| Bu gerçekten beklemiş olmaya değer bir ayrıcalık kuzen. | Open Subtitles | هذا حقا إمتياز يستحق أن ينتظر الإنسان لأجله يا بنت العم |
| Simon kodu iki kere okudu. Bu gerçekten inanılmaz. Aynı zamanda çok tehlikeli. | Open Subtitles | سيمون قد قرأة الرمز مرتين هذا حقا لا يصدق , وخطير جدا |
| Bu gerçekten olmuş olsa bile, biz içlerine girmeden kalıcı olamazlar ki. | Open Subtitles | حتى اذا حصل هذا حقا لا يمكنهم أن يبقوا ثابتين دون اتصالنا بهم أليس كذلك أيتها الرئيسة ؟ |
| İşte Bu gerçekten ilginç, Clarice... zamanım da iyice daraldı. | Open Subtitles | الان هذا فعلا مشوق , كلاريس ان الوقت ضيق فعلا |
| Evet, Bu gerçekten dahice bir senaryo. | TED | حسنا, هذا حقًا سيناريو مبتكر. |
| Bu gerçekten siyasi bir mesele, Albay, çift taraflı bir onay gerektiriyor. | Open Subtitles | هذه حقاً مشكلة سياسية والتى تتطلب أثبات مزدوج. |
| Eğer bir tanesini denersem... bilirsin, çok küçük bir bedende o zaman da ayağıma vururdu, ve Bu gerçekten de kötü bir ayakkabı deneyimi olurdu, ve ben... | Open Subtitles | تعرفين , أعتقد لو أنني أرتديتهما لمرة واحدة تعلمين مثل , مقاس صغير جداً وسيكون ذلك بمثابة لدغة وسيكون ذلك حقاً |
| Ben de ilk olmak için çıldırmıyorum söyleyeyim ama Bu gerçekten ama gerçekten sağlıksız. | Open Subtitles | دعيني اقل لك لست متحمسا لأكون الأول لكن هذا حقا حقا غير صحي |
| Bu gerçekten de burada olmanın tek sebebi bu mu, Thapa? | Open Subtitles | هل هذا حقا هو السبب الوحيد لوجودك هنا,ثابا؟ |
| Demek istediğim; Bu gerçekten önemli mi? | Open Subtitles | ما أعنيه , أن هذا حقا لا يهم , أليس كذلك ؟ |
| Herkesin iyi niyetli olduğunu biliyorum ama günde 200 kere tekrarlanınca Bu gerçekten zor oluyor. | Open Subtitles | انظر، أنا أعلم الجميع يعني جيدا، ولكن هذا حقا سوف يكون قاسي للقيام بـ 200 مرة فاليوم |
| Açıkçası, Bu gerçekten becerdin bir şey, | Open Subtitles | من الواضح أن هذا حقا أمرٌ مزعجا للقيام به |
| Bu gerçekten çok tatlı. İtiraf etmeliyim ki, onu çatıda çıplak gördüm. | Open Subtitles | هذا حقا , ودود حقا يجب أن أعترف لقد رأيته عار على السطح |
| Bu gerçekten ilginç bir gerçek, çünkü cuma çalışma günü, pazarsa eğlence, bu yüzden insanların pazarı tercih edeceklerini düşünürsünüz, ama öyle değil. | TED | هذا فعلا واقع غريب، لأن الجمعة يوم عمل و الأحد يوم استمتاع، فلأول وهلة يُفترَض أنّ الناس يفضّلون يوم الأحد، ولكنهم لا يفضلونه. |
| Bu gerçekten zaman kaybı. | Open Subtitles | هذا حقًا مضيعة للوقت |
| Başka da bulamayacaksın. Bu gerçekten berbat bir plan. | Open Subtitles | ولن تتمكني من الحصول على المزيد، هذه حقاً اغبى فكرة على الإطلاق |
| Bundan sonra her şey çok farklı gelişti. Ve Bu gerçekten canımı acıttı. | Open Subtitles | ،كل شيء أصبح مختلفاً بعد ذلك و لقد آلمني ذلك حقاً |
| Bu gerçekten sorduğu tek soruydu. | TED | كان ذلك حقا السّؤال الوحيد لديه. |
| Bu gerçekten inanılmaz.Videosunu bulabilirsiniz. | TED | إنها حقا لا تصدق. الفيديوهات على الشبكة |
| Ben Jim Rome, ve Bu gerçekten komik bir ilk yarı skoru:35'e sıfııırr! | Open Subtitles | جيم روم معكم وصدقوني إن هذا سخف نصف الوقت و35 مقابل لا شيء |
| Bu gerçekten ilginç psikolojik bir fenomen. | Open Subtitles | انها حقا مجرد ظاهرة نفسية مثيرة للاهتمام. |
| Hayır, ciddiyim. Gerçekten, Bu gerçekten nefis. | Open Subtitles | لا , أنا اعني ذلك , حقاً هذا جيد |
| Bu gerçekten bize, etrafımızdaki dünyayı anlamamız için yeni bakış açısı sağlıyor. | TED | إنها حقاً توفر لنا عدسة جديدة لفهم العالم من حولنا . |
| Bu gerçekten azdan çok varetmenin daha fazla insan için yapılması çünkü bunların hepsi artık uygun fiyatlı tedaviler. | TED | هذا هو حقا الحصول على أكثر من أقل لفائدة الناس أكثر وأكثر لأن أسعار هذه العلاجات كلها معقولة الآن. |
| Ve daha önce bu kadar çok insan... ...Bu gerçekten habersiz olmamıştı. | TED | ولم يحدث من قبل أن كان عدد كثير من الناس غافلين عن هذه الحقيقة. |
| Evet, lobide ırmak. Bu gerçekten de çok güzel, dostum. | Open Subtitles | أجل النهر في الردهة هذا حقيقة يبدو جيدا يا رجل |
| Söylemeliyim Bu gerçekten moralimi düzeltti. | Open Subtitles | انه حقا يجعلني في مزاج جيد اتمنى لو كان يوجد عمل استطيع ان ارتدي هذا طول الوقت |