Buraya Bu kadınla bu erkeği evlilik bağıyla bağlamak için... toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لنجمع هذا الرجل و هذه المرأة برباط مقدس |
Buraya Bu kadınla bu erkeği evlilik bağıyla bağlamak için... toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لنجمع هذا الرجل و هذه المرأة برباط مقدس |
Tanrı'nın huzurunda, kutsal evlilik yolunda Bu kadınla birlikte yürümeyi... | Open Subtitles | هل تقبل هذه المرأة زوجة لكَ؟ للعيش سويّة بأمر الله، |
Bu kadınla yürümeyeceği belli ama ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | الأمر لا ينجح مع تلك المرأة. ولا أعلم كيف سأخبرها. |
Bu kadınla işleri gerçekten batırdım, ve bunu düzeltmek için bu tek şansım. | Open Subtitles | لكنني فعلاً أفسد الأمور مع تلك المرأة وهذه هي فرصتي الوحيدة لإصلاح ذلك |
Bu kadınla neden evlenmediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لأأعلم لماذا تزوجت بهذه المرأة |
Bu kadınla çocuğu Roma'daki evime gönderilsin. | Open Subtitles | هذه المرأة هي و طفلها يتم نقلهم إلى منزلي في روما |
Ve yine de bize, Bu kadınla... isteyerek gittiğinizi tekrar tekrar söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ومع ذلك, تقولي لنا, مرة واثنان... انك ذهبت مع هذه المرأة... بأرادتك؟ |
Tek isteğim Bu kadınla beraber olmaksa beni suçlayabilir misin? | Open Subtitles | لا تلمني فكلّ ما كنت أريده هو أن أكون برفقة هذه المرأة |
Bana bir dakika izin verirsen dün gece burada kalmayan Bu kadınla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | مرحباً، أنا آسف، أيمكنك أن تمهليني دقيقة لأتكلم مع هذه المرأة التي، بالمناسبة، لم تمضي الليلة هنا |
Sen Jack Withrowe, Bu kadınla evlenmeyi ve onu ölüm sizi ayırana dek sevmeyi kabul ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقبل انت جاك ويثرو هذه المرأة لتكون زوجة شرعية لك لكى تحبها وتكرمها وتحميها |
Bütün hayatını aynı aile içinde, Bu kadınla birlikte geçirecek olan benim. | Open Subtitles | أنا من ستعيش بقية حياتها في نفس العائلة مع هذه المرأة |
Basket yağmuru! Sanırım sonunda Bu kadınla evlenebilirim. | Open Subtitles | اخبرك انه قد ينتهي الامر بزواّجي من هذه المرأة |
Basket yağmuru! Sanırım sonunda Bu kadınla evlenebilirim. | Open Subtitles | اخبرك انه قد ينتهي الامر بزواّجي من هذه المرأة |
Şimdi senin Bu kadınla iğrenç, ahlâksız ve kirli bir ilişkin olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقال بأنك فضحت نفسك ودنست شرفك وأنك على علاقة غير شريفة مع تلك المرأة |
Bu kadınla birlikte olduğundan beri resimlerin pek ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | ولست مهتما بلوحاتك طالما انت مع تلك المرأة |
Bu kadınla uğraşırsan taşaklarını koparıp boğazına tıkar. | Open Subtitles | أنت تخطو لمواجهة تلك المرأة, ستقوم بسحقك والاطاحة بك تماما. |
Bu kadınla bir daha asla çalışmak istemiyorduk. | Open Subtitles | لن نحتاج للعمل لصالح تلك المرأة مرة أخرى |
Bu kadınla karşılaşmış olabilirler. | Open Subtitles | ربما يكونوا على إتصال بهذه المرأة. |
Ama sen Bu kadınla olduğun sürece sana sağlayamayacağım şey skandaldan uzak bir hayat. | Open Subtitles | يمكننى أن أحضر لك ستره مضاده للرصاص لكن الذى لن أستطيع تزويدك به هو ما لن تعرفه أبدا و طالما أنت متورط مع هذه المرأه |
Bu kadınla bitmemiş bir işin var. | Open Subtitles | لديكِ عملاً غير منتهي مع هذه الإمرأة |
Bu kadınla iki defa konuştum, ve ceset hep burada duruyordu. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع هذه الإمرأةِ مرّتين، وهذه الجسم كَانَ هنا كلّ الوقت. |
Ne düşünüyor ve ne hissediyorsunuz bu fotoğrafla ilgili, Bu kadınla ilgili? | TED | كيف تحسون وتظنون بهذه الصورة , لهذه المرأة ؟ |
Hoş görünmüyor mu? Bu kadınla baloya falan gitmiyorum Shep. | Open Subtitles | أنا لن أبقى بصحبة هذا المرأة قابلني غداً صباحاً |