Bu durumda, Binbaşıyla Bu konuyu konuşsan daha iyi olacak. | Open Subtitles | اذن سيكون من الأفضل أن تتحدث مع الرائد عن هذا |
Bu konu hakkında soru sorma. Burada kimse Bu konuyu konuşmak istemez. | Open Subtitles | لا تسألين عن هذا لا أحد هنا يريد أن يتحدث عن هذا |
- Hayır. Bu konuyu konuşana kadar arabadan inmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كلا, لن ادعك تخرجين من هذه السيارة حتى نتكلم بشأن هذا |
Bu konuyu çok güvendikleri dışında kimse ile konuşmak istemiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يحبون أن يتحدثوا عن ذلك إلا مع زملائهم |
Seninle Bu konuyu konuştuğumu duysa beni öldürür. Çok paranoyaktır. | Open Subtitles | هو يقتلني إذا عرف بأنّني كنت كلام معك حول هذا. |
Ben de Bu konuyu ne zaman açacaksın diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت اتسأل كم من الوقت ستستغرق قبل ان تتحدث بهذا الشأن |
Akşam evde tıkınırken Bu konuyu konuşacağız. | Open Subtitles | سنتحدث بشأن ذلك الليلة فى المنزل على العشاء |
Bu konuyu babanla görüşeceğiz. | Open Subtitles | انا واباك لن نصمت على ما حدث بخصوص هذا الامر |
Fakat tek bir sözünüzle Bu konuyu sonsuza dek kapatırım. | Open Subtitles | ولكن كلمة واحدة منك ستلزمني الصمت عن هذا الموضوع للابد. |
Bizi içeri almazsa, eve döneceğiz, ve Bu konuyu bir daha hiç açmayacağız. | Open Subtitles | وإن لم تسمح لنا بالدخول فسنعود للبيت ولن نتحدث عن هذا أبداً مجدداً |
Bu konuyu başka zaman konuşsak da yıl dönümümüzün tadını çıkarsak olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتكلم عن هذا في وقت آخر و نستمتع بعشاء ذكرى علاقتنا؟ |
Bu konuyu konuşmayalım. Gitmiyorum. | Open Subtitles | دعينا لا نتجادل بشأن هذا الآمر ، لن أذهب |
Seni bugün aramamın sebebi Bu konuyu konuşmaktı. | Open Subtitles | لقد اتصلت بك لأننى اريدك ان تتحدثى اليها بشأن هذا |
O günlerden bu yana, kimse Bu konuyu konuşmak istemez. | Open Subtitles | لهذا اليوم الناس لا يزالون يفضلون عدم التحدث عن ذلك |
Ama Bu konuyu açmadan önce teleskoplar üzerine konuşalım. | TED | لكن قبل أن أتحدث عن ذلك لنتحدث عن التلسكوبات |
Bu konuyu konuşmak istiyorum, bu yüzden burada bekleyin tamam mı? | Open Subtitles | أريد أن أتحدث حول هذا أكثر، لذا ابقوا هنا فقط، حسناً؟ |
Hayır, onunla Bu konuyu bir kerecik bile olsun konuşmadım. | Open Subtitles | لا ، إننى لم أتحدث إليه بهذا الشأن ابداً لكنك تعرفين أن هذا هو رأيه فى هذا الأمر |
Bu konuyu konuşmuştuk, hepimizde aynı belirtiler var. | Open Subtitles | تحدّثنا جميعاً بشأن ذلك كلنا نعاني من نفس الأعراض |
Cuma gecesi, Bu konuyu konuşmak için buraya gelirsin ve hemen hemen aynı zamanda adam mutsuz karılarından bir telefon alır. | Open Subtitles | لذا ليلة الجمعة قدمت إلى هنا للنقاش معه بخصوص هذا و بنفس الوقت ترده مكالمات هاتفية من زوجاته البائسات |
Duş alacağım, yemek söyleyeceğiz ve oturup Bu konuyu konuşacağız. | Open Subtitles | سوف استحم واطلب طعام واجلس وسوف نناقش هذا اتفقنا ؟ |
Böldüğüm için bağışlayın ama Bu konuyu telefonda konuşmuştuk. | Open Subtitles | آسف للمقاطعة، لكن ناقشنا هذا على الهاتف. |
Ama ama kızların Bu konuyu öylece açmasına alışık olmadığımı da söylemeliyim. | Open Subtitles | يجبأنأقول.. لست معتاداً على أن الفتيات يكونن منفتحات للغاية حيال هذا الأمر. |
Ailenin içinde olduğu durum nedeniyle Bu konuyu düşünmeye istekli görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنك ذو نية للتفكير في الأمر على ضوء الظرف العائلي |
Ama bence artık Bu konuyu konuşmanın hiç sırası değil.. | Open Subtitles | لكنى اعتقد انه من الافضل الا نتكلم فى هذا الموضوع |
Eğer istersen, Bu konuyu başka bir gün yine konuşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتحدث حول ذلك يوماً ما، إذا كنت ترغبين |
Konuşma şansı bulana dek Bu konuyu açmamızın nedenlerinden biri de buydu. | Open Subtitles | هذا سبب يدعونا لعدم التطرق الى هذا الامر حتى نحضى بفرصة للحديث |