"bunun hakkında" - Translation from Turkish to Arabic

• بشأن هذا
• حول هذا
• بشأن ذلك
• حيال ذلك
• عن الأمر
• بهذا الشأن
• بخصوص هذا
• حول ذلك
• حيال هذا
• بخصوص ذلك
• حول الأمر
• عن هذه
• عن هذا
• حوله
• عن ذلك

Bunun hakkında çokça düşündüm, ve şimdi ne yapmam gerektiğini biliyorum. Yapmam gereken....
أفكر بشأن هذا كثيراً، و أعرف أني لا ينبغي أن أفعل هذا الآن.

Bunun hakkında sizi bilgilendirme şansı bulduğum için çok mutluyum.
لذلك أنا سعيد لحصولي على فرصة لأحدّثكم حول هذا الموضوع.

Bunun hakkında ciddi olduğunu fark etmemiştim, bu yüzden iptal ettim.
أنا لم أعرف أنك كنت جادا بشأن ذلك .. لذلك قطعته

Ve bir kez daha Bunun hakkında bir şeyler söylemek için tarih öncesi zamanlara bakmak isterim.
ومرة أخرى، أود أن ننظر إلى الوراء إلى عصور ما قبل التاريخ أن أقول شيئا حيال ذلك.

Birlikte yatıp sonra Bunun hakkında konuşmayan arkadaşlar da bunun için vardır.
هذا ما يفعله الأصدقاء الذين ينامون سوية ثم لا يتحدثون عن الأمر

Ama bugün değil. Daha sonra Bunun hakkında düşüneceğin zaman.
ليس لأجل هذا اليوم بل لأجلِ شعوركِ بهذا الشأن لاحقاً

Çünkü er ya da geç bununla ilgili kararlar karşımıza çıkacak... ...ve Bunun hakkında düşünmek, bunu neden asla... ...yapmamamız gerektiği gibi düşünceleri içerecek de olsa daha iyi olacaktır.
لأن عاجلا أو آجلا سنواجه قرارات بخصوص هذا, و إنه من الأفضل أن نفكر فيه بإمعان, حتى إذا أردنا أن نفكر بإمعان في أسباب تجعلنا لا يجب علينا فعل هذا.

Evimizde biri saldırıya uğradı ve Bunun hakkında tek bir sözcük bile söylemedin.
إعتُدي على شخص ما في منزلنا لم تقل أي كلمة حول ذلك الموضوع

Bunun hakkında çok korkunç hissettim. Bunu senin için yapacağım. Sizin için de çocuklar.
انا اشعر بالسوء حيال هذا ، سأعوضك وانت ايضا ايها الصغير

Bunun hakkında düşünmek şimdiden dudaklarımı uyuşturdu.
هذا يجعل شفاهي تتخدر لمجرد التفكير بشأن هذا.

- Evet, Bunun hakkında konuşalım. - Bırak onu!
ـ حسناً، دعنا نتحدّث بشأن هذا الأمر ـ أنزله أرضاً

Biraz tuhaf ama Bunun hakkında sonra konuşabilir miyiz?
إنها غريبة قليلاً, لكن هل يمكنني التحدّث إليك بشأن هذا لاحقاً؟

-Jack Bunun hakkında tartışarak zamanını harcamak mı istiyorsun? -Pekala.
أتريدين مواصلة الجدال حول هذا و تضييع المزيد من الوقت؟

Telefonlarıma cevap verseydi Bunun hakkında konuşmayı ben de çok isterdim.
أحب أن أتحدث معها حول هذا الموضوع انها لم تتحدث معي

Elbette dünyadaki bir çok editör Bunun hakkında sinirliydi.
وبالطبع، الكثير من المحررين حول العالم كانوا عصبيين جداً حول هذا الموضوع.

Mm, Bunun hakkında tamamen kendi başıma yaptığım bu leziz yemek eşliğinde konuşabiliriz.
حسنٌ , يمكننا التحدثُ بشأن ذلك على هذه الوجبة الشهيّة الذي أعددتُها بنفسي.

Sen o pis kıçınla Bunun hakkında yorum yapamazsın.
أنت لن تعلم شيئا بشأن ذلك أنت و مؤخرتك الحمقاء

İnsanlar Bunun hakkında çok konuştular ve Bunun hakkında iyi, kötü ve ilgisiz şeyler söylediler.
وقد تحدث الناس عن الدين كثيرا، وذكرت أقوال جيدة و أيضا سيئة وأقوال حيادية حيال ذلك.

Temel fark, Bunun hakkında bir şeyler yapmak için radikal teknolojiyi kullanan ilk ülkenin Ruanda olması.
الفرق الرئيسي هو أن رواندا كانت أول دولة تستخدم التقنية الجذرية لتفعل شيئاً حيال ذلك

"Bunun hakkında hiçbirşey bilmiyordum" demek daha iyidir.
وعندما لا تستطيع ذلك أفضل من أن أقف في المحكمة وأقول انني لم أعرف عن الأمر

Bunun hakkında söyleyebileceklerim: bu evrensel bir duygu, hepimizde var. Utanç duymayan insanlar sadece insani
ما أستطيع إخباركم بهذا الشأن: أنه عالمي، كلنا نعانى منه. الناس التى لم تختبر الخجل

Tamam, Bunun hakkında endişelenmeni istemiyorum. Ben hallederim.
حسنا, أننى لا أريدك القلق بخصوص هذا الشئ

Konferansta özellikle Bunun hakkında bazı şeyler duyacağız.
وسنستمع لبعض المحادثات لاحقاً في هذا المؤتمر خصيصاً حول ذلك.

Çünkü artık bir sürü param var, ve bunu hakedip etmediğimle ilgili ne düşüneceğimi bilmiyorum, ve arkadaşlarımla Bunun hakkında konuşamam.
, و أنا لا أشعر أني فعلت شيئاً لأستحقه . . و لا أستطيع التحدث إلى أصدقائي حيال هذا لأنهم فقراء جداً

Sadece Bunun hakkında konuşmak istiyorum. Benimle bununla ilgili hiç konuşmadın.
انظر الان انا فقط اريد التحدث معك بخصوص ذلك انت لم تتحدث معى ابداً بخصوصه

Gölgeler Kitabı'nda Bunun hakkında bir şeyler olmalı.
فلابد أن يوجد شيء حول الأمر بكتاب الظلال

Büyük olasılıkla tıkanacağım, çünkü Bunun hakkında konuşurken hep böyle oluyor.
وعلى الأغلب أني سأهم بالبكاء، لأني أميل لهذا عندما أتحدث عن هذه القصة.

Sonra çocuklarla Bunun hakkında konuştuk, ve gerçekten çocuklarımızı bölgesel besinlerle beslemeye başladık.
اذن تحدّثنا الى أبنائنا عن هذا وحقاً بدأنا باطعام الأولاد , طعام محلّي

Biliyorum bazılarınız hâlâ bu konuyla mücadele ediyor. Ama Bunun hakkında düşünmenizi istiyorum.
أعلمُ بأن بعضكم لا يزال يعاني من هذا الموضوع، ولكنني أطلبُ منكم التفكير حوله.

Sırf Bunun hakkında konuşmak istemem, sizin tarafınızdayım demek değil.
رغبتي في الحديث عن ذلك لا تعني أنني متحالفة معك