Bildiğim kadarıyla zır delisin. Ama burada olmanın nedeni bu değil. | Open Subtitles | وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا |
Ama burada olmanın nedeni bu değil. | Open Subtitles | وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا |
- Senin burada olmanın sebebi benim ha? - Evet, burada hala bulunmamın sebebi sensin! | Open Subtitles | انا السبب فى وجودك هنا السبب فى انى مازلت هنا على اى حال |
Birden çıkagelmeyi sevdiğini bilirim ama burada olmanın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | اعلم انك معجب كبير بالفن الشعبى , لكن هل هناك سبب آخر لوجودك هنا ؟ |
burada olmanın gerçek nedeni nedir, Sayın Konsey üyesi? | Open Subtitles | ماهي الغاية الحقيقية لوجودك هنا أيها النائب ؟ |
Islahevinde her gün dayak yiyeceğine burada olmanın kıymetini bil. | Open Subtitles | كن شاكرا أنك هنا ولست في الاصلاحية لتضرب كل يوم |
Bu gece burada olmanın benim için ne ifade ettiğini bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعلمين كم أنا سعيدة بوجودك هنا الليلة ؟ |
- Senin burada olmanın sebebi benim ha? - Evet, burada hala bulunmamın sebebi sensin! | Open Subtitles | انا السبب فى وجودك هنا السبب فى انى مازلت هنا على اى حال |
Savunma avukatlarının anlaşma yapmak için debelenmesi çok eğlenceli ama burada olmanın sebebi bu değil. | Open Subtitles | بقدر ما أنا أستمتع بسماع محامو الدفاع ,يترجوني من أجل عقد صفقة هذا ليس سبب وجودك هنا |
Onunla baş etmen şimdi burada olmanın sebebi. | Open Subtitles | توليك لأمره هو سبب وجودك هنا فى المقام الاول |
Ne zaman senin burada olman bize bir şey kazandırmıyor diye düşünsem bir şeyler yapıp bana aslında burada olmanın iyi olduğunu düşündürüyorsun. | Open Subtitles | في كلّ مرة أفكر بأنّه لا فائدة من وجودك، تفعل أمراً يجعلني أعتقد بأنّ وجودك هنا أمرٌ إيجابيّ |
burada olmanın sebebi, Kubbe indikten sonra neler yaptığımı görmekse kendimi babamdan uzak tutmak yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | لذا إن كان سبب وجودك هنا لتري كيف حالي منذ زوال القبة التخلص من والدي كان أفضل شيء قمت به على الإطلاق |
Senin için burada olmanın ne kadar kötü olduğunu hayal bile edemiyorum ama uzlaşmayı yapmak çözüm değil. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اتصور كم هو فضيع وجودك هنا لكن قبولك تلك الصفقه ليس الحل |
burada olmanın hoş olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ماذا؟ أعتقد أنه من الجميل وجودك هنا |
- Ayakta duracağım. - Seni bekliyordum. - burada olmanın bir sebebi var. | Open Subtitles | لقد تم إرسالي كنت أتوقع قدومك يوجد سبب لوجودك هنا |
Senin burada olmanın tek sebebi, bizim dünyayı değiştirmemizdir. | Open Subtitles | السبب الوحيد لوجودك هنا اليوم هو لأننا قمنا بتغيير العالم |
Bu gerçekten de burada olmanın tek sebebi bu mu, Thapa? | Open Subtitles | هل هذا حقا هو السبب الوحيد لوجودك هنا,ثابا؟ |
Bazen burada olmanın gerçek sebebi, ...inancını kaybetmen olabilir mi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | اتسائل احياناً ان كان السبب الحقيقي لوجودك هنا انك فقدت ايمانك |
Hepimiz burada olmanın bir nedeni olduğunu biliyoruz. İstediğin şeyi söyle! | Open Subtitles | دعنا نوقف الكلام الفارغ كلنا نعلم أنك هنا لسبب واحد |
Övgüleri almayı ne kadar sevsem de burada olmanın tek sebebi teslim olman. | Open Subtitles | وبقدر ما ارغب بأخذ الأثتمان السبب الوحيد بوجودك هنا لأنك سلمت نفسك |
Ondan pek endişelenmiyorum, esas endişelendiğim burada olmanın Rachel'a ne kadar zor geleceği. | Open Subtitles | أنا أقل قلقا بشأن هذا عن قلقي بحقيقة أن كونك هنا سوف يكون صعبا على رايتشل |
- Şu anda burada olmanın bir sebebi var. | Open Subtitles | .. هناك سبب لوجودكِ هنا وسبب لوجودكِ الآن |
Noxon üzerinde ama hiçbir şey. burada olmanın Korkuyor musun? | Open Subtitles | لكن لاشيء بالنسبة للنكسون هل أنتِ خائفة من كونكِ هنا ؟ |