| 1995'te üç tane bulduk. Sayı şu anda 80 ve ayda iki ya da üç tane daha buluyoruz. | TED | في عام 1995 وجدنا ثلاثة كواكب ، والعدد الان يصل الـ 80 ، نجد إثنين أو ثلاثة كل شهر. |
| Vankomisini 1953'te Borneo'da ormanda bir çamurlu su birikintisinin içinde bulduk. | TED | وجدنا الفانكومايسين في بركة الطين في غابة في بورنيو عام 1953. |
| Fakat bu dizilimi tekrar çıkardığımızda, 30 hata olduğunu bulduk. Eğer sentezde ilk dizilimi kullansaydık, canlanması asla mümkün olmayacaktı. | TED | لقد وجدنا في الواقع، بإعادة سلسلتها، 30 خطاءً. سيكون تمهيداً أننا سلسلنا الأصل، فإنه أبدا لم يكن ليتمكن من التحرك. |
| Nöronlar çok fazla enerji harcadığı için vücut büyüklüğü ile nöron sayısı arasında bir seçim olması gerektiğini bulduk. | TED | و الذي وجدناه هو أن بسبب تكلفة الخلايا العصبية المرتفعة، هناك تقايض بين حجم الجسم و عدد الخلايا العصبية. |
| bulduk, Henry. Belmont'ta 1'e 3 var. - Wrecking Crew. | Open Subtitles | لدينا ارجحية 3 مقابل 1 في بلومنت , ركينغ كرو |
| Sonra biz kafeyi temizlerken, masalardan birinin altında başka bir gardenya bulduk. | Open Subtitles | و حين قمنا بتنظيف المقهى تحت إحدى الموائد عثرنا على جاردينيا أخرى |
| Ve uzun lafın kısası, beş yıl önce, bu hücreleri bulduk. | TED | و لاختصار قصة طويلة، منذ حوالي 5 سنوات، وجدنا هذه الخلايا. |
| Yani, sonuçta kendimizi tamamen dışlanmış bir durumda bulduk, ta burada. | TED | هكذا, في النهاية وجدنا أنفسنا في موقف مهمّش تماما, بعيداً هنا. |
| Yüzlerce ve yüzlerce kişi arasından krititerlerimize uyan 50 kişi bulduk. | TED | وجدنا 50 شخصًا من بين المئات والمئات والمئات ممن وافقوا معاييرنا. |
| Üreme tüplerini ve kan örneklerini bulduk, ama hiç ceset bulamadık. | Open Subtitles | لقد وجدنا أنابيب تربية وعينات دم ولكن لم نجد أي جثث |
| Ama Skinner'ın tişörtünde ona ait olmayan bir tükürük bulduk. | Open Subtitles | لكنّنا وجدنا لعابا على قميص سكيننير الذي ما كان له. |
| Biz jüri olarak, davalıyı birinci derece cinayetten suçlu bulduk. | Open Subtitles | نحن، هيئة المحلفين، وجدنا المتهم مذنب بالقتل من الدرجة الأولى. |
| Güney kanadında kayıt dışı bir numune bulduk. İşte resmi. | Open Subtitles | لقد وجدنا عينة غير معلومة في الجزء الجنوبي وهذهِ صورتهُ |
| Gerçek şu ki Po Chi Lam'da Çalıntı para bulduk | Open Subtitles | الواقع هو أننا وجدنا المال المسروق في بو تشاي لام |
| Taciz edilip bıçaklanmış 6 yaşında bir erkek çocuk bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا صبيا عمره 6 سنوات تعرض للاساءة و الطعن |
| Biz puzzle kutunuzu bulduk ve onun hakkında konuşmaya geldik. | Open Subtitles | لقد وجدنا صندوق اللغز الخاص بك ولقد جئنا لسؤالك عنه |
| Biz hemen hemn onu bulduk. Sizi yakalamak için bağlantıyı kesmeliydik. | Open Subtitles | لقد وجدناه فعلاً و لكن كان علينا أن نتوقف لكي نلتقطك |
| Herşey ayarlandı. Yarın sabah dağıtım yapacak 300 yeni eleman bulduk. | Open Subtitles | كل شيء جاهز، لدينا 300 بائعاً جديداً من أجل صباح الغد |
| İlk cesedi bulduğumuz yıldan bu yana, 6 tane daha bulduk. | Open Subtitles | خلال سنة، منذ اكتشفنا الجثث الأولى عثرنا على ست جثث أخرى |
| Onu bir demiryolu vagonunda, pek çok erkek tarafından tecavüze uğramış halde bulduk. | TED | ولكننا وجدناها على السكة الحديدية مغتصبة من عدة رجال , لا أعلم عددهم |
| Yatırımcılar bulduk işi kurmak ve kadınları eğitmek için çok zaman harcadık. | TED | حصلنا على مستثمرين، وأمضينا الكثير من الوقت في بناء العمل وتدريب النساء. |
| - Ayrıca bir şey daha bulduk. - Bunu buldum. Connell'arda | Open Subtitles | لقد وجدنا شيئا من الممكن أن وجدت هذا فى منزل كونيل |
| Bayan Brummel banyoda kriz geçirmişti. Onun cesedini içerde dolapta bulduk. | Open Subtitles | السّيدة بروميل أَنّبتْ خارج الدُشِ،وبعد ذلك وَجدنَا جسمها في حجرةِ الكليّةَ. |
| Seni çekmemen gereken bir şeyi çektiğin için ağaca asılı bulduk. | Open Subtitles | وجدناك مُتدلٍ من شجرةٍ لأنّكَ صوّرت شيئاً لم يتعيّن عليكَ تصويره. |
| Bunu biliyoruz çünkü gökyüzü haritası çıkarma girişimlerinin antik kalıntılarını bulduk. | TED | وقد عرفنا ذلك؛ لأننا وجدنا آثار محاولاتهم لرسم خرائط للسماء. |
| Kimliğini belirledikten sonra arama izni çıkarttık ve dairesinde zehirli bitkileri bulduk. | Open Subtitles | بعد أن حددنا هويتها، حصلنا على مذكرة لتفتيش شقتها ووجدنا نباتات الشوكران |
| Sonuçta ne oldu? Kendimizi bir yığın dinozorun içinde bulduk. | TED | وما حصل بطبيعة الحال, اننا وصلنا لعدد كبير من الديناصورات المختلفة |
| Mezarlıktaki adamın göğsünde bulduk. | Open Subtitles | هو وجد في تجويف الجسم الرجل الذي تخلّص منه في القبر. |