaren, Bu ev civarında görünmek gibi bir hata yapma. | Open Subtitles | من اليوم، لا اريدك ان تكون موجوداً بهذا البيت. |
Yani, tamamen çözdüğümü söylemiyorum ama Bu ev ve çevresinde yaşanan bütün doğaüstü olayların listesi burada. | Open Subtitles | اعني، أنا لم ازعم انني حليت اللغز كلياً ولكن هذه لائحة كاملة لكل النشاطات الخارقة التي جرت بهذا المنزل والبيئة المحيطة |
Bu ev ikinci el dükkanındaki kamyonun uğradığı yerler arasında değil ama sokağın karşısı listede mevcut. | Open Subtitles | هذا البيتِ ما كَانَ على مخزنِ التوفيرَ قائمة شاحنة صغيرةِ، لكن الواحد عبر الشارع كَانَ. |
Tüm yaşamım boyunca Bu ev altımıza edecek kadar bizi korkutmuştu. | Open Subtitles | كان هذا المنزل اللعين يخيفنا جميعاْ طول حياتى |
Hayır, hayır, hayır, yalnızca Bu ev. | Open Subtitles | لا, لا, لا, فقط هذا المنزل |
Bu ev manyetik bir maden üzerine inşa edilmiş olsa traktörü ilk çalıştırdığımızda bunu görürdük. | Open Subtitles | لو كان المنزل مشيّداً فوق كتلة مغناطيسيّة لشهدنا هذا لدى تشغيلنا للمحراث أوّل مرّة |
Bu ev lanetli değil, ele geçirilmiş. | Open Subtitles | هذا المنزل غير مسكون بالأشباح إنه منزل أرواح |